Hücre zarı; hücreyi dış ortamdan ayırarak, hücrenin ihtiyaçlarını hücrenin içine en uygun biçimde alan ve hücre dışına çıkarılması gereken molekülleri de vakit kaybetmeden hücre dışına çıkaran mükemmel bir güvenlik şeridi gibidir. Hücrenin içindeki işlemlerin önemli bir bölümü, kimyasal veya fiziksel etkilerden kaynaklanmayan, ``bilinçli`` hareketlerdir ve bunu en iyi ortaya koyan örneklerin bir kısmı da, hücrenin zarında ortaya çıkmaktadır.
Hücre içine giren maddeler gelişigüzel içeri alınmazlar. Bu maddeler, günümüzdeki en sıkı güvenlik kontrollerinden biri olan retina taraması ile güvenlik kontrolünü andırır bir titizlikle, kimlik tespitine tabi tutulurlar. Hücreye girecek maddelerin doğruluğunun test edilmesi, onaylanması hayati derecede önem taşır. Çünkü bu sıkı güvenlik sistemi sayesinde, hücreye dışarıdan girebilecek herhangi bir virüs, bakteri ya da zehirli maddenin zarar verme riski önlenmiş olur.
Bilim dünyasında yapılan araştırmalar sonucu hücre zarının bu mucizevi özelliklerine her geçen gün yenileri eklenmektedir. Hücre zarı, beyinden göze, anne karnındaki ceninden kemiklere kadar vücut içinde gerçekleştirdiği ve bilimin son teknolojilerle yeni keşfedebildiği kusursuz özellikleriyle bilim adamlarını kendisine hayran bırakmaktadır. Bu bilim adamlarından biri de tanınmış biyofizikçi Gerald Schroeder`dir. Dünyanın en önde gelen birkaç üniversitesinden biri olan MIT`de (Massachussetts Institute of Technology) fizik eğitimi görmüş, uzun yıllar biyoloji çalışmış ve nükleer çalışmalarda rol almış olan Schroeder, hücre zarındaki kusursuzluğu şöyle ifade etmektedir:
Her bir hücrenin girişi, kötü maddeleri dışarıda bırakıp, iyi maddeleri içeri alan ve dışarı çıkarılması gereken şeyleri, yani atık ürünleri ve imal edilen yararlı şeyleri dışarı çıkartan bir zar tarafından tutulmaktadır. Ama neyin içeri girip, neyin dışarı çıkacağını kim ya da ne belirlemektedir? … Hücre zarının tasarımı keskin bir zekanın ürünüdür… (Gerald L. Schroeder, Tanrı'nın Saklı Yüzü, çev. Ahmet Ergenç, Gelenek Yayınları, İstanbul, 2003, ss. 68-69)
Kuşkusuz Schroeder`in ``keskin bir zekanın ürünü`` olarak tanımladığı hücre zarı, Yüce Rabbimiz`in sonsuz ilminin ve kusursuz yaratışının tecellilerinden yalnızca biridir. Küçük bir hücreden insana kadar, var olan tüm canlıları, sonsuz güç, akıl ve bilgi sahibi olan Yüce Allah yaratmıştır. Rabbimiz`in tüm alemleri sarıp kuşatan ilmi bir ayette şu şekilde bildirilmiştir:
Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah`ındır. Allah herşeyi kuşatandır. (Nisa Suresi, 126)