Evrimsel yaratılışı savunan Müslüman çevreler birçok ayette geçen "insanın sudan yaratıldığı" şeklindeki ifadeleri kendi iddialarına bir delil olarak göstermeye çalışırlar. Oysa İslam alimleri ve tefsirciler insanın yaratılması ile ilgili ayetleri, her zaman ‘spermadan yaratılma` olarak açıklamışlardır. Örneğin Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, İnsan Suresi`nin 2. ayetini şu şekilde tefsir eder:
"… Şu şekilde yaratıldı bir nutfeden. Rağıb'ın açıkladığı üzere nutfe, esasen saf suya denir. Erkeğin suyuna da nutfe denilmiştir. Örfte nutfe ile meni eş anlamlı gibi sayılmıştır. Fakat Kıyamet Suresi'nin sonunda da geçtiği gibi Kuran'da "Dökülen meniden bu nutfe" (Kıyamet Suresi, 37) buyurularak nutfenin meniden bir parça olduğu ifade edilmiştir. "Sahih; Müslim'de rivayet olunduğu üzere "Suyun hepsinden çocuk olmaz" hadis-i şerifinde de bir bütünün her parçası kastedilerek "Bir suyun her bir parçasından" buyurulmamış, bir parçası kastedilerek "suyun tamamından" buyurulmuş olmasından çocuğun meydana geldiği o suyun, suyun toplamı olan bütün meni değil, onun bir parçasından ibaret olduğu anlatılmış bulunduğundan nutfe, meniden bir cüz olan saf tohumun adı olduğu anlaşılır."
İbn-i Taberi ise bu ayeti; ``… Adem`in zürriyetini erkeğin ve kadının birbirine karışan döl sularından yaratmışızdır`` şeklinde tefsir etmektedir. (Harun Yahya, 20 Soruda Evrim Teorisinin Çöküşü)
Ömer Nasuhi Bilmen tefsirinde bu ayet şöyle açıklanmaktadır:
"... (Şüphe yok ki: Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık.) Erkek ile kadının birbirine karışan sularından vücude getirdik. Evet... İnsanlar, bir müddet, nutfe, yani duru, safi bir su halinde ve bir müddette "alaka" yani uyuşmuş kan halinde ve bir müddette muzga, yani küçük et parçası halinde bulunmuşturlar. Daha sonra da kemik kesilip et ile bürünmüş, berhayat (yaşayan) hale gelmişlerdir..."
Bu açıklamalarda görüldüğü gibi, insanın "karmaşık olan bir damla sudan" yaratılmasının suyun, tesadüflerle canlı hücreyi oluşturması, sonra da başka tesadüflerle insanın meydana gelmesi iddiası ile hiçbir bağlantısı yoktur. Tüm büyük müfessirlerin açıkladığı gibi, bu ayette de insanın anne karnındaki yaratılışına dikkat çekilmektedir.
İnsanın yaratılış aşamalarının anlatıldığı bir diğer ayet de dikkatli incelendiğinde bu yorumlardaki köklü yanılgı gözler önüne serilmektedir. Allah Kuran`da şöyle buyurmaktadır:
"Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir." (Hac Suresi, 5)
Allah, ayette bir insanın yaratılış aşamalarını tarif etmektedir. Birinci aşama olan toprak, insandaki temel mineralleri ve elementleri içeren hammaddedir. İkinci aşama, bu elementlerin, anne karnındaki yumurtayı döllemek için gerekli yapıya ve genetik bilgiye sahip olan spermleri içeren ve Kuran'da karmaşık bir su tabiriyle tarif edilen menide bir araya gelmesidir. Kısacası insanın temel hammaddesi topraktır. Toprağın özü bir damla menide o insanı meydana getirecek bir şekilde toplanmıştır. Allah ayette bu "su" aşamasının hemen ardından insanın ana karnındaki gelişim aşamalarını belirtmiştir. Oysa evrim teorisi, canlılığın sözde suda başlamasından insanın ortaya çıkması arasında milyonlarca farazi aşama (ilk hücre, tek hücreliler, çok hücreliler, omurgasızlar, omurgalılar, sürüngenler, memeliler, primatlar vs. ve bunların sayısız ara aşamaları gibi) olduğunu var sayar. Ayetteki sıralamada böyle bir mantık ve tarif olmadığı çok açıktır. İnsanın bir damla su halinden sonra alak haline geldiği bildirilmektedir.
Dolayısıyla, çok açıktır ki ayette, tek bir insanın anne karnından önceki, anne karnındaki ve doğduktan sonra yaşlılığına kadar devam eden yaratılış aşamaları tarif edilmektedir.
İnsanın ve diğer canlıların sudan yaratıldığını bildiren diğer ayetlerde de yine evrim teorisine dayanak oluşturacak bir mana yoktur. Bu ifadeyi içeren bazı ayetler şu şekildedir:
"O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?" (Enbiya Suresi, 30)
"Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir." (Nur Suresi, 45)
Aşağıdaki ayetlerde ise "bir damla suyun meni olduğu" açıkça ifade edilmektedir:
"Doğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O'dur. Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü (min nutfetin iza tumna) zaman. Gerçek şu ki, diğer diriltme (yeniden neş'et) de O'na aittir." (Necm Suresi, 45-47)
Min: den, dan
Nutfetin: Nutfe, bir damla
iza: -dığı zaman
tumna: meniyi akıtmak
"Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?" (nutfeten min meniyyin yumna) (Kıyamet Suresi, 37)
nutfeten: nutfe, bir damla su
min: den, dan
meniyyin: meni
yumna: atılıp dökülen
Sonuçta, ayetlerdeki "canlıların sudan yaratılması" ifadeleri bazı yorumcuların iddia ettikleri gibi kesinlikle evrim teorisine paralel değildir. Ayetlerde canlılığın temel malzemesinin su olduğu haber verilmektedir. Bu gerçeği modern biyoloji de ortaya koymuştur. Ama bunun evrim teorisiyle uzaktan yakından alakası yoktur.