Dinin dünyadaki yükselişinin farkında olan gazeteciler bu konuda araştırmaya başvurup nedenlerini ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Son olarak ünlü CNN muhabiri Cristiane Amanpour 3 bölümden oluşan ‘Din Dosyası’ adlı araştırma - haber dizisinde dinin çağımızdaki hızlı yükselişini gözlemledi. Programı Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık olarak 3 bölüme ayıran Amanpour her üç İlahi dinde de artış yaşandığını izledi. Dünyada dine dönüşte en önemli sebep insanların manevi yaşantılarındaki boşluk olarak değerlendiriliyor. İnsanlar din ahlakının getirdiği dostluk, sevgi, fedakarlık gibi kavramlardan uzak, yalnız bireyler olarak yaşamak istemiyorlar. Bu maneviyatın din dışında başka bir şekilde yaşanmasının mümkün olmadığını yaşayarak görüp dine yöneliyorlar. İnsanlar din dışında tüm fikir sistemlerinin tükendiğine şahit oldular. Ancak din insanlara bir umut, yaşamak icin güzel bir amaç vaadediyor.
Reha Muhtar da yazısında bu önemli gerçeğe dikkat çekmiş. Reha Muhtar insanların yaşadığı manevi boşluğu ve çözümü imanda bulduklarını şöyle ifade ediyor:
“Dünyada din olgusunun acıip bir yükselişe geçtiğini kanıtlıyor Cristiane Amanpour...
Sadece Müslüman ülkelerde değil..
Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde...
Üniversitelerde Hristiyan muhafazakar yaşam biçimini benimseyen kampüslerde yaşayan öğrencilerle yaptığı söyleşiler, hocaları, dekanları ve rektörlerinin Amanpour’a söyledikleri ‘din’ olgusunun bütün dünyada neden hızla yükselişe geçtiğini gösteriyor...
Dini değerler yükselişte...
İster Hristiyan, ister Müslüman, ister Musevi dünyada...
Varolan tüm değerler... müthiş bir eresyona uğramakta...
İnsanlar yalnızlar...
İnsanlara birileri artık sevgiyle yaklaşmıyorlar...
Kendilerine sevgiyle yaklaşılmayan insanlar başkalarına karşı sevgisiz kalıyorlar...
Amanpour’un röportaj serisinde insanlardaki bu hayal kırıklığı her yönüyle görülüyor...
... Amerikan pilot üniversitede tüm öğrenciler ve hocalar ağız birliği etmişcesine, yıkıan ve kaybolan değerlerden, yalnızlaşan ve meta haline gelen, aidiyet duygusunu yitirmiş insan ilişkilerinden söz ediyorlar...
Dini değerlere, inançlara ve yaşam biçimlerine sarılıyorlar...
Din bir ilaç gibi, yalnızlaştırılmış, çaresizleştirilmiş, yıkılmış hayatları tedavi ediyor...
İnsanoğluna duygusal ve manevi destek sağlıyor...
En önemlisi de insanın içinde “gittikçe yozlaşan ilişkiler karşısında bir umut ve hala güzel kalabilecek bir dünya vadediyor...
... Sevgisiz, ilgisiz ve desteksiz bireyler, yeni dünyanın yeni figürleridir... bunlara karşın “dinin yükselişi” kaçınılmaz ve anlaşılabilirdir...
Kuran"da insanların bu gerçği görerek dalgalar halinde Allah"ın hak dinini yaşamaya yönelecekleri şöyle bildirilmiştir:
Ve insanların Allah"ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O"ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir. (Nasr Suresi, 2-3)