Sayın Adnan Oktar: “Türk Halkı Suriyeli Kardeşlerimize Yönelik Provokasyonlara Gelmemeli”
ucgen

Sayın Adnan Oktar: “Türk Halkı Suriyeli Kardeşlerimize Yönelik Provokasyonlara Gelmemeli”

27868
Ne demiştiNe oldu

Sayın Adnan Oktar sohbet programlarında uzun süredir, Suriye’den göç eden mülteci kardeşlerimize herkesin sahip çıkması gerektiğini hatırlatmaktadır. Son zamanlarda da Suriyeli kardeşlerimize yönelik özellikle sosyal medyada yapılan provokasyonlara karşı milletimizin teyakkuzda olması gerektiğini söylemektedir.

Nitekim bu konuda bazı yazarlarımız da hatırlatmalarda bulunarak, Suriyeli kardeşlerimizi sahiplenen bir üslup kullanmışlardır.

7 Temmuz 2017, A9 TV

ADNAN OKTAR: Biz Suriyeli kardeşlerimizi çok seviyoruz, onların kılına dokundurtmayız. Boş yere uğraşmasın kimse. Onlar bizim vatandaşımız canımız, kardeşimiz. Onlar bizim parçamız. Üç milyon Suriyeli’nin hepsini Türk vatandaşı yapacağız. Üç milyon daha evladımız oldu, hepimize hayır ve bereket getirecek şekilde.


5 Temmuz 2017, A9 TV

ADNAN OKTAR: Suriyeliler gitsin diye ortada bir şey yokken, işte Suriyeli üç kişi üç tane beş yaşındaki çocuğun ırzına geçti diye haberler yayarak, bu sahte hesaplardan Türkiye’de çok büyük olay çıkartmak istiyorlar. Yani üç milyon Suriyeli’ye Müslümanların saldırmasını istiyorlar. Böyle bir alçaklığa asla müsaade etmeyiz. Bu sahte hesapların hepsini (devlet) tespit edecek. Zannettikleri gibi olmaz. Oynanan oyunu da devlet takip ediyor.

Bu Suriyeli kardeşlerimize de kafa takmayı bıraksınlar. Çok ayıp yapıyorlar, bu büyük bir günah. İngiliz derin devletinin ajanlarına, uşaklarına tabii olmak çok korkunç olur. Bir avuç alçak internet siteleri oluşturmuş, binlerce. Yaklaşık on bine yakın internet sitesi oluşturmuşlar ve buradan Suriyeli kardeşlerimize yönelik Türk halkını tahrik etmek için, saldırtmak için alçakça, ahmakça ve kahpece çirkin sözler ediyorlar. Hiç kimse oyuna gelmesin. Bu alçaklara itibar etmiyoruz. Suriyeli kardeşlerimiz baş tacımız. Suriyelilere her zaman kapımız açık.  


3 Temmuz 2017, A9 TV

ADNAN OKTAR: “Suriyeliler sınır dışı edilsin” diye bir etiket var. Bu kasten yapılmış gibi görünüyor. Suriyeliler 3 milyon arslan, 3 milyon dost. “Falanca kadına sarkıntılık etti” diyor. Türkiye’de sarkıntılık vakalarına bir baksınlar, hapishaneler dolu. O Suriyeli kişiler mesela 3 kişiyse en az 30 bin kişi vardır hapishanelerde kadına sarkıntılıktan. Peki biz “bu adamlar sınır dışı edilsin diyor muyuz?” Demiyoruz. Hapiste yatıyor bu adamlar. Onun için Suriyeli kardeşlerimizi böyle kolay gören üslup istemiyoruz. Kimse bu Twitter’daki olaya destek vermesin. Bilakis “Suriyeliler kardeşimiz” diye karşı etiket yapalım. Böyle münasebetsizlik istemiyoruz.  

Bu üslup, bu tavır FETÖ’ye yardım olur, İngiliz derin devletine yardım olur. Çok münasebetsiz, gereksiz ataklar. Suriyeli kardeşlerimize çok özen göstersinler. Provokasyonlara gelmesinler, daha da özenli olsunlar toplum içindeki yaşantılarında. Bazı fırsatçılara malzeme çıkarmasınlar.


27 Temmuz 2014, A9 TV

ADNAN OKTAR: (Suriye’de yaşananlar) çünkü büyük bir felaket. Şikayet edenler de aynı konuma düşebilirdi. Ne yapacaklardı? Suriye’de olduklarını düşünsünler. Türkiye’ye gelmişler, onlar neresi olursa kabul ediyorlar. Zaten bir şey dedikleri yok, mazlum, gariban insanlar Suriyeli kardeşlerimiz.


12 Mayıs 2013, A9 TV

ADNAN OKTAR: Kardeşim, Suriyeli mültecilere yönelik sözler çok ayıptır, misafire böyle söylenmez. Bakın, bu insanlar nasıl geliyor, biliyor musunuz? Kaçıyor çocuklarıyla beraber, diyorlar ki “Çocuklarımıza, kızlarımıza tecavüz ediyorlar, bizleri öldürecekler” diyorlar. “Allah rızası için bizi kurtarın” diyorlar. Kapıya gelmiş, sen de kapıyı ‘Küt!’ diye yüzlerine kapatıyorsun. Ne konuma düşersiniz biliyor musunuz, Allah vermesin. Bu cinayetlere, tecavüzlere seyirci kalmış olursunuz o zaman. Bir çocuğu bir adam kesmeye kalkıyor, elini kaldırmış, elini tutsan durduracaksın. Ne demektir bu? Tutmazsa elini nedir bu? O zaman bu cinayete sesiz kalmış olur o kişi, Allah vermesin... Yapmayın, etmeyin. 1 milyon kişi bile olsa Türkiye’ye alacağız kardeşlerimizi.

 

8 Temmuz 2017, Hürriyet

Hürriyet Gazetesi’nden Mehmet Özdağ, Demet Akalın’ın #SuriyelilerEvineDönsün çağrısına yönelik şunları yazdı:

“Dönmeyecekler.

Çünkü şu an tam olarak o ‘rahatsız’ olduğunuz Suriyeli, evine nasıl döneceğini bilmiyor, evi bıraktığı yerde mi; ondan da bihaber. Burada kalmak onların seçimi değil.

Yemeklerini yiyeceksiniz, sofralarına oturacaksınız, birlikte şarkılar söyleyeceksiniz.

Sonra birisi çıkacak, “Sen değil miydin #SuriyelilerEvineDönsün yazan?” diyecek seneler sonra…

Ve çok gecikmiş bir özür dileyeceksiniz büyük ihtimalle.

Belki de bunun için 14 sene beklemenize gerek yoktur Demet Hanım…”

9 Temmuz 2017, Hürriyet

Hürriyet Gazetesi’nden Deniz Sipahi de Suriyelilere olan nefret söylemine yönelik şunları yazdı:

“Bir süredir bu nefret söylemi, suçlayıcı açıklamalar çok arttı.
Gördünüz mü Sakarya’da yaşananları...
Kriminal olaylar Suriyelilere özel mi?
Sakarya’daki vahşeti nasıl açıklayacaksınız, bu nefret söylemini yayanlar ne diyecekler, çok merak ediyorum.”

9 Temmuz 2017, Hürriyet

Ahmet Hakan Suriyeli düşmanlarına sesleniyorum başlıklı bir yazı yazdı.

“SİZ var ya siz...

Nazi Almanya’sında yaşasaydınız.

Yahudileri Gestapo’ya ihbar edip bahşiş kapanlardan olurdunuz.

1950’lerin ABD’sinde yaşasaydınız.

Siyahların hakkını savunanı “zenci sevici” diye aşağılardınız.

Sırbistan’da yaşasaydınız...

Müslüman nefretinden gözünüz dönerdi.

Bir Suriyeli, bir kadını taciz ettiğinde...

Genelleme yapıp bütün Suriyelileri tacizci ilan edersiniz.

Kendi ırkınızdan biri, bir Suriyeliye tecavüz edip katlettiğinde...

“Suç bireyseldir, bunun bizim gibi Suriyeli düşmanlarıyla ne ilgisi var” dersiniz.

Yalan yanlış bilgilerle Suriyelileri tecavüze layık nesneler haline getirirsiniz...”

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo