Başkent TV, 6 Mart 2009 Adnan Oktar: Evet o kadar, saygı gösterilmesi, nezaket ve hürmet gösterilmesi. Çünkü Allah bize bunu nasip vermemiş, nasip etmemiş, ona vermiş o güzel bir imtihanla imtihan oluyor, demek ki güzel bir tıynet bu... Şehit ailelerine her yerde hürmet saygı göstertilsin, yani bütün milletimiz onlara var gücüyle destek olup imkân sağlayalım. Onlarınki daha da güzel, şehit ailesi, şehit babası, şehit anası, ne büyük onu, hem annesine hem babasına ayrı ayrı madalya verilmesi lazım onların. Direk göğsünde taşıyacaklar, gördüğümüz her yerde sarılacağız. Harun Yahya Tv, 22 Ağustos 2009 Adnan Oktar: Bir nurdur şehit aileleri. Yine daha önce söyledim. Mesela soruyoruz şehide, “niye şehit oldun?” koç yiğidim diyoruz. “Allah rızası için yaptım” diyor. “Vatan, millet, bayrak, toprak” diyor. “Milletimin haysiyetine, şerefine, namusuna, dinine, imanına, toprağına, vatanına, bayrağına komünist saldırı vardı, Allah’sız, Kitap’sızların saldırısı vardı. Allah için gittim canımı verdim” diyor. Biz de ona malımızı, mülkümüzü, her şeyimizi veririz. Feda olsun Allah yolunda. Sakın haa, çok çok ayıp olur, çok ayıp olur yalnız bırakmak değil mi? Orada şehit babaları şeyh gibi olacak, yani öyle bir muhabbet duyulacak, değil mi? Mürşid gibi göreceğiz. Güzel orada sohbet edilecek, beraber namaz kılacaksınız şehit ailesiyle. Yalnız bırakılmaz şehit ailesi, sıkmayacaksınız ama bunaltmadan. Kahramanmaraş Aksu TV, 24 Haziran 2010 Adnan Oktar: Kardeşim bir kere onların her gün yemeğini komşuların vermesi sünnettir, Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünnetidir, değil mi? Şehit evi, inanılır gibi değil, sessiz kalır mı şehit evi? Her gün oranın ziyaret edilmesi lazım. Hal hatır soracaksın. O ev, düğün evi gibi olacak, şenlendireceksin o evi, böyle olmaz. Aksini yapmak bir mahalle için, çok çok utanç vericidir, bir sokak için çok utanç vericidir. Bizi korumak için, vatanı, milleti, namusunu korumak için, gidiyor o koçyiğit orada can veriyor, can veriyor demeyeyim şehit oluyor, orada adam ilgilenmiyor, onu ilgilendirmiyor. Bu nasıl bir iştir böyle, olacak iş mi bu yani? Sokakta kahrolsun PKK demek tamam, güzel. Ama PKK’yı asıl kızdıracak olan bunlardır, asıl öfkelendirecek bunlardır değil mi? Şehit aileleri Allah’ın bize emaneti, vefat edinceye kadar. O cenazelerini de biz kaldıracağız onların değil mi? Torunlarına kadar saygı duyarız, torunlarına kadar hepsine, bırakılmaz şehit ailesi. Evliya gibi onlar, oranın mahallenin süsü onlar değil mi? Sakın ha. Kanal Avrupa, 10 Mayıs 2010 Adnan Oktar: İftihar edilecek bir güzelliktir şehitlik. Bir şereftir. Bir nimettir. Fakat şehit ailelerin iyi korunup kollanması lazım. Mesela bir kasabadaysa onlara karşı sevgi, ilgi, alaka, yardım, koruyup kollamak çok güçlü olması lazım. Gösterilen hürmet, nezaket, saygı da çok ciddi bir fark oluşması lazım buna özen göstermek lazım. Şehit çocuklarına çok özen gösterilmesi lazım. Mesela okula gidiyorlarsa onların okul masraflarını oradaki bulunan kim varsa mahallede karşılaması lazım. Durumları müsait dahi olsa, bu çok güzel olur. Sık sık yemeğe davet etmek, mesela bir gün birisinin evine, bir gün birisinin evinde şehit anneleri de, bu mahallede bir berekettir. Bir güzelliktir yani çünkü şehit annesi babası bereketiyle gelir. İhtişamdır. Nurdur, bir güzelliktir. Onur vesilesidir. Mesela akşam sofra kuruldu, hemen davet etmek lazım. Şeref konuğu olarak, şeref misafiri olarak. Böyle bir usul ve adabın her yerde uygulanması gerekir. Köylerde, kasabalarda, şehirlerde yani mesela ben ki, farz edelim Kadıköy’de veyahut Nişantaşı’nda ya da herhangi bir semtte de olabilir, fark etmez, nerede olursa olsun aynı adabın, aynı edebin uygulanması lazım. Ama köylerde, kasabalarda bu zaten çok yaygındır ama tam pekiştirmek lazım. En güzel hale getirmek gerekiyor. |