Eğer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiş? Hayır; onlar, bir azgınlık ve nefret içinde inatla direniyorlar. Şu halde yüzükoyun sürünerek yürüyen mi daha çok hidayete erer, yoksa dosdoğru yol üzerinde dümdüz yürümekte olan mı? (Mülk Suresi, 21-22)

Allah’ın üstün aklına teslim olup en güzel hayatı yaşamak varken, inkar eden insanların kendilerini müstağni görmekte inat edip acı çekmeleri şeytanın apaçık bir oyunudur. Şeytan, insanları hiçbir zaman elde edemeyecekleri bir büyüklük hissine kaptırarak üstünlük yarışına sokturur. Bu durum, söz konusu insanların akıllarının ve vicdanlarının kapanmasına neden olur. Dolayısıyla nefislerine göre hareket eden bu insanlar Kuran’ın gösterdiği doğru yoldan saparak, en karmaşık, en zor, en rahatsız edici yollara girerler. Kendilerini akıllı ve uyanık zanneden bu kimseler, sonunda hiçbir üstünlük elde edemedikleri gibi büyük bir zarara uğrarlar. Hem dünya hayatını huzursuz ve mutsuz geçirmiş olurlar hem de Allah’a teslim olmadıkları için ahiretteki sonsuz hayatlarını cehennemde acı içinde geçireceklerdir. Oysa Allah en kolay olanı Kuran’da bildirmiş ve iman etmeleri sonucunda müminlere güvenlik duygusu ve huzur vermiştir. Müminler imanlarıyla dünyada en üst derecede mutluluğu yaşadıkları gibi, Allah için yaşamalarından dolayı da cennetle ödüllendirilirler.