Saffat Suresi; 11-24 (Allah Kuran'da Darwinist materyalistlerle tartışmamızı bildirmektedir)
ucgen

Saffat Suresi; 11-24 (Allah Kuran'da Darwinist materyalistlerle tartışmamızı bildirmektedir)

55840

 

Adnan Oktar'ın 28 Ocak 2011 Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden 

 

Adnan Oktar: “Şimdi onlara sor: Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa Bizim yarattıklarımız mı? Doğrusu Biz onları, cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık. Şimdi onlara sor,” Allah tartışmamızı söylüyor bize Kuran’da. Biz de gidip Darwinistlerle, materyalistlerle tartışıyoruz, bak ne diyor Allah? “Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa Bizim yarattıklarımız mı?” Bak, biz delilleri ortaya koyuyoruz. Bizim delillerimiz kesin. Ama onların delilleri yok. Güçsüz, gücü hiç yok. Çünkü protein diyoruz, “yok diyorlar, tesadüfen olmaz. Mucize olur” diyor. Ara fosil var mı? “O da yok” diyor. “Peki, ne var?” diyoruz, “yokluk var” diyor, “tesadüf var” diyor. Olmaz, sen tesadüfü ilahlaştırmışsın. “Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar” diyor. Gece-gündüz öğüt veriyoruz, anlatıyoruz. Allah “öğüt almıyorlar” diyor. Haklı olduğumuzu bildikleri halde, vicdanları kabul ettikleri halde, aklen de kabul ettikleri halde kabul etmiyorlar, bu bir mucizedir. “Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar” diyor Allah. Üç yüz elli milyon fosil sunuyoruz adamlara, kendilerince çok kötü esprilerle karşılık veriyorlar. Çok uydurma esprilerle. Üç yüz elli milyon adet sana  biz delil sunuyoruz, sen bir tane delil sunamıyorsun. Nereye eğleniyorsun sen, değil mi? Enseni aç, ensenle eğlen. Yahut kulağının arkasıyla eğlensin. “De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz). İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir.” Yani böyle “çığlık gibi bir ses duyacaksınız” diyor Allah. “Artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar.” “Birden ayağa kalkacaklar, çığlık sesinin üzerine” diyor Allah. “Bütün insanlık dirilecek” diyor. “Derler ki: "Eyvahlar bize; bu, din günüdür."” Yani hiç ummazken dirileceğini, bir de bakıyor, yerden sanki yataktan kalkar gibi kalkıyor. Dümdüz bir arazi üzerinde kıyamet olduğunu ve ahirette dirildiğini anlıyor. Ne diyorlar? “Eyvahlar bize; bu, din günüdür.” “Doğruymuş” diyorlar. “Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür. Zulmedenleri, eşlerini ve taptıklarını bir araya getirip toplayın.” Eşleri de sapıtık oluyor, onları da, Allah “onların yanına alın” diyor. Taptıklarını da bir araya getiriyor. Mesela Darwinizmle ilgili ne varsa onların kullandıkları malzemeler, materyalizmle ilgili ne varsa, o ilgili kişiler, hepsi bir araya getiriliyor. “Allah'tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir.” Aynı dünyadaki gibi sorguya çekiliyorlar. Ama çok uzun, yani yıllarca sorguya çekiliyorlar. Her konuyu tek tek açıklamak durumunda kalıyorlar. Mesela her meyve ayrı sorulacak. Her olay, mesela insan parmak mafsalları, gözün yapısı, burnun yapısı, kulağın yapısı. Mesela “kulağa neden tesadüfen dedin?” diye sorulacak. “Kulağın yapısını sen biliyordun, değil mi? Kulaktaki sesi kim duyuyordu?” Açıklayacak tabii, itiraf etmek zorunda kalacak. Göz, dışarıda ışık var mı? Yok, simsiyah bir alem var. Madde saydam. Peki, sen pırıl pırıl aydınlık ve üç boyutlu olarak beyninin içinde görüntüyü görüyor musun? Görüyorsun. “Kim görüyordu o görüntüyü?” dendiğinde, hangi gözle görüyorsun dendiğinde, başını önüne eğecek tabii mecburen. Çünkü ruhun gördüğü belli. Aksini inkar edemeyeceği için. “İnkar ederse dili konuşacak” diyor Cenab-ı Allah, “derisi konuşacak” diyor, yani yalan söylerse, inşaAllah.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER