- Bir insanın hayatındaki en önemli konu neden imandır?
- İmanın bir insana kazandırdığı güzellikler nelerdir?
Dünyanın dört bir yanında yaşayan milyarlarca insanın her biri farklı hayatlar yaşıyor. Hepsinin, kendilerince beklentileri, sorunları ya da sıkıntıları var. Ve elbette ki her birinin sıkıntısı, beklentisi ya da isteği birbirinden tümüyle farklı.
Fakat tüm bu farklılıklara rağmen, bu insanların büyük çoğunluğunun içerisine düştüğü ‘hayati yanılgı’ aynıdır. Konu her ne olursa olsun, insanlar yaşadıkları sorunların çözülmesi, isteklerinin gerçekleşmesi ya da sıkıntılarının son bulması için, ‘mutlaka belirli şartların oluşması gerektiğine’ inanırlar. Ve bu şartlar oluştuğunda da, istedikleri sonuca ‘kesin olarak kavuşacaklarını’ düşünürler.
Kuşkusuz ki dünya hayatı, -Allah’ın yarattığı adetullah gereği- belirli sebeplere bağlı olarak yaşanmaktadır. Örneğin bir kariyer hedefi olan bir insanın, bu yönde emek vermesi, çalışması, kendisini geliştirmesi, tecrübe kazanması ya da belirli bir alanda tahsil yapması gerekir. Bu gibi sebeplere sarılmadan, hiçbir çaba harcamadan bir insanın oturduğu yerde kariyer sahibi olmasını beklemesi, elbette ki sonuç vermeyecektir. Ya da ciddi bir hastalığı olan bir insanın, hiçbir tedavi görmeden, uzmanlara danışmadan, sadece bekleyerek hastalığının geçeceğini düşünmesi mantıklı değildir. Mutlaka Allah’ın kendisine verdiği aklı, bilgiyi ve tecrübeyi kullanarak gereken her türlü tedbiri alması gerekir.
Ancak her insanın, her bir sorunu için aldığı onca tedbirin, peşinden koştuğu onca detayın arasında unutmaması gereken çok önemli bir gerçek vardır: Evet, sebeplere uyulması elbette ki çok hayati derecede önemlidir, bu Allah’ın insanlara gösterdiği bir yoldur. Ancak Allah’ın yaratması, asla sebeplere bağlı değildir. Allah dilediği an, dilediği kişi için, dilediği sonucu o anda yaratır. İşte insanın onca karmaşa, telaş ve koşuşturma içerisinde asla gaflete düşmemesi gereken gerçek budur. Sonucu yaratacak olan Allah’tır. Beklentileri, istekleri gerçekleştirecek olan Allah’tır. Sıkıntıları kaldıracak, bunun yerine nimet yaratacak olan da yine yalnızca Allah’tır.
Dolayısıyla sorunlar, acılar, zorluklar, beklentiler ya da istekler birbirinden ne kadar farklı olursa olsun, dünyanın dört bir yanındaki tüm insanların sıkıntılarının çözümü tektir. Çözüm Allah’a yönelmek, Allah’ı çok sevip Allah’a güvenip herşeyi Allah’tan istemektedir. Olayların içinde kaybolup bir çıkış yolu aramaktansa, o olaydan dışarı çıkıp, onu Allah’a bırakmaktadır. Unutmamak gerekir ki, Allah bir kimseyi severse, onu dilediği herkese sevdirir.
Allah bir kimseye rahmetini, nimetini açarsa; Allah tüm dünyada, tüm insanlarda ona karşı rahmetiyle ve nimetiyle tecelli eder. Bir insan Allah’ın koruması altında olursa, kimse ona zarar vermeye güç getiremez. Allah bir kimseye mutluluk, neşe, huzur, bereket verirse, hiçbir şey ya da hiçbir insan, bunları engellemeye güç yetiremez. Allah bir insanın yolunu açarsa, bir kişiye kolaylık dilerse, hiçbir olay ya da hiçbir insan bu yolu kapayamaz.
Dünya Üzerinde Her Nereye Gidilirse Gidilsin, Allah’tan Bağımsız, Canlı Cansız Hiçbir Varlık Yoktur
Herşey ve herkes Yüce Rabbimiz’e boyun eğmiştir. Her biri, her an Allah’ın emrine uymakta ve Rabbimiz’in buyruğunu yerine getirmektedir. İşte, dünyanın en büyük sorunlarıyla, acılarıyla ya da sıkıntılarıyla yüzleşen bir insanın dahi, bu kesin ve değişmez gerçeği asla unutmaması gerekir.
Bir insan bu gerçeği bildiği ve bu gerçeğe inanarak yaşadığı takdirde; sorunlar, konular her ne olursa olsun, çözümün tek bir noktada kesiştiğini görecektir. Allah’a teslim olup Allah’ı dost ve vekil edinmek, Allah’a güvenmek, Allah’tan yardım istemek ve Allah’ın en güzelini yaratacağından emin olmak, herşeyin tek ve kesin çözümüdür.
Elbette ki insan fiili olarak elinden gelen her yolu deneyecek, tüm sebeplere sarılacak, gücünün yettiği en fazla çabayı harcayacaktır. Ama bunların sadece birer dua mahiyetinde olduğunu asla unutmayacak ve çözümün yalnızca Allah’a yönelmek olduğunu bilecektir.
Allah Kuran’da pek çok insanın zaman zaman gaflete düştüğü bu önemli gerçeği kullarına şöyle hatırlatmaktadır:
Gökten yere her işi O evirip düzene koyar... (Secde Suresi, 5)
“Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud Suresi, 56)
Derin Bir İmana Kavuşmak İçin Gösterilecek Çaba Çok Güzel Bir İbadettir
Bu kıymetli çaba Müslümanın bütün hayatını kapsar. Gönülden Allah’a yönelen bir Müslüman;
· Gözünü açtığı andan itibaren Allah’a yaklaşma isteğini ve çabasını göstermeye başlar.
· Uyanır uyanmaz Allah’a kendisine can verdiği için ve yeniden uyanmayı nasip ettiği için şükreder.
· Gün içinde hem kendisi hem diğer Müslüman kardeşleri için Allah’a gönülden dua eder.
· Allah’ın emrettiği güzel ahlakın yeryüzünde yaygınlaşması için cesur bir kararlılıkla hiç yılmadan ve yorulmadan çalışır.
· Güzel ahlakını Allah’ın izniyle gün boyu korur, nefsine ağır gelen bir konuda nefsine kapılmaz ve Allah’ın rızasına uygun davranışı sergiler.
· Her an Allah’a sadık kalır.
· Durmaksızın Allah’ı anar, O’nun nimetlerini düşünür ve anlatır.
Müslümanın çabası, Allah’a yakın olmayı, O’nun hoşnutluğunu kazanmayı her şeyden çok istediğini gösterir. Allah bu kulunun duasına icabet eder, onu takva sahiplerinden kılar. Ona Katından büyük bir hikmet, anlayış verir, heybetini, gücünü arttırır, onu salih kullarından kılar. Bir ayette Rabbimiz’in iman eden kulları üzerindeki rahmeti şöyle müjdelenmiştir:
“Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.” (Zümer Suresi, 17)
Allah Kuran’da İmanın Güzelliklerini Tevekkül Etmenin Bereketini Kullarına Şöyle Hatırlatmaktadır:
· Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O’ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O’nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, bağışlayandır, esirgeyendir. (Yunus Suresi, 107)
· ... Sizin Allah’ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur. (Ankebut Suresi, 22)
· Allah’a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 3)
· Onlar, kendilerine insanlar: “Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun” dedikleri halde imanları artanlar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 173)
· ... Artık kim tağutu tanımayıp Allah’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir. Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır... (Bakara Suresi, 256-257)
· Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah’a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulba yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah’a varır. (Lokman Suresi, 22)
· Geri dönerlerse, bilin ki gerçekten Allah, sizin mevlanızdır. O, ne güzel mevladır ve ne güzel yardımcıdır.(Enfal Suresi, 40)
· ... Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı. (Hac Suresi, 78)
Sayın Adnan Oktar İmanın Dünyadaki En Önemli Konu Olduğunu Anlatıyor
· Mutluluğun kökeni imandır. İnsan imanla mutlu olur. Çünkü şükrediyor, hamd ediyor, her halükarda Allah’a teslim oluyor, her şeyde hayır arıyor. Küfür ruhunda insanlar her şeyde şer arar. Küfür ruhunda her şeyde kötülük, fitne, kargaşa aranır. (A9 TV; 27 Mart 2014)
· İman olmazsa nur da, akıl da, derinlik de, tutku da, sevgi de gider; geriye dehşet verici bir boşluk, dehşet verici bir manasızlık, imansızlığın kiri ve onun acımasız görünümü kalır. Başka bir şey kalmaz. Allah esirgesin. (A9 TV; 21 Mart 2014)
· Güçlü iman çok hayati bir konudur. Nadir insanda rastlanır. Bir şehre bir kişi bile yeter tahkiki iman yönünden. Bir memlekete bir kişi bile yeter. Tevrat’ta ‘’10 kişi olsun hak dini (İslam’ı) dünyaya hakim edeceğim’’ diyor Allah. (A9 TV; 1 Aralık 2013)
· Allah’a dua et; “Ya Rabbi imanımı güçlendir” de. “Sana olan sevgimi artır” de. İlmi, bilgiyi alırken sakın üşenme, sıkılma, yorulma. (A9 TV; 2 Kasım 2013)
· İnsanın hayatına anlam katan Allah’tır, imandır. Bizim sevinç kaynağımız İslam ve Kuran’dır. (A9 TV; 12 Eylül 2013)
· Kalbi olarak Allah’a yaklaşmanın sevabı çok büyüktür. En çok sevap imanı artırmaktadır, imanda samimi olmaktadır. İnsan Allah’ı ne kadar çok severse o kadar çok sevap alır. (A9 TV; 20 Haziran 2013)