"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." (Bakara Suresi, 155)
Zorluk, insanın hayatı boyunca sıkça karşılaşabileceği bir gerçek, dünyadaki imtihanın bir parçasıdır. Gün içinde bile insan, aciz yaratılmasının bir gereği olarak çok çalıştığında yorulur, yemek yemediğinde , uyku uyumadığında zayıf düşer. Bunları birer imtihan vesilesi olarak gören, güzellikle aşması gerektiğinin bilincinde olan müminler için zorluk ve sıkıntılar, güzel ahlak gösterme vesileleridir. Ama Allah (cc)'ın rızasını gözetmeyen cahiliye toplumları için acizlik ve zorluklar; yılgınlık, saldırganlık, isyankarlık, ümitsizlik ve mutsuzluk sebepleridir.
Tüm yapıp ettiklerinin bu dünyada kalacağına inanan ve ahiret için hiçbir çaba içinde olmayan insanlar, yaptıklarının karşılığını dünyada almak, rahatı, konforu ve her türlü güzelliği yalnızca dünyada yaşamak isterler. Rahatlarını bozan her türlü zorluk ve pürüz, bu sebeple onlar için büyük birer azaptır. Sabır gösteremez, tevekkül edemez, affedemez, fedakarlık yapamaz, şefkat ve merhamet gösteremezler. Felaketler, hastalıklar ve daha büyük zorluklar ise, çok daha büyük birer azaptır onlar için. Bunların imtihanın bir gereği olduğunu düşünmediklerinden, zorlukların kendilerine kayıptan başka bir şey getirmediğini zanneder ve ümitsizliğe kapılırlar.
Oysa bu insanlar büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü ölümden sonra insanın gerçek ve sonsuz hayatının başlayacağı kesin bir gerçektir. Hesap gününde, her kişinin yapıp ettiklerinin hesabı eksiksiz görülecek ve insan, tabi olduğu imtihana göre nasıl davrandığı ile sorumlu tutulacaktır. Ve zorluk anları, insanın en yoğun imtihan olduğu dönemlerdir.
Allah (cc)'tan korkan salih Müslümanlar, bu gerçeği bildiklerinden, zorluk anlarında mutlaka güzel ahlak gösterirler. Allah (cc) rızası için söyledikleri her güzel sözün, yaptıkları her ihlaslı hareketin, gösterdikleri fedakarlığın, vefanın, sadakatin, mutlaka karşılığını bulacağını bilmektedirler. Bir Müslüman için, Allah (cc)'a teslimiyet, tevekkül, sabır böyle zamanlarda çok büyük önem kazanmakta, olanlarda hayır olduğunu düşünmesi, onun bu sınavı başarıyla vermekte olduğunun bir göstergesi olmaktadır. Mümin, daima ve sadece Allah (cc)'tan beklediği ve bu dünyanın geçici bir yararlanma yeri olduğunu bildiği için her zaman dirayetli, sabırlı, kararlı ve metanetlidir. Allah (cc), ayetlerinde Kendi yolunda çaba harcayan müminlere manevi bir güç ve destek vereceğini bildirmiştir. Imtihanın sırrını bilmek, zorluklar karşısında Allah (cc)'ın verdiği büyük kolaylıktır.