Adnan Oktar'ın 18 Mart 2011 Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah'a sığınırım. Meryem Suresi, 5 “Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım kısırdır. Ancak bana kendi Katından bir yardımcı armağan et.” Demek ki sırf üremek için çocuk yapılmıyormuş. Ne için yapılıyormuş çocuk? “Doğrusu ben arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım.” Soyun tükenmesinden çekiniyorum, soyun devamının tükenmesinden çekiyorum. “Benim karım bir kısır (kadın)dır.” Evlenirken de kısır bir kadınla evlenmiş, çocuk oluşması amacı yok. Üreme amacı yok, çoğalma amacı yok, çünkü kısır bir kadınla evlenmezdi öyle bir şey olsa, kısır olmasına rağmen evlenmiş. Çoğalma hedefi yok, çünkü çoğalma ancak Allah rızası için olur, onun da gerekçesini söylemiş. Vahim bir gerekçe var, “arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım” diyor. O konuda tedirgin “soyunun tükenmesinden çekiniyorum” diyor. “Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et." Demek ki kısırlık, şu bu hiç önemli değil Allah Katında, asıl olan Allah’a dua edip, Allah’tan istemek, inşaAllah. "Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl. (Allah buyurdu:) ‘Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiç bir adaş kılmamışız.’" O isme benzeyen başka bir isim yok daha önce, diyor. Hz. Yahya (a.s)’ın doğumunu müjdeliyor Cenab-ı Allah. “Dedi ki: ‘Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım." Çok yaşlıyım, iki yönden de bu zor görülüyor, diyor. "’İşte böyle’ dedi. ‘Rabbin dedi ki:” melek söylüyor, “Rabbin dedi ki: ‘Bu benim için kolaydır, daha önce sen hiç bir şey değil iken, seni yaratmıştım.’" Seni yokluktan yarattım, o benim için kolay, diyor Cenab-ı Allah. “Dedi ki: ‘Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver.’ Dedi ki: ‘Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır.’" Bakın, “üç tam gece insanlarla konuşmamandır.” Bunun da bir anlamı var, bir işari anlamı var, bunu da göreceğiz, inşaAllah. “Böylelikle (Hz. Zekeriya (a.s.)) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: ‘Sabah akşam tesbih edin.’" Bir sabah, bir akşam; yani sabah akşam tesbih edin, sabahtan akşama kadar her zaman tesbih edin.