Sayın Adnan Oktar son dönemlerde yaptığı açıklamalarda, dostluk ve sevginin üzerinde durmakta, başta Kafkaslar olmak üzere tüm bölgede barışçı ve uzlaşmacı bir politika izlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Sayın Oktar'ın konuşmalarında ifade ettiği en önemli müjdelerden biri çok yakında Türk-İslam Birliği'nin kurulacağı, bu büyük birliğin ilk adımının da Azerbaycan ve Türkiye'nin tek millet, iki devlet olarak birleşeceğidir. Bu birliğin sağlanması için gerekli alt yapının hazır olduğunu bildiren Sayın Oktar, Ermenistan'la kurulacak dostluk ilişkilerinin de bunda önemli bir adım olduğuna dikkat çekmiş ve Türk Milleti'nin Ermenistan'a bakış açısının sevgi ve merhamet temelli olduğunu, sevgiyle yaklaşıldığında bütün sorunların çözüme kavuşacağını söylemiştir. Konuyla ilgili olarak, Sayın Adnan Oktar'ın fahri başkanlığını yaptığı Milli Değerleri Koruma Vakfı gazetelere birçok ilan vermiş, Sayın Adnan Oktar'ın pek çok makalesi yayınlanmış ve Sayın Oktar çıktığı tüm televizyon programlarında bu konuyu ısrarla gündeme getirmiştir. Tüm bunların ardından çok güzel gelişmeler gündeme gelmiş, özellikle Türkiye-Ermenistan ilişkileri başta olmak üzere, dostluk, kardeşlik ve birlik çağrıları hayata geçmeye başlamıştır. Son dönemlerde konuyla ilgili basında çıkan haberler birarada incelendiğinde, bu tarihi gelişmeyi takip etmek daha kolay olacaktır. Aşağıda Türkiye Ermenistan ilişkilerindeki dostluğun pekişmesiyle ilgili gazete haberleri ile aydılarımızın ve köşe yazarlarının bu konudaki yorumları yer almaktadır.
Adnan Oktar: "ONLAR DA BİZİM KARDEŞİMİZ, içiçe olalım. Ticaretimiz, sanat çalışılarımız, kültür bilim çalışmalarımız içiçe olsun. Sanatta, bilimde, teknolojide, her konuda birbirimiz ihtiyacımız var. Niye ayrı gayrı olsun? Beraber üniversiteler kuralım, fabrikalar kuralım, bilim merkezleri kuralım. Biz Ermenistan'da üniversite kuralım, Ermenistan burada ünversite kursun. Bilim gelişsin, sanat gelişsin. Demir perdeler, taş duvarlar devri geçti artık, bunlar yıkılsın." (Azerbaycan Respublica TV, 2 Eylül 2008) |
Adnan Oktar: "Ermeniler, onlar bizim kardeşlerimizdir. Onlar da bizim canımız inşaAllah. Ermenistan da inşaAllah Türk İslam Birliği içerisinde yerini alacaktır. Boş yere kendilerini üzüyorlar. BİZ ONLARI KARDEŞ OLARAK GÖRÜYORUZ, DOST OLARAK GÖRÜYORUZ. İnşaAllah Türk İslam Birliği’nin o şefkatli kolları içerisinde onlar da yerlerini bulacaklardır. Huzur içerisinde yaşayacaklardır. Güvenlikleri sağlanacaktır. İnşaAllah o Laçin Koridoru’nu da severek ve isteyerek açacak o Ermeni kardeşlerimiz. Ermenistan’ın bu güzel jesti, Ermenileri daha çok sevmemize sebep olacak inşaAllah. Dağlık Karabağ’dan çekilecekler, ama buna karşılık da Türkiye’ye de gelecekler, Azerbeycan’a da gelecekler, ticaret yapacaklar, oralara istedikleri gibi yerleşecekler. İsterlerse orada ibadetlerini hür olarak yapacaklar. Fakat bu bir kanayan yaradır. Laçin koridorunun kapatılması, Dağlık Karabağ’ın işgal edilmesi, bunlar çok gereksiz lüzumsuz şeyler… Ermenilere karşı Türkiye’de bir kin ve nefret yoktur. Osmanlı döneminde en güzel, en kilit noktalara Ermeni kardeşlerimiz gelmiştir. En ünlü sanatçılar, en ünlü doktorlar Ermenilerden çıkmıştır. Ehli kitaptırlar. Tertemiz kardeşlerimiz onlar. Bu tip huzursuzluk duymaları son derece yersiz. Geçmişte olanlardan belki bir kalplerinde burkuntu olmuş olabilir, ama geçmişte savaş vardı, yani Ermeniler de Müslümanları kitle halinde yok ettiler. Ama biz onları affediyoruz… Artık bunlar geçsin. YANİ BİZ ONLARI AFFETTİK, ONLAR DA BUNLARDAN GEÇSİNLER. KARŞILIKLI BİR UZLAŞMA OLSUN. İSLAMIYET’TE AF VARDIR, HIRİSTİYANLIK'TA DA VARDIR. KARŞILIKLI BİRBİRİMİZİ SEVELİM." (Erzincan TV, 14 Temmuz 2008) |
Adnan Oktar: "Bu güç onların aleyhinde olmayacak ki. Yani, Rusya'nın daha zenginleşmesi demektir. Ermenistan'ın daha zenginleşmesi demektir. Ermenistan'da Rusya'da yeni yeni fabrikalar, yeni yeni tesisler demektir. Azerbaycan'ın petrollerinin, Türk petrollerinin, Türk madenlerinin Rusya'ya, Ermenistan'a satılması demektir ve onların her türlü imkanın daha çok artması demektir. Pazarları genişler, ticaretleri genişler. Askeri yönden risk kalkar çünkü Rusya'ya karşı düşman bir tavrı yok Türkiye'nin dost tavrı var." (Azerbaycan Gazete 525, 27 Ağustos 2008) |
Adnan Oktar: "Bakın yakın bir zamanda bunu da göreceksiniz Suriye ile Türkiye birleşecek. Azerbaycan’la Türkiye birleşecek, iki devlet bir millet olarak. Bizim arkadaşlarımızın bu konuda ilanı çıktıktan hemen sonra Ermenistan Devlet Başkanıyla Azerbaycan Devlet Başkanı el ele tutuşarak bir resim çektirdiler. Biz dedik ki "Ermeniler bizim dostumuz kardeşimiz, eğer tarihte bize bir hataları bir yanlışları olduysa biz onları affediyoruz bizim öyle bir iddiamız, hırsımız, kinimiz yok. Onlarda böyle düşünsünler bizim gibi düşünsünler bir sevgi beraberliği dostluk olsun kardeşlik olsun en güzel neticeyi alalım" şeklinde bir ilan yayınlandı. Günlerce yayınlandı, hemen arkasından bu gelişmeler oldu. Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi Başbakanımız, Azerbaycan’a gitti arkasından da bu sevgi gösterileri bu muhabbetler başladı. Sonra bu olaylar gelişmeye başladı. Bunlar çok güzel gelişmeler. Güzel gidişat, herşeyin dediğimiz gibi olduğunu gösterten bir delil aynı zamanda." (Kıbrıs TV, 1 Ağustos 2008) |
Adnan Oktar: "Bunun sonucunda Ermenistan zengin olacak, rahatlayacak, şu an fakir ve çok güçsüz, sanayileşmesi de çok cayıf ve huzurlu değiller. Ermenistan'da sıkıntı çok uzun süredir devam ediyor. Azerbaycan'la Türkiyenin birleşmesi sonucunda Ermenistan şu halinin kat kat fazlası zengin olur ve çok rhat eder. Çünkü Türkiye orada yatırım yapacak, Azerbaycan orada yatırım yapacak, Avrupalı yatırımcılar orada yatırım yapacaklar. Ermenistan tanınmayacak şekilde hem zenginleşecek hem ileri gidecek, sanayide, sanatta, bilimde alabildiğine gelişmiş olacak. Bunu ister Ermenistan. Türkiye ve Azerbaycan birleşmesi Rusya ve Ermenistan'a karşı bir tehdit değil, bilakis tehdidi ortadan kaldıran, onları güvenceye kavuşturan bir sistem." (Azerbaycan Devlet Haber Ajansı, 14 Ağustos 2008) |
Adnan Oktar: … Ermeniler bizim kardeşimizdir, dostumuzdur ama burada (Karabağ'da) yapılan da bir zülumdur. Ne Ermenilerin Türklere, ne Türklerin Ermenilere bir düşmanlığı kabul edilebilir bir şey değildir. Osmanlı döneminde kardeşçe, dostça birarada yaşadık. Çok değerli bilim adamları, sanatçılar çıktı Ermeniler içerisinden. Türk devletine, Osmanlı’ya son derece sadıktılar. Hiç bir sorunumuz yoktu bu sonradan çıkarılan bir fitnedir. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Şefkatle, sevgiyle birbirimize yaklaşmamız gerekir. Ermeniler zaten ehl-i kitaptır. Allah’a inanan insanlardır, saygıyı, sevgiyi, hürmeti iyi bilen insanlardır. Bu gibi tahriklere hiç bir kapılmamaları lazımdır. (8 Mart 2008 Tarihli Basın Toplantısı) |
Adnan Oktar: Ermeniler de Türk İslam Birliği'nin içine girecektir. Osmanlı dönemi gibi olacaktır. Onlar da Osmanlı zamanındaki gibi Türklerin şefkati ile, kardeşlik anlayışı içerisinde huzur ve barış içinde yaşayacaklardır. Ben bu konunun bu şekilde hallolacağını düşünüyorum. Ermenistan Türkiye’nin garantörlüğünde rahat yaşayacaktır. Dolayısıyla bir düşmanlığa, bir rekabete hiç gerek görmüyorum ve bunu çirkin buluyorum. (Vatan TV, 20 Aralık 2007) |