Dünya, Darwinist-materyalist bir fikir diktatörlüğünün hakimiyeti altındadır. Dünya ülkelerinin neredeyse % 95’inin resmi himayesiyle korunmakta olan evrim teorisi, bilimsel olarak geçersizliği ispatlanmış, akla ve mantığa aykırı sahte bir teori olmasına rağmen, resmi bir ideoloji olarak insanlara dayatılmaktadır. Ortaokul, lise ve üniversite imtihanlarında evrim teorisi hakkındaki sorulara, sanki bu sahte teori doğru ve gerçekmiş gibi cevap verilmesi şartı getirilmektedir. Darwinizm'e inanmadığını imayla dahi olsa ifade eden bir akademisyenin veya bilim adamının çalışmalarına devam etmesine, mevkisinin yükselmesine hiçbir şekilde müsaade edilmediği gibi, çoğunlukla işten atılmaları sağlanmaktadır.
Dünya tarihinde ilk defa böyle bir ideoloji, neredeyse tüm ülkeler tarafından himaye altına alınmakta ve dayatılmaktadır. Sosyal bir diktatörlük şeklinde kendini gösteren bu sistem, müthiş bir baskı rejimi kurmuş durumdadır. Bu baskının açığa çıktığı son olaylarda biri de, Papa'nın evrim teorisiyle ilgili yaptığı iddia edilen ve basına yansıyan açıklamalardır. Bu açıklamalar, eğer doğruysa, Darwinistlerin adeta bir dünya mafyası şeklinde uyguladıkları baskının boyutlarının hangi aşamaya vardığını göstermesi açısından son derece dikkat çekicidir.
• Akademisyenlere evrim aleyhinde tek bir söz dahi söyletmeyen,
• Bilim adamlarına evrimin geçersizliğini ortaya koyan araştırma sonuçlarını açıklamalarına izin vermeyen,
• Medyada yalan haberlerle aralıksız Darwinizm propagandası yaptıran,
• Okullarda gençlere zorla evrim teorisi öğreten ve kabul etmeye mecbur bırakan,
• Evrim karşıtı kitapları yasaklatan,
• Darwinizmle ilmi mücadele yapanları iftiralarla, yalanlarla baskı altına alıp akıllarınca yıldırmaya çalışan bu Darwinist dünya mafyasının, şimdi de 1 milyardan fazla Hıristiyanın manevi lideri konumundaki Vatikan'ı baskı altına aldığı görülmektedir.
Vatikan'ı da sardığı anlaşılan Darwinist mafyanın etkisiyle, Papa'nın gerçekleri savunmasının, dürüstçe doğruları söylemesinin engellenmesi, Vatikan'ın bir oyuna alet edildiğini gösteren vahim bir gelişmedir. Oysa Vatikan da gayet iyi bilmektedir ki, son 30 yıldır Darwinizm'e karşı verilen büyük ilmi mücadele bu ideolojinin tüm sahtekarlıklarını deşifre etmiş ve Darwinizm tarihin en büyük yenilgisini almıştır. Avrupa materyalistleri ve Darwinistleri bu büyük yenilginin şokuyla hareket etmekte, kendilerince Vatikan'a Darwinizm taraftarı açıklamalar yaptırarak, Darwinizm'i diriltebileceklerini sanmaktadırlar. Halbuki, Darwinizm ölmüştür ve hiçbir girişimin bu ölüyü diriltmesi mümkün değildir.
Tek bir proteinin dahi tesadüfen oluşmasının mümkün olmadığının, bugüne kadar ara form diye sunulan fosillerin hemen hepsinin ya sahte ya da soyu tükenmiş canlılara ait olduğunun, elde edilen 100 milyondan fazla fosilin tamamının evrim olmadığını gösterdiğinin yaratılışı ispatladığının açık ve net olarak anlaşıldığı bir dönemde, Darwinist dünya mafyasının da sonu gelmiş demektir. Darwinistlere ve materyalistlere düşen, artık Darwinizmin cenazesini kaldırmak ve 150 yıldır yürütülen dikta rejimi nedeniyle tüm dünya halklarından özür dilemektedir.