Yukarıda süs ifadesinin kullanıldığı söz konusu ayetlerde Allah, ziynetler yani takılar ile süslenilmesini kastetmektedir. Ancak Nur Suresi 31. ayette bahsedilen süsler kelimesinin takı, inci, boncuk ile alakası yoktur. Burada kadınların aile içindeki yaşamları örnek verilmekte ve kadınlara aile içinde nasıl bir özgürlük tanındığı da görülmektedir. Şimdi ayetin “süsler” ile ilgili olan bölümünü kelime kelime inceleyerek görelim:
...Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından, kocalarının babalarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." (Nur Suresi, 31)
Ayetin anlatımından burada geçen süs kelimesinin boncuk veya takı değil, açık bir şekilde mahrem yerlerine işaret ettiği görülebilmektedir. Ayette “süslerin” gösterilebileceği kişiler sayılmıştır. Bu kişilerin arasında kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçiler ve kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklar bulunmaktadır. Özellikle kadınların mahrem yerlerini tanımayan çocuklar bilgisinin verilmiş olması zaten başlı başına süs kelimesi ile kastedilenin mahrem yerleri olduğunu göstermektedir.
Kuran’da çok nezih, çok mükemmel bir anlatım vardır. Bu nedenle kelimeler çok özenlidir, inceliklidir ve detaylı incelendiğinde bu hemen anlaşılır. Mahrem yerleri, Kuran’daki bu muhteşem nezakete ve edebi sanata uygun şekilde tarif edilmiş ve süs olarak betimlenmiştir.
Bir kısım tefsircilerin, Nur Suresi 31. ayetten zorla başörtüsü yorumunu çıkarabilmek için başvurdukları en büyük dayanak kuşkusuz ki bu konuyla ilgili mevzu hadislerdir. Söz konusu sahte hadisler, ayet ile o kadar büyük ve galiz çelişkiler içermektedir ki açık bir değerlendirme ile bu çok rahatlıkla anlaşılabilir. Şimdi, söz konusu mevzu hadislerin nasıl Kuran ile çeliştiğini, bu sahte hadislerin nasıl İslam camiasını başörtüsü konusunda yanlış yönlendirdiğini ve içerdikleri galiz mantık bozukluklarını inceleyelim: