Sayın Adnan Oktar'ın 13 Mart 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar
ucgen

Sayın Adnan Oktar'ın 13 Mart 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

10150

A9 TV, 13 Mart 2017

 

(Sayın Devlet Bahçeli, Twitter hesabında üstü kapalı olarak İngiliz derin devletine dikkat çeken şöyle bir paylaşımda bulundu: “16 Nisan konusunda kral ve kraliçelerin elinde bulunan Avrupa ülkelerini korku sarmıştır. Belçika, Danimarka, İspanya ya da içten içe Birleşik Krallık Türkiye’nin kendi iradesiyle sistem değiştirmesinden ürkmüştür. Avrupa kendine bakmalı. Asırlık monarşik yönetimlerin tasallut ve ambargosundan kurtulmayı denemeli. Bunu da başarabilmelidir. Tük milleti evet dedikçe Avrupa ülkeleri titreyip-tökezliyor. Tahtlar sallanıyor, taç giyenlerin yüzleri sararıp yüreklerine korku düşüyor” dedi.)

Sayın Bahçeli kadar hitabeti vurucu, sarsıcı ve Osmanlı ruhunun o Osmanlı tokadı üslubunu çok iyi yakalamış bir kişi tanımıyorum. Helal olsun. İngiliz derin devletine de esaslı bir Osmanlı tokadı yapıştırmış. Güzel ama inşaAllah Tayyip Hocam’dan bekliyoruz. Şu İngiliz derin devletine bir esaslı Osmanlı tokadı da ondan bekliyoruz.

 

Mecliste Kapalı Oturum Yapılsın, İngiliz Derin Devletini Tüm Detaylarıyla Anlatalım.

Mecliste kapalı oturum yapsınlar, İngiliz derin devletini bütün detaylarıyla anlatalım. Müsait olduğunda bir gün bir dört saatlik brifing verelim. İngiliz derin devletini çok detaylı yani anlatamadığımız yönler de var, kitapta basamadığımız onları anlatalım. Üçüncü cilt için düşündüğüm konular var. Birinci cilt zaten darmaduman etti ortalığı.

 

Bazı Müslümanlar Arasında Demagoji Çok Yaygın, Gereksiz Konularla İlgilenip İslam Birliği Gibi Asıl Konuları Gözardı Ediyorlar.

Müslümanlar arasında demagoji çok yaygın, demagojiyle konuları anlatmak. Asıl ana konuları yana bırakıyorlar. İttihad-ı İslam, İslam Birliği, işte Darwinizm, PKK. İşte ne hesaplıyor; zekat kırkta biri nasıl verilir? İşte karısının altınının kırkta birinin hesabını kime yaptıracak, işte mezar yeri seçimi falan buna benzer konularla uğraşıyorlar. Düğünde takı takmak caiz mi değil mi? Tamamen demagojiye yönelik. Halbuki Allah “ihtiyaçtan artakalanı verin” diyor. Lafı ne uzatıyorsun anlamazdan geliyorsun? Nerede geçiyor karının altınlarının kırkta birini vereceksin diye? Paraya kıyamıyorlar, kendi aralarında o devrin kapitalistleri bir yol bulmuş, bir sistem bulmuşlar. Kadınlarla ilgili de sistem bulmuşlar, erkek çocuklarıyla ilgili de sistemler bulmuşlar hepsiyle ilgili bir sistem bulmuşlar. Parayı kaptırmamanın yolunu da bulmuşlar kendilerince. Bak, malı-mülkü, evi-barkı, fabrikaları, arazileri bunların hiçbiri zekat malı olmuyor, karısının altını oluyor. Adam da karısına altın almayacağına göre almadığına göre ‘onun kırkta biri’ diyor. Tabii benim kanaatime göre, Kuran’dan anladığıma göre böyle bir şey yok. Ama adamların inancı öyleyse ayrı tabii ki ona saygı duyarız. Ama tamamen yanlış, bana göre bu çok yanlış.

 

(İngiliz Büyükelçi Richard Moore, Yeni Şafak’ta yazmaya başladı. Moore Yeni Şafak’ta yayınlanan yazısında, bugünkü İngiliz Milletler Topluluğu’nun genel algının aksine bir imparatorluk olmadığını anlatıyor. Kraliçe Elizabeth’in milletler topluluğunun sadece sembolik başkanı olduğunu ve buradaki ülkelerin İngiltere’yle eşit söz hakkına sahip olduğunu iddia ediyor. “Türkiye’deki bazı insanlar Britanya İmparatorluğu üzerindeki güneşin hiç batmadığına inanıyor. Ama battı hem de adamakıllı battı. İmparatorluk geçmişimiz zulüm ve istismar olan bir geçmiş bunu kabul ediyorum. Ancak şu anda Milletler Topluluğu sadece birbirleriyle yakın tarihi bağları olan ülkelerin adalet ve demokrasi şemsiyesi altında bir araya geldiği bir örgüt o kadar” diyor.)

Battı ama güneş batınca ne yapar? Gizlenir, gizlendi. Yani İngiliz derin devleti doğdu, o tarzda battı. Eskiden alenen yapıyorlardı şimdi gizli, İngiliz derin devleti yapıyor. Güneş batınca kaybolmaz, görünmez hale gelir sadece. Güzel benzetmiş. İngiliz derin devleti dünya çapında akıl almaz bir casusluk ağıyla münafıkları organize ederek, gelenekçi Ortodoks Müslümanlığı teşvik ederek Müslümanları birbirine kırdırma politikasını bütün şiddetiyle yapıyor.

 

(Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda halkına yönelik sevgi dolu bir açıklama yaptı. Tavrımızın Hollanda hükümetine yönelik olduğunu belirten Çavuşoğlu “Başından beri açık şekilde ifade ettiğim gibi ilk olarak Hollanda halkını hedef almayacağız ve onlara zarar vermeyeceğiz. Çünkü bu onların hatası değil. Hollanda halkı Türkiye’nin dostudur. Buradan birçok turist de ülkemizi ziyaret ediyor. Ve 400 yıldır dostluğumuz sürüyor” dedi.)

Ama cezalandırılacak bir takım var herhalde. En güzel ceza İttihad-ı İslam’dır, İslam Birliği’dir, Türk İslam Birliği. Türklük alemini birleştirelim, İslam alemini birleştirelim. Rusya’yla birleşelim dost-kardeş olalım, İngiliz derin devletinin sonu demektir. O zaman o batan güneş bir daha hiç çıkmaz. O durduğu yerde orada kalır gider.

 

(El-Cezire’nin İngilizce Twitter “Hindistan’ın İngiltere tarafından sömürgeleştirmesini konu alan bir müzenin açılmasına ihtiyaç var” denildi. Müzede İngiliz politikalarıyla suni olarak oluşturulan kıtlıklar sonucunda ölen 35 milyon Hintlinin olduğu ya da İngiltere’nin 1947’de Hindistan’ın bölünmesinde yaşanan dehşetlerle doruğa çıkan ‘böl ve yönet’ politikası anlatılmalı” denildi.)

İşte biz kapıyı sonuna kadar açtıktan sonra bütün dünyada İngiliz derin devletine karşı bir uyanma başladı. Her yer kaynıyor her yer. Eskiden derin devlet kavramı Avrupa’da, Amerika’da bilinmiyordu. Bütün dünyada şimdi birinci konu oldu derin devlet, İngiliz derin devleti. Diyor “İlk 1997’de bu isim ortaya atıldı” diyor. İlk ben 1997’de derin devleti açıkladım. İlk çok kapsamlı olarak 1997’de açıkladım.

 

(Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, “Dikkat, Hollandalıların gerisinde İngilizler var” başlıklı bir yazı yazdı. “Şunu asla unutmayacağız; Hollanda İngilizlerin arka bahçesi, gizli sesi, görünmez elidir. Hollanda’da İngilizlerden habersiz kuş uçmaz. Bu iyi bilinmeli ona göre gerekli stratejiler geliştirilmeli. Şu kesin artık; Avrupa’nın maskesi düştü. Şimdi toparlanma vakti” dedi.)

Helal olsun. Açtığımız cadde-i kübra Ümmeti Muhammed’le doldu, maşaAllah. Bak, İngiliz derin devletine kimse tek kelime etmiyordu 300 yıldan beri. Balyozu indirince ilim irfan balyozunu çelik kapılar kırıldı. Ümmeti Muhammed akıncı beyleri gibi oradan akmaya başladılar, maşaAllah. Hoca’nın açıklamaları bizim açıklamalarımızın birebir aynısı, çok güzel olmuş.

 

(İran Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur, Ankara’dan İran’a yönelik yapılan eleştirel söylemler konusunda Tahran’ın alttan aldığını söyledi. “Türk dostlarımızın ülkedeki darbe nedeniyle sorunlar yaşadığını biliyoruz. Bu yüzden milli menfaatlerimiz, onurumuz ve güvenliğimizin zarar görmediği sürece alttan alıyoruz” açıklamasında bulundu.)

Evet, o İslam terbiyesinin gereği. Hükümet de alttan alsın. Sevecen dostça kardeşçe. İran sevgi ülkesidir, güzellik ülkesidir, samimi Müslümanlarla doludur. Yarısı Sünni ve Türk’tür. Yazık günah. İngiliz derin devletinin tahriklerine kimse kapılmasın.

 

(İbrahim Rahimpur, Türkiye’nin Suriye konusundaki bazı girişimlerinin İran’ın çıkarına ters düştüğünü belirterek “Buna rağmen biz kavga etmeyip Ankara’daki dostlarımızın onlara en iyi yardımcı olacak ülkenin İran olacağının farkına varmalarını bekliyoruz. Türkiye ile olup biten olumsuz şeyleri unutabiliriz. Bundan sonra Suriye ve Irak’taki sorunların çözümü konusunda daha ciddi işbirliği yapabiliriz” dedi. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur.)

Bayağı candan, samimi yaklaşıyor. Tehlikenin büyüklüğünü de İngiliz derin devletini yavaş yavaş anlamaya başladı onlar da.

 

(Takvim Gazetesi, Abdülhamit döneminde bazı aydınlarda müthiş bir İngiliz sevgisi olduğunu, hatta 1908 yılında İngiltere elçisi İstanbul’a döndüğünde Sirkeci İstasyonu’nun onu alkışlayan insanlarla dolduğunu ve bazı kişilerin elçinin arabasındaki atları söküp kendi kollarıyla arabayı çektiklerini yazdı. “Bugün de Avrupa ülkelerinin bize yönelik saldırılarına karşı duramayan bazı kişilerin dün İngilizlere at arabası olduklarını unutmadık. Dünün İngiliz muhipleri bugün de var. O zaman içimizdeki İngiliz muhipleri seferin at arabası oldular. Keşke sadece at arabalarına at olsalar da mesleklerini tam bilsek bugün” dedi.)

Biz bu cadde-i kübrayı açtıktan sonra İngiliz derin devletine bütün Türk aydınları bütün güçleriyle yüklenmeye başladılar. Amerika’da da bu büyük bir patlama şeklinde kendini gösteriyor. İngiliz derin devletine karşı hükümet ciddi bir atağa geçti. Dünyanın her tarafında İngiliz derin devletine karşı bir tavır alma var. Bu yüz elli yıldan beri olmayan bir şey, ilk defa oluyor. Buna vesile olduğumuz için Allah’a hamdolsun. Bu büyük çığırı açtığımız için Allah’a hamdolsun. Takvim Gazetesi’ni de tebrik ediyorum. Çok önemli bir konuya el atmışlar. Devam.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo