İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Bilim Araştırma Vakfı Davası ile ilgili kararı, Sayın Savcılık Makamı tarafından 29.07.2008 tarihinde temyiz edilmiştir. İddia Makamı, davanın iki ayrı celsesinde sunmuş olduğu beraat mütaalasını ve buna dayandırdığı delilleri Yargıtay’a sunarak, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin SANIKLAR HAKKINDA VERMİŞ OLDUĞU MAHKUMİYET KARARININ BOZULMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTMİŞTİR. Bu hukuki görüş dava sürecinde toplanan tüm delil, belge ve bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Temyiz layihası şu şekildedir:
1- Sanıkların poliste alınıp, mahkemede kabul etmedikleri ve CMK.’NUN 148/4. MADDESİ GEREĞİNCE HÜKME ESAS KABUL EDİLMEYECEK İFADELERİNDEN BAŞKA YARGILAMA SIRASINDA SANIKLAR ALEYHİNE DELİL BULUNMADIĞI bu haliyle bütün sanıklar hakkında BERAAT KARARI VERİLMESİ GEREKİRKEN MAHKUMİYETLERİNE KARAR VERİLMESİ,
2- İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/337 esas sayılı davasından tefrik edilen ve aynı delillerin bulunduğu 2006/26 esas sayılı davada aynı heyetçe aynı suçun sabit olmadığından BAHİSLE 5 SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLDİĞİ, HİÇ BİR DELİL DEĞİŞİKLİĞİ OLMADIĞI HALDE BU SANIKLARA MAHKUMİYET KARARI VERİLMESİ.
Kabule göre:
1- Gerekçeli kararın “Değerlendirme ve gerekçe” bölümünde... basına verdiği ilanlar, açtıkları tazminat davaları, çeşitli kuruluşlara gönderdikleri fakslarla, mahkeme başkanı ve üye hakime hakaret ve iftiralarda bulunmaları sebebiyle ceza uygulanırken alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilirken hüküm fırkasında alt sınırdan uzaklaşma sebebi olarak “suçun işleniş biçimi”nin gösterilmesi, BÖYLECE GEREKÇE İLE HÜKMÜN ÇELİŞMESİ,
Ayrıca TCK’nun 61. maddesinde fiilden kaynaklanan sebeplerden hareketle alt sınırdan uzaklaşmak gerekirken yargılama sırasında davranışların esas alınmak suretiyle TCK’NUN 61. MADDESİNE MUHALEFET EDİLMESİ,
2- ...Hangi sanığın hangi ilan, dilekçe, tazminat davası dilekçesi ve dava sırasında zapta geçmiş hangi sözleriyle mahkeme başkanı ve hakimine hakaret ve iftiralarda bulunduğu AÇIKÇA BELİRTİLMEDEN, GENELLEME YAPILARAK BU DAVRANIŞLARDA BULUNMAYAN SANIKLARIN DA TCK,’NUN 62 MADDESİNDEKİ ATIFETTEN YARARLANDIRILMAMASI SURETİYLE TCK’NUN 20/1. MADDESİNDEKİ CEZALARIN ŞAHSİLİĞİ İLKESİNE MUHALEFET EDİLMESİ,
3- 5237 sayılı TCK’nun 220/2 maddesinin muadili 765 sayılı TCK.’nn 313. maddesidir. 01.06.2005 tarihinde yürürlükten kaldırılan 4422 sayılı kanunun 1. maddesinin muadili ise; 5237 sayılı TCK’nun 220/2 maddesinin CMK’nun 250/1-b maddesindeki şartlarda işlenmiş halidir.
Sanıklara müsned suçun CMK’nun 250/1-b maddesinde tarif edilen “haksız ekonomik çıkar amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulayarak işlenen suçlar”dan olduğuna dair DELİL BULUNMAMASI ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin belirlemesine göre SUÇUN SÜBUTU HALİNDE 765 SAYILI TCK’NUN 313. MADDESİNİN LEHE OLDUĞUNUN NAZARA ALINMAMASI KANUNA VE USULE AYKIRI BULUNDUĞUNDAN DOSYA EKTE SUNULMUŞTUR.
TALEP: DOSYANIN tetkiki ile; 5320 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu”nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri henüz kurulmadığından; mezkur kararın tetkiki ile 1412 sayılı CMUK’nun 305. ve müteakip maddeleri gereğince SANIK LEHİNE BOZULMASINA KARAR VERİLMESİ KAMU ADINA TALEP OLUNUR.
Yukarıda açık bir şekilde görüleceği üzere, Cumhuriyet Savcılığı:
- YARGILANANLAR ALEYHİNE CMK.148 MADDESİ GEREĞİNCE HUKUKİ DELİL OLARAK KABUL EDİLMEYEN EMNİYET İFADELERİNİN DIŞINDA HİÇ BİR DELİL BULUNMAMASI,
- AYNI İDDİANAME VE AYNI DELİLLER KAPSAMINDA YARGILANAN 5 SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLMESİ, HİÇBİR DELİL DEĞİŞİKLİĞİ OLMADIĞI HALDE DİĞER KİŞİLERE CEZA KARARI VERİLMESİ,
- GEREKÇE İLE HÜKMÜN ÇELİŞMESİ, YANİ CEZA ARTIRIMINA GEREKÇE OLARAK GÖSTERİLEN HUSUSLARIN İDDİANAMEDE YER ALAN İSNADLARDAN FARKLI OLMASI, NEDENİYLE TCK’NUN 61. MADDESİNE MUHALEFET EDİLMESİ,
- TCK. 20/1. MADDESİNDEKİ CEZALARIN ŞAHSİLİĞİ İLKESİNE MUHALEFET EDİLMESİ, HER KİŞİ İÇİN CEZA GEREKÇELERİNİN TEK TEK AÇIKLANMAMIŞ OLMASI,
- 765 SAYILI TCK’NUN 313. MADDESİNİN YARGILANAN KİŞİLERİN LEHİNE OLDUĞUNUN DİKKATE ALINMAMASI,
nedenlerinden dolayı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün mutlaka bozulmasını talep etmektedir. Son kararı verecek olan tabii ki Yüce Türk Adaleti’dir ve BAV camiası mensupları, haklarında verilecek olan her karara saygılıdır. Ancak burada kısaca izah ettiğimiz ve davamızda yer alan daha pek çok konuya açıklık getirilmesi, adaletin yerini bulması açısından büyük önem arz etmektedir. Saygılarımızla.
C. Sedat Altan. Bilim Araştırma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı