Hayatlarını Allah`ın emirleri doğrultusunda şekillendiren ve insanları yalnızca Allah`ın doğru yoluna çağıran müminlerin dünyadaki tek amaçları, iyiliği emredip, kötülükten sakındırarak din ahlakının yeryüzünde yayılmasına vesile olmaktır. Üstelik bunun sonucunda insanlardan hiçbir karşılık beklememekte, ``…Ben bunun karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni Yaratandan başkasına ait değildir…`` (Hud Suresi, 51) ayetinde bildirildiği gibi karşılığı yalnızca Allah Katında aramaktadırlar. Yapılan her işin bir karşılığının (para, itibar, minnet altında bırakma vb) beklendiği günümüz dünyasında, müminlerin insanları uyarıp korkutmaları, onları ateş azabından kurtarmak için çaba göstermeleri ve karşılığında hiçbir çıkar gözetmemeleri ne kadar güvenilir insanlar olduklarının göstergelerindendir.
Müminlerin Allah Korkusu Sözlerine Güvenilmesini Sağlar
Müminler, Allah`a karşı duydukları saygı dolu korkudan dolayı, tüm hayatları boyunca sadece Kuran`ı ve Peygamber Efendimiz (sav)`in sünnetini rehber edinirler. Bu da onların sözlerine duyulan güveni arttırır.
Allah`ın kalplerine imanı yazdığı müminlerin önemli vasıflarından biri Allah`ın mutlak varlığını ve birliğini diğer insanlara tebliğ ederken ve Allah`a tam anlamıyla kulluk etmenin gereklerini anlatırken hiçbir abartıya kaçmamalarıdır. Tebliğ yaparken insanların dikkatini dağıtmadan, samimi ve müjdeleyici bir üslup kullanırlar. Sözü dolaştırmadan ve detaya girip akılları karıştırmadan, kendilerini ön plana çıkarmadan konuşurlar. Allah`ı övüp yücelterek, bütün işlerin Allah`a döneceğini ve Allah`a karşı aczlerini bilerek konuştukları için bu hikmetli sözler dinleyenlerin kalbine etki eder. Bu nedenle Allah`a karşı derin teslimiyetleri hem konuşmalarına hem de ``…Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir…`` (Fetih Suresi, 29) ayetinde işaret edildiği gibi yüzlerine yansır. Bu da insanların, onların sözlerine güvenip inanmalarını sağlar.
Müminlerin Peygamberlerin Ahlakını Örnek Almaları Sözlerinin Güvenilirliğini Artırır
Peygamberler Yüce Allah`ın seçtiği ve doğru yola eriştirdiği üstün ahlaklı insanlardır. Allah`ın bir insanı seçmesi elbette ki çok büyük bir şereftir. Bu nedenle peygamberler hem Allah Katında seçilmiş olmaları hem de sahip oldukları güzel ahlak nedeniyle çok kıymetli insanlardır. ``Andolsun, sizin için, Allah`ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah`ı çokça zikredenler için Allah`ın Resûlü`nde güzel bir örnek vardır.`` (Ahzab Suresi, 21) ayetinin hükmü gereği müminler kendilerine elçileri örnek alırlar. Elçiler Allah`ın sözünü ve hükümlerini hiç saptırmadan dosdoğru anlatan kişilerdir. Konu ile ilgili Kuran ayetleri şöyledir:
``Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: ``Gerçekte biz seni ‘aklî bir yetersizlik` içinde görüyoruz ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.`` (Hud:) ``Ey kavmim`` dedi. ``Bende ‘akıl yetersizliği` yoktur; ama ben gerçekten alemlerin Rabbinden bir elçiyim`` dedi. ``Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm.`` (Araf Suresi, 66-68)
Peygamberlerin sözlerinin güvenilir olmasının kaynağı Allah`a olan sevgileri, bağlılıkları ve itaatleridir. Dolayısıyla müminler her fırsatta tüm tavırları ve konuşmalarıyla, başta Peygamberimiz (sav)`e olmak üzere, peygamberlerin Allah`a bağlılıklarını ve onların konuşmalarındaki hikmetleri örnek alırlar. Bu şekilde peygamberlerin güvenilir ahlaklarını en güzel şekilde temsil ederler.
Müminler Yapamayacakları Şeyler Konusunda Söz Vermezler
``Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah Katında bir gazab (konusu olması) bakımından büyüdü (büyük bir suç teşkil etti).``(Saf Suresi, 2-3)
Allah bu ayetlerde insanın yapmayacağı şeyi söylemesinin doğru bir davranış olmadığını bildirmiştir. Bu nedenle müminler yapmayacakları şeyleri söylemekten kaçınırlar. Bunun Allah Katında kendilerine büyük bir sorumluluk yükleyebileceğinin farkındadırlar. Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlar arasında ise bu oldukça yaygın bir davranıştır. Bazı insanlar kimi zaman haksız bir menfaat elde edebilmek, kimi zaman çevrelerindeki kişileri istedikleri gibi yönlendirebilmek kimi zaman da kendi açıklarını örtebilmek amacıyla bu yola başvurabilmektedirler. Müminler ise bir konuda bir söz verdikleri zaman sözlerini bozmazlar. Sözlerinde durmadıkları takdirde sadece karşılarındaki insanlara değil aynı zamanda Allah`a karşı hata işlemiş olacaklarını bilirler. Allah korkuları nedeniyle en zor şartlar altında bile verdikleri sözlere sadık kalmaya çalışırlar. Kuran`da inananların bu özellikleri ``Onlar Allah`ın ahdini yerine getirirler ve verdikleri kesin sözü (misakı) bozmazlar.`` (Rad Suresi, 20) ayetiyle haber verilmektedir. İşte müminlerin Allah korkularından kaynaklanan, Kuran`ın hükümlerine bu bağlılıkları, insanların güvenini kazanmalarını sağlar.
Müminler Allah'a Ahit Vermişlerdir
Müminler ``Oysa andolsun, daha önce ‘arkalarını dönüp kaçmayacaklarına` dair Allah`a söz vermişlerdi; Allah`a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.`` (Ahzab Suresi, 15) ayetinde bildirildiği gibi Allah`a söz vermişlerdir. Bu nedenle karşılaştıkları zorluklara sabreder, Allah`ın bu durumu gidermesi için dua ederler. Ancak asla Allah`ın yolundan dönmezler, çünkü Allah`a verilen sözün ağır bir sorumluluk olduğunu bilirler. Verdikleri sözden dönmenin neticesinde cehennem ateşi ile karşılık göreceklerinden haberdardırlar. Yüce Allah bir ayette müminlerin bu özelliklerini şu şekilde bildirmektedir:
``…ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler…`` (Bakara Suresi, 177)
Allah yolunda karşılarına çıkan engellerden hiçbir şekilde etkilenmeden Kuran ahlakını yaşamaya ve bu ahlakı tüm insanlara yaymaya çalışan müminler yeryüzünde Allah`a en sadık ve insanlara karşı en dürüst olan insanlardır. Bu üstün ahlakları nedeniyle de Rabbimiz, onları iman etmeyenlere karşı tarih boyunca galip kılmıştır ve kılacaktır. Sonsuz güç ve ilim sahibi Allah, müminlerin Kendisi'ne olan içten teslimiyetlerine ve sarsılmaz sadakatlerine karşılık, onlara şöyle bir vaatte bulunmaktadır:
``Kim Allah`ı, Resulünü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah`ın taraftarlarıdır. (Maide Suresi, 56)