25 Ocak 2011 tarihli NTV evrim programında panik içinde oldukları açıkça görülen Darwinistler, evrimin bilim olduğu yönündeki sahtekarca iddiayı inandırıcı kılabilmek için yine tarihi ididalarını yinelemiş ve “Yaratılış'ın bilim olmadığı” yalanını gündeme getirmişlerdir.
Bu iddia genellikle, gerçek bilimsel delillerle karşılarına gelen Yaratılış savunucularıyla tartışmaktan kaçmak, insanların karşısında küçük düşmekten kurtulabilmek için Darwinistlerin çok yoğun kullandıkları bir savunma mekanizmasıdır.
Darwinizm ve ateizmin dünyadaki en baş savunucusu olan Richard Dawkins de, gerçek bilimsel deliller karşısında çok ağır bir yenilgi alacağını bildiği için Sayın Adnan Oktar’ın karşısına çıkmaktan şiddetle kaçmıştır, hala da kaçmaktadır. İlkokul, ortaokul çocuklarıyla, papazlarla, rahiplerle tartışan Dawkins’in, Sayın Adnan Oktar’ın karşısına çıkmaktan korkmasının sebebi, "Yaratılış'ın bilimsel olmadığı" yalanı değil, tam tersine, her alandaki bilimsel delillerin Yaratılış'ı ispat ediyor olmasıdır. Dawkins, Sayın Adnan Oktar’ın karşısında 1-2 dakika içinde yenileceğini çok iyi bilmektedir.
Dawkins’e defalarca karşılıklı tartışma talebinde bulunulmuş ve İngiliz The Times gazetesinde bir ilan ile kendisine bu çağrı tekrar yapılmıştır. Fakat Dawkins, tüm diğer Darwinistler gibi yenilginin korkusu ile tartışmaktan çekinmiştir.
Bilimi yaratan Allah'tır ve Allah bilim ile bize herşeyinasılyarattığını göstermektedir
Bilimin her dalı, YÜCE RABBİMİZ’İN TÜM VARLIKLARI NASIL YARATTIĞINI GÖSTERİR. Her bir keşif, bu muazzam yaratılıştaki detaylardan bir yenisini verir.
Genetik bilimindeki gelişmeler genlerdeki olağanüstü düzenli ve akıllı yapıyı ortaya koymuştur. KROMOZOMUN NEFES KESİCİ YAPISI, İÇİNDE BİNLERCE KİTABIN BARINDIĞI BİR KÜTÜPHANE OLMASI VE BU KÜTÜPHANEDEN İNSAN BEDENİNE TRİLYONLARCA TANESİNİN YERLEŞTİRİLMİŞ OLMASI OLAĞANÜSTÜ BİR MUCİZEDİR. Bunlara tesadüf diyen anlayış yok olmaya, küçük düşmeye ve yenilmeye mahkumdur. Bu olağanüstü ve hayranlık uyandırıcı sistem, tüm varlıkların ve tüm alemlerin Tek Sahibi ve kusursuz Yaratıcısı olan Yüce Allah’ın eseridir.
DARWİNİSTLER TEK BİR PROTEİN KARŞISINDA ACİZDİRLER. Tek bir proteinin varlığını, ortaya çıkışını açıklayamamaktadırlar. Hücrenin sadece küçük bir parçasını oluşturan bu muazzam yapı, olağanüstü derecede akıllı ve şuurludur. Bu yapı ve bu şuur, asla ve kesinlikle Darwinistlerin tesadüflerle açıklayabileceği bir şey değildir. Buradaki aklın ve kusursuzluğun tek Sahibi, tüm varlıkları yoktan yaratan Yüce Allah’tır.
Canlılardaki tüm moleküler sistemler, tüm yapılar, benzeri günümüzdeki teknolojiyle dahi taklit edilemeyen üstün mekanizmalar birer şaheserdirler, sanat eseridirler. Bilim sürekli olarak bu kompleksliği, muhteşem aklı, kusursuz düzeni ve insanın aklını aşan mükemmel detayları ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla bilim sürekli olarak insanı da yaratan, insandan çok daha üstün ve kusursuz olan bir Aklın ve İrade’nin varlığını bizlere göstermektedir. Bu Güç, Kudret, Akıl ve İrade her şeye Yaratılışını veren üstün ve güçlü olan Cenab-ı Allah’a aittir.
Bunu inkar etmeye çalışanlar, aslında bu hayranlık uyandırıcı aklın tek Sahibi’nin Yüce Rabbimiz olduğunu çok iyi bilirler. İnkarları ve itirazları yalnızca büyüklük hissindendir. Yoksa yeryüzündeki deliller, inkar edebilecekleri gibi değildir ve bu delillerin tümügücü herşeye yeten sonsuz Kudret Sahibi Allah’ın varlığına işaret eder.
Allah, inkar edenlerin bu durumunu ayette haber vermiştir:
Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. (Neml Suresi, 14)
Yaratılış gerçeğine karşı getirilen tüm açıklamalar mutlaka yenilgiye uğrayacaktır
Yüce Allah, üstün yaratmasını ve sonsuz güzellikteki eserlerini yerde, gökte ve tüm varlıklarda tecelli ettireceğini ve insanların bunu araştırıp göreceklerini haber vermiştir:
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran suresi, 191)
Dolayısıyla bilim ile keşfedilen ve tüm insanları hayret ve hayranlık içinde bırakan tüm bu yapılar Allah’ın bize sunduğu delillerdir. Buna başka açıklamalar getirmeye çalışanlar her zaman başarısız olmuş, mutlaka yenilgiye uğramıştır. Çünkü yeryüzündeki ihtişamlı Yaratılış'ın tek Sahibi Yüce Allah’tır. Yüce Allah’ın vaadi gereği batıla dayanan her açıklama yerle bir olup gidecektir:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." (İsra Suresi, 81)
Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)
De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanı bilir. Batıla inanan ve Allah'ı inkar edenler ise, işte onlar hüsrana uğrayanlardır." (Ankebut Suresi, 52)
Bilim Allah'a iman edenler içindir. Bilim samimi dindarlara fayda getirir. Allah Kuran'da sivrisineğe (Bakara Suresi, 26), balarısına (Nahl Suresi, 68) dikkat çeker. Bir yörünge üzerinde hareket eden yıldızlara (Zariyat Suresi, 7), suyun yüzünde gezen gemilere (Hac Suresi, 65) dikkat çeker. Allah Kuran'da, yeşeren yapraklara (Enam Suresi, 59), yedi kat gökyüzüne (İsra Suresi, 44) dikkat çeker. Allah, Kuran'da iman edenlerin bu iman delillerine karşı dikkatli olmalarını ister. İnsan, bilim ile araştırdıkça bu dikkat çeken yapıların derinliklerini keşfeder. Bir sivrisineğin borusunu nasıl bir anestezi yöntemi ile yerleştirdiğini, o lokal anestezinin meydana geldiği yerdeki maddenin moleküler yapısını bize bilim verir. Yeşil yaprağın gerçekleştirdiği fotosentez mucizesi, gemileri yüzdüren sularda var olan fizik kanunları, gökte asılı duran ve -Allah'ın dilemesi dışında- asla dengesini bozmayan devasa gök cisimleri bilimin bize gösterdiği gerçeklerdir. Kuran'da haber verilen her şeyi bilim bize kanıtlar. Dolayısıyla vicdanıyla ve aklıyla düşünebilen bir insan, Kuran'daki tek bir örnekten, Allah'ın Yüce Varlığını hemen kavrar.
İman hakikatleri, bilimin bize gösterdiği hediyelerdir. Allah'ın muhteşem bir nimetidir. Allah, üstünlüğünü, büyüklüğünü, yüceliğini göstermek için bilimi vesile eder. Bilimi de, bilimsel yasaları da, bilimin keşfettiklerini de yaratan alemlerin Rabbi olan Allah'tır.