Kuran'da haber verilen, "Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır..." (Rum Suresi, 30) ayetiyle açıklandığı gibi, insan fıtrat olarak din ahlakını yaşamaktan zevk alacak ve ancak bu şekilde huzur duyabilecek şekilde yaratılmıştır. Bu nedenle Kuran'da tavsiye edilen şefkat ve merhamet gösterme şekli, iman sahiplerinin hiçbir zorlanmayla karşılaşmadan imanlarının doğal bir sonucu olarak sahip oldukları bir ahlaktır. Allah, Kuran ahlakına uydukları için mümin kullarının üzerinde Rauf (pek esirgeyen, çok acıyan) ve Rahman isimlerini tecelli ettirir. Çünkü Allah merhametlilerin en merhametlisi, sonsuz şefkat sahibi olandır. Kuran'da pek çok ayetle Allah'ın sonsuz şefkatine ve merhametine dikkat çekilmiştir:
... Çünkü O, onlara (karşı) çok şefkatlidir, çok esirgeyicidir. (Tevbe Suresi, 117)
... O merhametlilerin (en) merhametlisidir. (Yusuf Suresi, 92)
İşte bu ahlakı üzerlerinde taşıyan iman sahipleri, insanlara karşı şefkatli ve merhametlidirler. Ancak onların merhamet anlayışı, halk arasında yaygın olan merhamet anlayışından büyük farklılıklar içerir. Onların merhameti Allah'ın merhametinin bir tecellisi olduğu için, Allah'ın rızasına ve Kuran'a uygun bir merhamet şeklidir. Merhametlerinde ölçü aldıkları tek yol gösterici Kuran'dır. Kuran'ın dışında bir sistemin ölçülerini içeren bir merhamet anlayışının da "şeytani" bir merhamet olacağını bilirler.
İman edenlerin merhamet ve şefkat anlayışları, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir ahlak örneğidir. Bu merhamet onlara beraberinde fedakarlığı, ince düşünceyi, affediciliği, sevgiyi ve saygıyı da getirir. Karşılarındaki kişinin maddi manevi her türlü ihtiyacını daha o söylemeden fark eder, duydukları derin şefkat nedeniyle ona hemen yardımcı olmaya çalışırlar. Bu konuda çaba harcamaktan da hiçbir şekilde yılmazlar. Kuşkusuz ki her konuda olduğu gibi bu konuda da müminlere en güzel örnek peygamberlerin tavrıdır. Ayette Peygamberimiz (sav)'in Müslümanlara karşı duyduğu şefkat ve merhamet şöyle anlatılmıştır:
Andolsun size, içinizden de sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (Tevbe Suresi, 128)