İnanç sahibi, Allah'a ve Allah'ın bildirdiği İslam dinine inandığını söyleyen bir kimse için temel yol gösterici Kuran ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetidir. Allah Kuran'da gerek canlılığın gerekse evrenin yaratılışı hakkında pek çok ayet indirmiştir. Fakat bu ayetlerde evrimle yaratılış olduğuna dair hiçbir bilgi ya da işaret bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, canlıların birbirlerinden türediğini, aralarında evrimsel bir bağ olduğunu destekleyecek bir ayet olmadığı açıkça görülmektedir. Kuran'da canlılığın ve evrenin Allah'ın "Ol" emriyle mucizevi şekilde var edildiği bildirilmektedir. Bilimsel bulguların evrim iddialarını geçersiz kıldığı da göz önünde bulundurulduğunda, Kuran'ın bilimle her zaman paralellik içinde olduğu bir kez daha görülmüş olacaktır.
"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117)
Bu yazıdaki amaç evrim teorisi ile uzlaşma çabalarının, bilimsel ve toplumsal açıdan hatalı olduğunu izah ederek, bu yanılgıya kapılanlara doğru bir bakış açısı kazandırmaya vesile olmaktır.
2.Yanılgı: Sudan Yaratmanın Evrimsel Yaratılışa İşaret Ettiği Yanılgısı
Evrimsel yaratılışı savunanlar birçok ayette geçen "insanın sudan yaratıldığı" şeklindeki ifadeleri de kendi iddialarına bir delil olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Sudan hareketle bütün canlıların oluştuğunu iddia etmektedirler. Oysa insanın sudan yaratıldığının ifade edildiği ayetler de yine İslam alimleri ve tefsirciler tarafından her zaman spermadan yaratılma olarak açıklanmıştır. (Elmalılı Hamdi Yazır,
"Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti. " (Sad Suresi, 71)
3.Yanılgı: İlk İnsanın Belli Bir Süreç ile Yaratıldığı Yanılgısı
Evrimsel yaratılışla ilgili bir diğer yanılgı ise yine ayette geçen bir ifadenin yanlış bir şekilde yorumlanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayetteki altı çizili ifade "çamurdan bir beşer yapmaktayım" şeklinde tercüme edilmekte ve bunun evrim süreci içinde, yavaş yavaş yaratılışa işaret ettiği iddia edilmektedir. Ancak ayetin Arapçası bu şekilde bir çevirinin kişisel bir yorum ve kasıtlı bir çarpıtma olduğunu ortaya koymaktadır:
"İnni halikun beşeren min tın." = "Ben çamurdan bir beşer Yaratanım."
Bu ayette "yapmaktayım" şeklinde bir ifade bulunmamaktadır. Nitekim ayetin devamında "onu bir biçime sokup üflediğim zaman ona secdeye kapanın" şeklinde geçmekte ve buradan da "yaratma" fiilinin bir anda olup bittiği anlaşılmaktadır.
4.Yanılgı: Kuran'da Geçen ``Atalarımız`` Şeklindeki İfadenin Evrimsel Atalara Baktığı Yanılgısı
Müslüman evrimcilerin iddialarına delil göstermeye çalıştıkları Kuran'daki bir başka ifade ise birçok ayette geçen "atalarınız" kelimesidir. Evrimcilerin hatalı tefsirine göre bu ifadede doğrudan insanın ilkel atalarına işaret bulunmaktadır. Bunun sebebini de kelimenin Kuran'da çoğul kullanılması olarak gösterirler. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir:
" (Musa:) Dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir." (Şuara Suresi, 26)
"O'ndan başka İlah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir, geçmiş atalarınızın da Rabbidir. " (Duhan Suresi, 8)
Ancak bu çok zorlama bir iddiadır, çünkü bu kelimenin ayetlerde çoğul olarak yer alması çok bilinen bir kullanımdır ve evrimsel bir açıklamaya hiçbir şekilde dayanak oluşturmamaktadır.
Kuran'da bu ifadenin geçtiği başka birçok ayet vardır. Örneğin Bakara Suresi'nin 133. ayetinde "ataların" kelimesi geçmektedir. Buradaki "atalar", evrimleşme sürecini anlatmamakta, insanların önceki nesillerini ifade etmektedirler. Aynı şekilde "geçmişteki atalar" ifadesinde de geçmiş soylar anlatılmaktadır. Bu ifadenin içinde evrimleşmeyi bildiren bir anlatım yoktur:
"Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın İlahı olan tek bir İlaha ibadet edeceğiz; bizler O'na teslim olduk" demişlerdi. " (Bakara Suresi, 133)