Allah (cc), Kendi rızasına uyan salih kullarını içinde sonsuza dek kalacakları, nimetlerle donatılmış cennetlerle müjdelemiş ve insanları dünya hayatına aldanmamaları, dünya hayatını seçip üstün tutmamaları konusunda uyarmıştır. Rabbimiz, "...Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur, bir bilselerdi" (Ankebut Suresi, 64) ve "...Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır" (Al-i İmran Suresi, 14) ayetleriyle ahiretin, dünyadan daha değerli ve üstün olduğunu ve insanların "gerçek" hayatlarının ahiret hayatı olacağını bildirmiştir.
Cennette, dünya hayatındaki kusurların, eksikliklerin hiçbiri olmayacaktır. Orada insanların nefislerinin arzu ettiği herşey vardır. Cennet, "... Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler" (İnsan Suresi, 13) ayetiyle bildirildiği gibi, insana hiçbir rahatsızlık vermeyen, çok güzel bir iklime sahiptir. İnsanı, dünyada terleten, bunaltan sıcaklar ya da donduran soğuklar orada yoktur. Allah (cc)'ın cennet ile ilgili olarak bildirdiği doğal güzelliklerden bir diğeri ise, "durmaksızın akan su(lar)"dır (Vakıa Suresi, 31). Ayrıca Allah (cc) "Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır" (Hicr Suresi, 45), "Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır" (Mürselat Suresi 41) ayetleriyle de müminlerin huzur veren ferahlatıcı yerlerde yaşayacaklarını haber vermektedir.
Allah (cc)'ın Kuran'da bildirdiği bir diğer güzellik ise, müminler için hazırlanmış olan 'cennet bahçeleri'dir. Bu bahçelerde insan ruhunun görmekten zevk alacağı her çeşit çiçek ve bitki birarada, uyum içinde bulunmaktadır. Bunlardan başka "yüklü dalları bükülmüş" ve "üst üste dizilmiş meyveleri sarkmış" (Vakıa Suresi, 28-29) olan meyve ağaçlarının varlığı da ayrı birer nimettir. Bunlara ek olarak Allah (cc), cennetin "alabildiğine yemyeşil" (Rahman Suresi, 64) bir görüntüye sahip olduğunu bildirmektedir. Tüm bunlar birarada düşünüldüğünde insanın karşısına büyüleyici güzellikte bir manzara çıkmaktadır. Bu güzel görüntünün bozulması, yok olması, zamanla güzelliğini kaybetmesi gibi bir durum da söz konusu değildir. Allah (cc) Kuran'da, bu doğal güzelliklerin yanında müminlerin cennette yaşadıkları mekanların güzelliği hakkında da bilgi vermektedir.
Müminler cennette yüksek yerlere yapılmış olan köşklerde etkileyici bir manzaraya karşı oturmaktadırlar. Bunların yanı sıra, Allah (cc) "hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan (elbiseler) giyer" (Duhan Suresi, 53) ve "...orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler" (Hac Suresi, 23) ayetleriyle müminlerin cennetteki giysilerinin güzelliği hakkında da bilgi vermiştir.
Cennette müminler için yaratılan bir diğer nimet ise, orada Allah (cc)'ın herşeyi kusursuz bir şekilde yaratmış olmasıdır. İnsanı dünyada sıkan, rahatsızlık ve bıkkınlık veren, mutsuzlaştıran hiçbir eksiklik ve bozukluk cennette olmayacaktır. Yorulma, ölme, hastalanma, acı çekme, yaşlanma, kirlenme, susama, acıkma ve bunlara benzer insanın aklına gelen dünyevi eksiklik ve kusurların hiçbirinin cennette olmayacağını da Allah (cc) Kuran'da bildirmektedir:
Cennette ayrıca müminler için "ihtiyaç" diye bir kavram da söz konusu değildir. Orada hiçbir şeyi ihtiyaçtan dolayı yapmamaktadırlar. Herşey onların hizmetindedir, nefislerinin arzu ettiği herşey de onlarındır. Allah (cc) tüm bu nimetleri mümin kullarının zevk alıp, mutlu olması için yaratmıştır. Tüm bunlardan sonsuza kadar hiçbir sıkıntı ve bıkkınlık da duymayacaklardır. Cennette müminlere huzur ve mutluluk veren bir diğer büyük nimet de orada beraber yaşayacakları salih müminlerdir. Cennet ehli orada, dünyada insanları sıkan, öfkelendiren ve huzursuzluk veren her türlü kötü ahlak özelliklerinden arındırılmış olacaklardır. Allah (cc) bir ayetinde cennetteki müminlerin kalplerinde kin ve öfkenin bulunmayacağını şöyle bildirmiştir:
Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik..." (Araf Suresi, 43)
Her türlü kötü ahlak ve davranıştan arındırılmış, tertemiz, güzel ahlaklı insanlarla yaşamak ve kusursuz bir ahlaka sahip olmak cennette yaşayan tüm salih müminler için şüphesiz ki büyük bir nimettir.
Tüm bunlar cennette müminleri bekleyen birbirinden güzel ve Allah (cc)'ın yalnız mümin kullarına vereceği nimetlerdir. Müminler tüm bu nimetlerden hoşnut kalacak, Rabbimiz`den razı olacaklardır. Allah (cc)'ın rızasını ve sevgisini kazanabilmiş olmanın verdiği sevinç ve mutluluk ise, tüm bunların üzerinde olacaktır.