"...O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır." (Araf Suresi, 56)
Ayette Allah, korku ve umut arasında Kendisi’ne dua edilmesi gerektiğini haber vermektedir. Mümin Allah'tan korkarken Allah'ın şefkatini, merhametini, bağışlayıcılığını; O'nun nimetler lütfeden, tevbeleri kabul eden olduğunu bilir. Bu da hissettiği içli korkuyla beraber, bir yandan da içinde çok güçlü bir umut taşımasına sebep olur. Allah korkusu müminleri ruhen zenginleştiren, onları cennete layık bir ahlaka eriştiren, son derece ince hikmetlerle donatılmış asil bir duygudur; ebedi mükafat ve mutluluğun anahtarıdır.
Müminin içindeki Allah korkusu, müminin Allah'ın sıfatlarını da çok derin ve geniş bir biçimde tefekkür etmesine, Allah'ın üstünlüğünü ve büyüklüğünü çok daha iyi takdir edebilmesine, dolayısıyla Allah'a daha fazla yakınlaşmasına vesile olur.
Umut etmek ise Kuran'da müminlerin önemli bir vasfı olarak belirtilmiştir. Umut etmek aynı zamanda kişinin imanının da bir göstergesidir. İnsan imanı ölçüsünde Allah'tan umut eder, O'nun rahmetine ve sonsuz nimetlerine kavuşmak için büyük bir özlem duyar. Çünkü Allah iman edenlere hem bu dünyada hem de ahirette çok büyük güzellikler vaat etmiştir. Kişi de Allah'a olan güveni, yakınlığı, teslimiyeti ve samimiyeti derecesinde bu nimetlere kavuşmayı ümit eder. Her olayın yalnızca Allah'ın dilemesi ile gerçekleştiğini bildiği için hiçbir konuda üzüntüye, karamsarlığa ve ümitsizliğe düşmez. Allah'ın müminlerin dualarına icabet ettiğini bildiği için, en kötü görünen bir olayın bile imtihan ortamının bir parçası olduğundan ve eninde sonunda müminler için mutlaka hayra dönüşeceğinden kuşku duymaz.
Etrafımızda olan-biten her şey Allah'ın "Ol" demesiyle gerçekleşir. Karşımıza çıkan her görüntü Allah'ın dilemesiyle yaratılır. Her şey Allah'ın belirlediği bir kader üzere yaratılır. Bunun bilincinde olan bir mümin, en olumsuz şartlarda, en sıkıntılı gibi görünen durumlarda bile Allah'ın rahmetinden ve yardımından ümidini kesmez. Zorluklara sabreden, Allah'tan umudunu kesmeyen ve hiçbir şartta Allah'ın hükümlerinden taviz vermeyen, dua ederek Rabbimize yönelen insanlar ayette haber verildiği gibi Yüce Allah’ın rahmetiyle müjdelenmişlerdir.