Uşak ART TV, 19 Ağustos 2008 Adnan Oktar: Türkiye bir ağabeylik yapsa olaya bir el atsa, tamamen ortalık yatışır. Onun için Türk İslam Birliği çok çok çok acil bir görev. Yaşlı başlı insanlar binlerce insan öldü Gürcistan’da. Yazık günah değil mi? Türkiye’nin bir gün bile gecikmesi vebal altında bırakır. Hemen hareket edilmesi gerekiyor . Bunu teklif etsin Türkiye eğer bir kişi itiraz ederse bana gelip söylesinler. YANİ SURİYE’YE GİDİP TEKLİF EDİN TÜRKİYE İLE BİRLEŞİN DİYE YANİ SURİYE İKİ GÜN DÜŞÜNMEZ. Azerbaycan’a teklif edin, zaten onlar kendileri teklif ediyor. Azerbaycan kendisi istiyor. Türkiye ile birleşelim diye defalarca söylediler. İki devlet bir millet olarak birleşelim dediler. Onun için bunun resmi ağızdan söylenmesi gerekiyor. Ama resmi ağızdan söylenmesi içinde tabandan hükümete, istek talebinde bulunması lazım. Yani böyle birşey istiyoruz. Şeklinde bir talepte bulunması lazım ama bunu çok ısrarlı söylemesi lazım ki hükümet bir güç bulsun. Harekete geçsin bu çok önemlidir. Yani vakıflar olur, dernekler olur halk, bütün müslüman kardeşlerimiz, bütün Türk milleti, olarak bunun üstünde çok durmamız lazım. Adnan Oktar: İslam dünyaya hakim olmak üzere, 10 yıla kadar Türkiye’nin liderliğinde bir Türk-İslam Birliği oluşacak, onu söyleyeyim. Ben buradayım, demiştiniz olmadı diye benim yanıma gelin siz eğer olmazsa, kesinlikle olacak. Fakat Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin öncülüğünde olacak, bunu da açık söylüyorum, detay veriyorum. Azerbaycanla Türkiye birleşecek, iki devlet bir millet olarak birleşecek, SURİYE İLE TÜRKİYE BİRLEŞECEK YAKIN BİR ZAMANDA, Irak ile Türkiye birleşecek yakın bir zamanda ve zincirleme gelişmeler olacak. Kafkas Birliği projesi, bu gerçekleşecek, bu da Türk-İslam Birliği’nin bir parçasıdır. Bu petrol boru hattı projeleri, demir yolu projeleri bunların hepsi bu birleşmelerin alt yapılarıdır. İslam Birliği toplantıları, Türk Birliği toplantıları ve bundaki başarılar ve başarılı adımlar bunların alametleridir. Zaten bunun dışında da bir yol yok şu an, yani Tük-İslam Birliği’nin dışında İslam ülkeleri açısından, Türkiye açısından başka bir yol görünmüyor. Bu Allah’ın bir mukadderatı, Cemalettin Afgani devrinde olmamış olabilir çünkü zamanı değildi, herşeyin bir vakti-merhunu vardır, bir mübarek vakti vardır, o mübarek vakit gelmiştir şu an ve olacak inşaALLAH. MPL TV, 21 Kasım 2008 Adnan Oktar: Şimdi gerçek Türk-İslam Birliği fikri bu ülkeleri sardı. Türk Birliğinde kan ve ırk üstünlüğü yok. Bunda ahlak üstünlüğü var… Ve İslam alemine hizmet kastıyla ve dünyaya hizmet kastıyla ortaya çıkıyoruz. Yani burada diğer dinleri ezmek, diğer ırkları ezmek değil de diğer dinlere ve diğer ırklara hizmet etmek düşüncesi vardır. Yani diğer ırkları zengin etme, diğer dinleri ferahlığa, huzura, hürriyete kavuşturma fikri vardır. Bu düşünceden yola çıkarak diyoruz ki: “Ermenistan’ı Türk-İslam Birliğinin içine katacağız” diyoruz. İnşaAllah. İsrail’i Türk-İslam Birliğinin içine katacağız. Ve bu devletler milli vasıflarını koruyacak, milli devletlerini koruyacaklar, bu devletleri bu şemsiye altında toplayıp bunların güvenliğini sağlamak, bunlara ekonomik destek sağlamak, petrolle, madenle bunları zengin etmek ve hürriyet vermek yani üstlerinden terör belasını, ekonomik sıkıntıları veyahut hapsedilme azabını kaldırmak… Ama bunun samimiyetle böyle uygulanacağının ispat edilmesi ve gösterilmesi lazım. Biz bunu yapıyoruz. Bu inancı kitleler zaten kabul ettiğinde bu konu biter yani, bu konu o kadar karmaşık bir şey değil. Yani pasaport ve vize kalkması Bakanlar Kurulunun bir toplantısındaki bir karara bağlıdır, bu ne demektir “Türk-İslam Birliği” demektir. Yani Türk devletlerine ve İslam devletlerine pasaportu ve vize zorunluluğunu kaldırdık dediğinde hükümet konu biter. Türk-İslam Birliği kurulmuştur. Onlar için de aynı kararların alınması gerekiyor bundan sonra bu konu bitmiştir bu kadar. Ama bu asıl gönüllerde olacak birliktir. Bu resmi zorlamalara, resmi baskılara ihtiyacı olan bir birlik değildir yani resmi baskıyla sevgi oluşmaz, muhabbet oluşmaz, resmiyet dışında oluşması lazımdır. Çoşkun bir muhabbet vardır. BAŞARSIN GİDERSİN BURADAN SURİYE’YE. SINIR KAPISI DİYE BİR ŞEY YOK, KAPI SONUNA KADAR AÇIKTIR. Malı yüklersin, götürürsün istediğin gibi satarsın Şam’da. Onlar getirirler İstanbul’a getirip satarlar. |