Müminlerin Güzel Ahlakı
ucgen

Müminlerin Güzel Ahlakı

1852

Gerçek bir iman ve Allah (cc) korkusu insanı her an Yüce Rabbimiz`in istediği gibi bir tavır ve ahlak üzerinde olmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların oyunlarına karşı dikkatli olmaya yöneltir. Allah (cc)`a karşı içli ve saygı dolu bir korku, aynı zamanda insanın akıl ve şuurunu açar, vicdanını her an ayakta tutar. Mümini çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştırır. Böyle bir insan, Allah (cc)`ın razı olmayacağı bir tavır içerisine girmekten şiddetle sakınır, nefsinin azgınlıklarını, sınır tanımaz kötülüklerini dizginler, sürekli olarak hayır düşünür ve hayırlı fiillerde bulunur. Allah (cc)`ın razı olmayacağı, beğenmeyeceği davranış ve düşüncelere asla tenezzül etmez. Allah (cc)`ın kendisini her an gördüğünü, işittiğini ve izlediğini bilip, hesap gününden şiddetle korktuğu için, bu ahlakını nerede olursa olsun bozmaz. İnsanların arasında bulunduğu zaman da, yalnız başına kaldığı zamanlarda da aynı hassasiyeti gösterir.

Mümin Kuran`da bildirilen tüm güzel ahlak özelliklerini Rabbimiz'in rızasını kazanmak için ciddi bir çaba göstererek yerine getirmeye çalışır. Bunun için de nefsinin istek ve tutkularına göre değil, sadece vicdanının sesini dinleyerek yaşamaya gayret eder. Çünkü ancak kendi isteklerini ve hırslarını bir kenara bırakarak yaşayan insanın başkalarının ihtiyaçlarını ve eksikliklerini fark edeceğini bilir. Kendi nefsini kontrol altında tutmasını bilen mümin, herkese karşı müşfik, hoşgörülü, sevgi dolu, fedakar, sabırlı, anlayışlı bir tavır gösterebilir. Rabbimiz'in hoşnut olacağı ahlakı yaşamak için karşısına çıkan her detayda en güzel tavrı göstermesi gerektiğini bilir ve bunun için çaba harcar. Müminlerin tek dost ve yardımcısı olan Yüce Rabbimiz'in rızasını kazanmayı ancak o zaman umabileceğini bilerek hareket eder. Bu nedenle üstün bir ahlaka sahip olan müminler çoğu zaman kendi haklarından dahi feragat ederek karşı tarafın rahatını, huzurunu, sağlığını, güvenliğini, keyfini ve neşesini sağlayacak şekilde davranmayı çok daha makbul görürler.

Karşı tarafı her zaman kendinden üstün tutan salih müminler, daima gerçek imanın ve vicdanın gereğini yerine getirirler. Müminlerin bu üstün ahlakının en güzel örneklerinden biri Kuran`da şöyle anlatılmaktadır:

"Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. " (Haşr Suresi, 9)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo