A9 TV, 1 Mayıs 2013 ADNAN OKTAR: Ama bu şimdi biraz acayip olmuyor mu? Adamlar Müslümanları kesip doğruyorlar. Makineli tüfekle kurşuna diziyorlar, bombayla paramparça ediyorlar, bomba yağdırıyorlar. Obüs mermileriyle yerle bir ediyorlar binaları, insanları. Bunlar normal olmuş oluyor. Kimyasal silahla öldürme konusuna gelince “Aman” diyorlar, “Bu çok insancıl değil.” Bombayla parçalayarak öldürmek çok mu insancıl? Adamı delik deşik etmek, yerde çırpınıyor adam, kemikleri kırılıyor, ağzı burnu birbirine giriyor, kolu bacağı kopuyor. Bu mu insancıl olan? Öldürmenin şeklini mi beğenmiyorlar? O daha mı güzel öldürme şekli oluyor yani? O güzel öldürme şekli olduğu için bekleniyor, müdahaleye gerek olmuyor. Ama biçimsiz öldürüyorsa “Ona müsaade etmem.” Böyle bir ayrım olur mu? Çok mantıksız. Vahşet nasıl yapılırsa yapılsın çok kötüdür. Kimyasal silahla da öldürülse, başka şekilde de öldürülse sonuçta bu cinayettir. Ve cinayete insanlık olarak derhal müdahale edilmesi gerekir. Ama bu konu Ortadoğu ve bütün dünyadaki sorunlar sadece Türk İslam Birliği ile çözüme kavuşur. Bu yüzden İslam Birliği'nin derhal kurulması gerekir.
29 Ağustos 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Kimyasal silaha taktılar kafayı. Napalm bombasıyla adamları yakıyorlar, "Bu, çok normal." diyorlar. Cayır cayır yanmış çocuklar bakın. Napalm bombası kavuruyor, atıyor. Bir mahalleyi ortadan kaldırıyor napalm bombası. "Bu olur, legal." diyor. Bir bomba atıyorlar; oranın coğrafyasını değiştiriyor, arazinin şekli değişiyor, vadi oluşuyor. "O da çok normal." diyor. Şarapnel parçaları kiminin suratını parçalıyor, kiminin kolunu koparıyor. "Bunlar normal." diyorlar. Kimyasal silaha: "Oo olur mu? İnsanlığa aykırı o." diyor. "Öyle adam öldürülür mü? Böyle öldürülür." diyor. "Bu, daha kibar şekli." diyor. Mantıklı bir ifade değil. Hiçbir şekilde insan öldürülmemesi lazım; hepsi aynı. Kimyasal silah da aynı, bombanın yaptığı ölüm de aynı, makinalı tüfek mermisiyle ölmek de aynı. Bıraksınlar bunları. Darwinizm'in, materyalizmin meydana getirdiği bir bela Suriye. Suriye'de komünist hükümet var. Komünizm hükümeti de Darwinizm-materyalizm. |
| 3 Eylül 2013, Time Türk 
Bir açılışa katılan Cemil Çiçek yaptığı konuşmasında kimyasal silah kullanımı ile ilgili şunları söyledi: “100 bin insan ölmüş, yaşadığımız şu garipliklere bakın. Kimyasal gaz kullanılıyor, bin 300'den fazla insan ölüyor, hemen bir hareketlilik başlıyor ama geldiğimiz nokta itibarıyla izahı mümkün olmayan, en büyük ombudsmanın, vicdanın asla kabul edemeyeceği bir insanlık çelişkisi de yaşanıyor. 100 bin insan ölürken ses soluk yok, kimyasal silah kullanılınca bir hareketlilik var. 'Kimyasal silahla öldüremezsin ama şehirleri bombalayabilirsin, roket, tank, top, helikopter kullanabilirsin, en modern, konvansiyonel silahları kullanabilirsin. Bu şekliyle öldürmekte hiçbir beis yok ama kimyasal silah kullanamazsın'. Hangi omdusman kabul eder ki ben öldükten sonra ha kimyasal gazla ölmüşüm ha makineli tüfekle veya yukarıdan atılan bombayla.” |
7 Ekim 2013, Hürriyet 
Bir gazetecinin, "ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, kimyasal silahların imhası konusunda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın anlaşmaya uyduğu için övgüyü hak ettiğini söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Başbakan Erdoğan “110 bin kişiyi öldüren insanın davranışlarını nasıl övgü ile karşılayacağız. Silah ne olursa olsun, ister kimyasal ister diğer silah türleri olsun, bunun neticesi ölüm. O zaman biz buna nasıl övgü gönderebiliriz” dedi. |
|