Ne demiştiNe oldu

A9 TV, 1 Mayıs 2013

Amerikan Başkanı Obama Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair ellerinde kanıt bulunduğunu söyledi. Obama söz konusu kimyasal silahları kimin, nasıl kullandığını ise bilmediklerini belirtti. Dolayısıyla Amerika’nın Suriye politikasının değişebileceğini, kimyasal silah kullanımının tekrarlanması halinde uluslararası toplumla birlikte hareket edeceklerini ifade etti.

ADNAN OKTAR: Ama bu şimdi biraz acayip olmuyor mu? Adamlar kıtır kıtır Müslümanları kesip doğruyorlar. Makineli tüfekle kurşuna diziyorlar, bombayla paramparça ediyorlar, bomba yağdırıyorlar. Obüs mermileriyle yerle bir ediyorlar binaları, insanları. Bunlar normal olmuş oluyor. Kimyasal silahla öldürme konusuna gelince “Aman” diyorlar,“Bu çok insancıl değil.” Bombayla parçalayarak öldürmek çok mu insancıl? Adamı delik deşik etmek, yerde çırpınıyor adam, kemikleri kırılıyor, ağzı burnu birbirine giriyor, kolu bacağı kopuyor. Bu mu insancıl olan? Öldürmenin şeklini mi beğenmiyorlar? O daha mı güzel öldürme şekli oluyor yani? O güzel öldürme şekli olduğu için bekleniyor, müdahaleye gerek olmuyor. Ama biçimsiz öldürüyorsa “Ona müsaade etmem.” Böyle kafa olur mu? Çok mantıksız.

Suriye’nin bu tavrından tabii ki vazgeçmesi gerekir ama bunun yolu, Obama'nın oraya müdahale etmesi değil. Vahşet nasıl yapılırsa yapılsın çok kötüdür. Kimyasal silahla da öldürülse, başka şekilde de öldürülse sonuçta bu cinayettir. Ve cinayete insanlık olarak derhal müdahale edilmesi gerekir. 

Ama bu konu Ortadoğu ve bütün dünyadaki sorunlar sadece Türk İslam Birliği ile çözüme kavuşur. Bu yüzden İslam Birliği'nin derhal kurulması gerekir. Bununla birlikte Suriye Devleti'nin bu tavrından vazgeçmesi için ambargo uygulanması lazım. Bütün dünya ambargo uygularsa Suriye yönetimi felç olur, direnci kalmaz. Ayrıca hava uçuşları engellenebilir, silah sevkiyatı durdurulabilir. Yani Suriye Devleti'nin bu tavrından vazgeçmesi için çok yönlü bir ambargo uygulanması gereklidir.

 

 

12 Mayıs 2013, Star

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Reyhanlı'daki saldırıları değerlendirerek dünya devletlerine seslendi ve şunları söyledi:

"Kullandıkları silah kimyasal olsa ne fark eder konvansiyonel olsa ne fark eder. Günde 100-150 insan ölüyor Suriye'de. Anneler ağlıyor ve Suriye'deki elli kanlı rejim, kendi insanına çok büyük zulüm yaşatıyor. Dünyanın buna seyirci kalma lüksü yoktur. Ne Amerika'nın ne Rusya'nın, ne Fransa'nın ne Cezayir'in, ne Katar'ın ne Türkiye'nin hiçbir ülkenin buna sessiz kalma lüksü yoktur. Hep beraber Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine gerekli baskıyı yapıp bu eli kanlı diktatörün biran evvel milletini rahat bırakmasını, katliamlarına son vermesini sağlamak zorundayız."