Sayın Adnan  Oktar'ın açıklamalarının ardından Arap dünyasıyla yakınlaşma
ucgen

Sayın Adnan Oktar'ın açıklamalarının ardından Arap dünyasıyla yakınlaşma

51494

Sayın Adnan Oktar'ın Türk İslam dünyasının kardeş olması, birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini önemle vurguladığı, Türk İslam Birliği'nin bir an önce kurulması gerektiğini belirttiği açıklamaları İslam dünyasında büyük yankı uyandırmaktadır.

Bu açıklamaların hemen ardından İslam dünyasının dört bir yanından kardeşlik ve birliğin önemini destekleyen açıklamalar gelmekte, hatta bu birliği güçlendirmek amacıyla çeşitli atılımlar da yapılmaktadır. Kafkas Birliği'nin kurulması için girişim başlatılması, Demir İpekyolu olarak adlandırılan projenin temelinin atılması, Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye arasında dostluk ilişkisinin kurulması gibi basında çok gündeme gelen gelişmelerin yanı sıra, İslam aleminin önde gelenlerinin birlik çağrıları yapmaları, Türkiye'nin Türk-İslam dünyasına liderlik yapması gerektiğinin farklı çevreler tarafından daha sık gündeme getirilmesi, Arap ülkelerinin BM Güvenlik Konseyi oylamasında Türkiye'yi destekleme kararı almaları gibi önemli gelişmeler de olmaktadır. Yakın tarihte benzeri yaşanmamış gelişmelerin her biri, Türk İslam Birliği'nin hayata geçirilmesinin birer adımı niteliğindedir ve hepsi Sayın Adnan Oktar'ın bu konuyu ısrarla gündemde tutmasının ardından gerçekleşmiştir.

Konuyla ilgili dikkat çeken son gelişmelerden biri de, Arap ülkeleriyle Türkiye arasında güçlenen ilişkiler ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Ahmed el Halife'nin açıklamalarıdır. Sayın Halife açıklamasında, Türkiye, İran ve İsrail'in de katıldığı bir birlik tesis edilmesinin önemini vurgulamakta ve İslam dünyasının tek çatı altında birleşmesinin şart olduğunu söylemektedir. Halife'nin açıklaması hem İslam dünyasına birlik çağrısı yapması açısından önemlidir, hem de Arap dünyasından İsrail'e karşı ılımlı bir yaklaşımın belki de ilk defa ortaya konulması ve farklı bir mezhebe sahip olan İran'a da dostane yaklaşım gösterilmesi açısından son derece önemlidir. Sayın Adnan Oktar da açıklamalarında her düşünceden her mezhepten Müslümanı candan kucaklamak, bölgede bulunan ve farklı dinlerden olan İsrail, Gürcistan, Rusya, Ermenistan gibi ülkeleri de koruyup kollamak gerektiğini belirtmektedir. Yaşanan gelişmelerde Sayın Adnan Oktar'ın bu açıklamalarının etkisi açıkça görülmektedir.


 

TIMETÜRK: Peki siz, sizce bugünkü Müslümanların, genel olarak Müslümanlar en büyük sorunu nedir?

ADNAN OKTAR: Bölünme, yani bölünme çok tehlikeli, birbirlerini sevmeleri gerekiyor Müslümanların ya nasıl sevilmez, ben mesela Şii’lere bakıyorum son derece takva dindar insanlar, yani bu insanlara nasıl cephe alınır? Alevilere bakıyorum son derece dindar efendi ve insan sevgisiyle dolu bir insan bunlar. Ya bu insanlara nasıl cephe alınıyor ben anlamıyorum vahabiler dersen yine dine çok titiz insanlar. ALLAH’IMIZ BİR, KİTABIMIZ BİR, KIBLEMİZ BİR, HER ŞEYİMİZ BİR, AYNI PEYGAMBERLERE İNANIYORUZ, AYNI MELEKLERİ SEVİYORUZ. YANİ TAMAMEN SUNİ BİR AYRICALIK VAR. HALBUKİ İNASNIN MEZHEBİ AYRI OLUR, AİLELERİMİZ DE AYRI AMA BİRBİRİMİZİ  SEVİYORUZ. BİZ DOSTUZ, KARDEŞİZ, BUNUN ORTADAN KALKMASI LAZIM. Said Nursi  buna çok dikkat çekmiş, ihtilaf diyor, ihtilaf bi de zaruretler, insanların maddi ihtiyaçlardan kaynaklanan bel bükmeleri, boyun bükmeleri. Halbuki Müslüman açlıktan ölmez, hiçbir şey de olmaz. Allah’a tevekkül edip, Allah’ın yolunda Allah’ın rızası için gayret etmesi gerekir. AMA EN ÖNEMLI KONU SEVGi, MÜSLÜMANLARIN BİRBİRİNİ SEVMESİ Hatta Allah’ın yarattığı her şeye karşı şefkat duymak. Yani dinsiz de olsa ona şefkat duyup onu kurtarmaya, korumaya çalışmalı. (TIMETÜRK, 24 Temmuz 2008)

 

Habervaktim İnternet Haber Sitesi, 1 Ekim 2008




ADNAN OKTAR: Türk İslam Birliği'ni hızlandırmak lazım. Çok süratlendirmek lazım… Bu tabi ki İsrail’inde ferahlaması demektir. Bütün bölgede çatışmanın bir anda durması demektir. Çünkü Filistin de biliyorsunuz ızdırap içinde, ama İsrail de ızdırap içinde çünkü her an başlarına bomba düşmesi ihtimali oluyor. Her an bir şey olması ihtimali var. Duvarların içinde yaşıyor İsrail. Adeta esir oldular, kendi kendilerini esir ettiler. Duvarın içine hapsettiler. Yıkalım o duvarları açalım. Gürül gürül oraya ticaret arabaları gitsin. Otobüsler gitsin, kamyonlar gitsin. Gemiler gitsin deniz yoluyla bir ferahlık olsun… Bu sevgiyle olur, dostlukla olur... (Asia RFA Radyosu, 14 Haziran 2008)


ADNAN OKTAR: Bu bir gönül birliği. BENİM DÜŞÜNDÜĞÜM TÜRK İSLAM BİRLİĞİ'NDE BÜTÜN DEVLETLER MİLLİ DEVLET OLARAK KALIYOR HEPSİ. Bu bir gönül birliği yani bir sevgi birliği, muhabbet birliği ve ortak akıl birliği mesela bir yerde bir terör olduğunda ortak karar alıp ortadan kaldırmak. Mesela ekonomik bir çıkmaz olduğunda ortak karar alıp bunu çözmek. Ama burada bir şiddetli aşk gerekir. Şiddetli bir coşku gerekir. Yani öyle resmiyetle olmaz bunlar. Bunlar coşkuyla heyecanla olur. Yani bir ülkeyi kurtarmaya kalkmak. Bir yerde terör olduğunda topluca karar vermek bunlar aşk gerektirir... (Azerbaycan TV, 11 Haziran 2008)


SUNUCU: Türk İslam Birliği ile ilgili bize neler söyleyebilirsiniz, yani birçok kişi bunu ütopik olarak değerlendiriyor. Birçok kişi böyle bakıyor olaya. Bunun olacağına gerçekten inanıyor musunuz?

ADNAN OKTAR: Şimdi Konya, İzmir, Adana Allah esirgesin bizden ayrı olsaydı, bizde deseydik ki "Ya biz kardeşiz, nasıl oluyor bu iş? Biz birleşiriz." Bir de dese ki, "Ya bu ütopik, olur mu öyle şey, ne alakası, bunlar ayrı ayrı" dese, bunun bir mantığı var mı, yok. Aynı şekilde Türk devletlerinden de bizim ayrı olmamızın hiçbir mantığı yok. Yani aynı dindeniz, aynı dili konuşuyoruz, aynı ırktan geliyoruz. Her şeyimiz aynı. Kültürümüz, ananemiz, örfümüz, yani ayrı olması için hiçbir sebep yok. Onun için bu ülkelerin arasında, Türk devletlerinin ve İslam ülkelerinin arasında bir kere pasaport olayının kalkması gerekir, vize olayının da kalkması gerekir. İstediği gibi gidip gelsin insanlar. TİCARET ALABİLDİĞİNE RAHAT OLSUN, BAĞLANTILAR ALABİLDİĞİNE RAHAT OLSUN. Avrupa Birliği’nde oluyor da bu Türk İslam Birliği’nde niye olamıyormuş? Avrupa Birliği’nde isteyen istediği ülkeye gidiyor, istediği gibi yerleşiyor. Pasaport kullanmıyor, vize de kullanmıyor. Peki biz kardeşler olarak niçin bunu yapamıyoruz? Yani hiçbir sebep yok, tabii ki olur. En güzel manzaraları olan, en güzel coğrafyası olan ülkelerdir Türk İslam devletlerinin olduğu ülkeler ve dünyanın en zengin maden kaynakları bu coğrafyada. EN ZENGİN PETROL KAYNAKLARI BU COĞRAFYADA. UN VAR, YAĞ VAR, ŞEKER VAR, SADECE HELVA YAPILACAK. BU BÜTÜN TÜRK HALKININ İSTEĞİ. Biz Azerilerle konuşuyoruz mesela Azerbaycan can atıyor Türkiye ile birleşmek için. Bugün Türkiye kabul etsin yani nerdeyse yirmi dört saatte kırk sekiz saatte kabul ederler. Suriye, bugün Türkiye teklif etsin, Türkiye ile birleşin diye, hemen kabul eder Suriye. Onun için Türk halkının bunu şiddetle isteyip özellikle sivil toplum kuruluşlarının bunu gündeme getirmesi sonucunda bu hükümete teklif olarak getirilirse konu biter. İnşaAllah. (Kuşadası TV, 14 Temmuz 2008)


Dokuz Sütun, 4 Eylül 2008




ADNAN OKTAR: Türk-İslam Birliği’nin bir gün bile gecikecek durumu yok, hemen olması lazım. Bu herkesin lehine, ne NATO’nun aleyhine, ne Avrupa Birliği’nin aleyhine, BÜTÜN DÜNYANIN LEHİNE BU. ÇİN DE BUNDA RAHAT EDER, RUSYA DA RAHAT EDER, özellikle Rusya çok rahat eder. AVRUPA BİRLİĞİ ÇOK RAHAT EDER, AMERİKA ZENGİNLEŞİR, GÜÇLENİR, YANİ HER YÖNDEN BÜYÜK MENFAAT VE FAYDA VAR BUNDA. Ama Türkiye’nin lider olması şart görünüyor. (Türkmeneli TV, 22 Nisan 2008)


Türkiye, 6 Temmuz 2008




ADNAN OKTAR: Filistin'in kurtuluşu bize bağlı, İsrail’in kurtuluşu da bize bağlı, İsrail de bizle rahat edebilecek durumda, Ermenistan da, Türkistan da, Tacikistan da, İran da, Pakistan da hepsi bizle kurtulacak görünüyor. Fas, Tunus, Cezayir bayram yaparlar Türkiye lider olursa. ONUN İÇİN BU GÖREVİ ARTIK GECİKTİRMEYELİM. TÜRKİYE BU GÖREVE BİR TALİP OLSUN. Bakın kimse itiraz edecek mi? Türkiye çıksın desin, "Biz talibiz bu göreve", "Hayır arkadaş, ben bunu kabul etmiyorum" diyen kimse çıkmayacak. Herkes bunu istiyor. (Konya TV, 28 Şubat 2008)


Milli Gazete, 19 Haziran 2008

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo