2002 yılında Nijerya'nın kuzeyinde kurulan Boko Haram on yılı aşkın bir süredir, gerçekleştirdiği sayısız terör eylemiyle adını duyuran radikal bir örgüt. Batılı eğitim sistemine karşıtlığı nedeniyle, bölgesel dilde "Batılı Eğitim Haramdır" anlamına gelen Boko Haram adıyla anılıyor. 2004 yılında ilk askeri yapılanmasını tamamlayan örgütün amacı, Nijerya'nın kuzeyinde sapkın radikal din anlayışına dayalı bir devlet kurmak.
Boko Haram, bölgenin geri kalmışlık ve yoksulluğunu, baştaki hükümetin yolsuzluklarına ve adaletsiz yönetimine karşı oluşan tepkilerle birleştirerek ciddi bir taraftar desteği sağladı. Kurulduğu günden bu yana Nijerya, Kamerun, Çad ve Nijer'de dehşet saçan Boko Haram sivil halkı, Hıristiyanları, gazetecileri ve kendinden olmayan Müslümanları hedef alıyor.
Kilise yakmaktan okul basmaya, polis merkezlerine saldırmaktan resmi kurumları, sosyal alanları bombalamaya, çocukları canlı bomba yapmaktan kız çocuklarını kaçırmaya varan eylemleriyle bugüne kadar 7000'den fazla insanın ölümüne neden oldu. Boko Haram vahşeti nedeniyle Çad gölü havzasında yaklaşık 1.5 milyon insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Örgütün faaliyetlerinden 3 milyon kişinin etkilendiği bildiriliyor.
Radikal örgüt geçtiğimiz sene Nisan ayında Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletinin Chibok kentinde 300'e yakın kız öğrenciyi silah zoruyla kaçırmıştı.
2015'te Boko Haram'ın eylemleri şiddetini katlayarak artırdı. Örgüt geçtiğimiz Ocak ayında Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Baga ve Doron Baga kasabalarını adeta haritadan sildi. Yakarak harabeye çevirdiği kasabalarda 3 binden fazla yapı tahrip oldu.
Uluslararası Af Örgütü'nün Boko Haram'ın "en büyük ve en ölümcül" eylemi olarak belirttiği kanlı saldırıda örgüt militanları sivil halka rastgele ateş açarak ve binaları ateşe vererek yaklaşık 2000 insanın ölümüne yol açtı.
Son aylarda Nijerya'nın komşu ülkelerine de saldırılarını artıran ve geçtiğimiz Mart ayında IŞİD'e biat ettiğini ilan eden Boko Haram'a karşı 4 Batı Afrika ülkesi Nijerya'ya destek vermek için güçlerini birleştireceğini açıkladı. Ocak ayında gerçekleşen, BM ve Afrika Birliği delegelerinin de katıldığı 3 günlük zirvede Nijerya, Kamerun, Benin, Nijer ve Çad temsilcileri bu ciddi tehdide karşı yürütülecek askeri mücadele planını görüştüler. Görüşmeler sonucunda alınan kararlar arasında örgütün yalnızca söz konusu ülkeler için değil tüm Afrika için ciddi bir tehdit olduğu maddesi vardı.
Boko Haram'a karşı yaklaşık 10 bin askerlik ortak bir saldırı gücü oluşturulmasının da karara bağlandığı görüşmelerin ardından Mart ayı başlarında Çad ve Nijer kuvvetleri örgüte karşı havadan ve karadan büyük bir askeri operasyon başlattı. Çad'ın başkenti N'Djamena'da konuşlandırılması kararlaştırılan koalisyon güçlerinin şu ana kadar ortak sınır bölgelerindeki 30'dan fazla kasabayı Boko Haram'dan geri aldığı bildirildi. ABD istihbarat yetkililerine göre Boko Haram'ın da 4-6 bin civarında savaşçısı var.
Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Burundi, Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun gibi ülkelerin temsilcileri de Kamerun'un başkenti Yaounde'de toplanarak Boko Haram'a karşı alınacak yeni önlemleri görüşüyor.
Güney Afrika da Boko Haram'a karşı gönüllü savaşmak isteyen ülkelerin başında geliyor. Fildişi Sahili Savunma Bakanı Paul Koffi, Abidjan kentinde düzenlediği basın toplantısında, "Bu bölgesel hatta uluslararası bir sorundur. Ülkelerin birlikte ele alması gereken bir mesele. Bu yüzden Fildişi Sahili'nin de bu mücadeleye katılması şart" ifadelerini kullandı.
Son olarak Boko Haram militanları bir köy camisine imam kılığında girerek kendilerini dinlemeye gelen sivil Müslüman cemaate alçakça ateş açtı. 24 Müslüman şehit olurken birçok insan yaralandı.
Boko Haram'ın insanlık dışı vahşet eylemlerinin acilen durdurulması şart. Ancak, her zaman söylediğimiz gibi, şiddet, vahşet, terör ve radikalizm bugüne kadar askeri yöntemlerle çözülemedi. Askeri yöntemlerin sorunları halletmeyip aksine daha da artırdığı on yılların sayısız tecrübesiyle ortada.
Kaldı ki askeri operasyonların, hava bombardımanlarının, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de ve Boko Haram'a karşı düzenlenenlerde olduğu gibi, yüzlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine yol açtığı da artık gizlenemeyen bir gerçek.
Bu nedenle yegane çözüm, radikalizm sapkınlığının Kuran'da anlatılan gerçek İslam ile olan çelişkilerinin ve aykırılıklarının tüm detaylarıyla ortaya konduğu, Kuran'daki gerçek barış, sevgi ve şefkat dininin akılcı olarak açıklandığı doğru bir eğitimden başkası değil.
Bağnaz din anlayışının geçersizliğinin net bir biçimde ortaya konulmasıyla radikal örgütlerin batıl fikir sistemi çöker. Bunun sonucunda radikal telkin ve propagandayla kendilerine bağladıkları insanların bilinçleri yerine gelir, hipnozdan çıkan bu insanlar gerçekleri görüp kendilerini örgütten kurtarır. Doğru eğitimle, radikal örgütlerin potansiyel taraftar gördükleri bağnaz kitle aydınlanarak radikalizmin sapkınlığının farkına varır. Sonuçta, mensuplarını, taraftarlarını, kitlesel desteğini kaybeden ve her dönem uluslararası istihbarat servislerinin, derin devletlerin, süper güçlerin oyuncağı olan radikal örgütler bir daha var olmamak üzere tarihten silinirler.
Tek gerçek çözüm budur, tabii gerçekten çözüm isteniyorsa!
Adnan Oktar'ın Morocco World News & Daily Mail'de yayınlanan makalesi:
http://www.moroccoworldnews.com/2015/04/157037/boko-haram-fought-education-not-weapons-2/
http://dailymailnews.com/2015/05/03/boko-haram-should-be-fought-with-education-not-with-weapons/