"Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur;"
"Bana yediren ve içiren O'dur;"
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;"
"Beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur,"
"Din (ceza) günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur." (Şuara Suresi, 78-82)
"Beni koruyan ve sığındıran Allah'a hamdolsun. Beni yediren ve içiren Allah'a hamdolsun. Bana iyilikte bulunan ve iyiliği artıran Allah'a hamdolsun. Yarab! Senden beni cehennemden korumanı dilerim."
(Ebu Davud)
Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz ve bu konuda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı. Bunun için de: "Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun" demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız. (Bakara Suresi, 72-73)
Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz ve bu konuda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı. Bunun için de: "Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun" demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız. (Bakara Suresi, 72-73)
Kalp masajı sırasında göğse üstten vurulduğunda, kalbin yeniden atması mümkündür. Ayette geçen “Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun” demiştik” ifadesi kalp masajına işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.) |
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi Yaş: 95 milyon yıl Bölge: Lübnan |
Ne Demişti 8 Mart 2008 Tarihli Basın Toplantısı Adnan Oktar: ... Çözüm sevgidedir, koruyup kollamaktadır, şefkattedir, merhamettedir, derin saygı duymaktadır, çözüm budur. Şefkat, sevgi herşeyi halleder. 2 Nisan 2008 Tarihli Basın Toplantısı Adnan Oktar: Çünkü toplumda insanların, hepimizin ihtiyacı olan birbirimize karşı sevgi şefkat ve birliktelik ruhudur, yani Türk milletini de, milletimizi de yaşadığımız her türlü zorluktan, meydana gelen her türlü zor ortamdan hepimizi refaha çıkaracak şey, birlik ve beraberliğimizdir, karşılıklı sevgi ve saygıdır birbirimize. Başkent TV, 13 Şubat 2009 Adnan Oktar: Bizim milletimize zenginlik yakışır. Zengin olup cömert olmak bizim milletimizin vasfıdır. Zengin olacak ki misafir ağırlasın, güzellikler sunsun, güzel bahçeler, güzel evler yapsın. Osmanlı dönemi öyleydi biliyorsunuz. Zengindi Osmanlı ama hanlar, hamamlar, yollar, kervansaraylar, çok çok güzel yerler yapıyordu. Bunlar tabi parayla yapılır, zenginlik gerekir. Ama Türk İslam Birliği manevi bir birliktir. Bizim milletimiz bir dilim ekmek biraz peynir ile yaşar ama sevgisiz, şefkatsiz, merhametsiz, muhabbetsiz yaşayamaz. Türk İslam Birliği’nin en önemli özelliği Allah sevgisini, Allah korkusunu ve Allah sevgisinden kaynaklanan Allah aşkını yaşamak. O tecelliyi etrafta görmek, onun huzurunu ve neşesini yaşamaktır. Türk İslam Birliği’ni bizim milletimiz çoktan yapması gerekiyordu. Aslında bu bizim hakkımızdı yani aile dağılmış, çocuklar bir araya gelecek. Ne Oldu Zaman, 24 Haziran 2009 Valilerin halkı şefkatle kucaklamaları ve halkın sorunlarına çözüm bulmaları gerektiğini belirten Gül, “Türk milletinin şöyle bir özelliği vardır. Ona bir adım gidersen, on adım gelir. Birazcık iltifat edersen, o artık sizi baş tacı eder” dedi. Valilerin esasında devletin temsilcileri olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, valileri milletin hizmetkarları olarak gördüklerini ifade etti. "Valilerin soğuk, somurtkan ve katı bir devletin şehirlerdeki yansıması değil; tam tersine, devletin şefkatini, kucaklayıcı ve kuşatıcı tavrını millete yansıtan gönül erleri" olmasını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Ben, her birinizin bu anlayış doğrultusunda hareket edeceğinize, milletimizin gönlünü kazanmak için yoğun gayret göstereceğinize inanıyorum. Milleti, vatandaşı, halkı kendisine rakip gibi, hasım gibi gören; sadece ve sadece otorite olarak varlık gösteren; sürekli alan, sürekli toplayan bir devlet anlayışı artık çağın gerisinde kalmıştır. Günümüzün devlet anlayışı sosyal devlet ilkesini hayata geçiren, insanlarımıza imkan oluşturan, refahı ve adaleti tesis etmek için çaba gösteren, yeni fırsatlar sağlayan devlet anlayışı olmalıdır." |