Uçmak çok fazla enerji gerektiren bir iştir. Bunun için kuşlar, gelişmiş göğüs kasları, büyük bir kalp ve hafif bir iskelete sahip bir bedenle yaratılmışlardır. Kuşlardaki üstün yaratılış örnekleri sadece bedenleri ile sınırlı değildir. Çoğu kuşa uçmak için gerekli olan enerjiyi azaltacak yöntemler ilham edilmiştir. Kerkenez, Avrupa, Asya ve Afrika'da çok bilinen yırtıcı bir kuştur. Avlanırken, kanatlarını hızla çırpmasıyla ve onları avının çevresinde dönüp durması ile tanınır. Ancak kerkenezin çok ilginç bir özelliği daha vardır: Rüzgârla karşılaştığı zaman kafası görünmeyen bir el ile tutuluyormuşçasına tamamen hareketsiz kalır. Gövdesi rüzgara göre yalpalanmasına rağmen, kafası sabittir. Bu sayede kuşun görüş yeteneği her türlü sarsıntıya rağmen hep mükemmeldir. Bu yöntem savaş gemilerinde kullanılan ve denizdeki çalkantılara rağmen silahları hedefe bağlı tutan jiroskoba benzemektedir. Bu neden kerkenezin kafası, bilim adamlarınca "jirostabilize kafa" olarak adlandırılır.
Zamanlama Tekniği
Kuşlar uçarak avlanma sürelerini azami verim alacak şekilde düzenlerler. Kerkenezlerin ana besin kaynağı tarla faresidir. Tarla faresi toprağın altındaki oyuklarda yaşar ve beslenmek için her iki saatte bir yeryüzüne çıkar. Kerkenezler de avlanmalarını tarla faresinin beslenme vaktine göre ayarlar. Gündüz avlanmalarına karşın, avlarını bekletir ve akşam karanlığında yerler. Bu sayede gün boyunca boş mide ile uçar ve dolayısıyla ağırlıklarını azaltmış olurlar. Bu yöntem uçuş için harcanan enerjiyi azaltır. Kerkenezin bu sayede %7'lik bir enerji tasarrufu yaptığı hesaplanmıştır.
Rüzgarda Süzülme
Kerkenezler avlanırken, harcadıkları enerjiyi rüzgârı kullanarak da azaltırlar. Kanatları üzerindeki hava akımını arttırmak için rüzgârda süzülür ve eğer yeterli rüzgâr varsa havada kanatları açık şekilde "asılı" kalabilirler. Hava akımının yerden yukarıya doğru olması da onlara ayrı bir avantaj sağlayacaktır. Hava akımlarından yararlanarak enerji sağlayıp, bunu uçarken kullanmaya süzülme denir. Kerkenez, bu yeteneğe sahip birçok kuştan sadece biridir. Süzülebilme özelliği bu türlerin havadaki üstünlüğünün bir işaretidir. Bunlar, çevrelerindeki hava akımını saptamak ve uçuş mekanizmalarını kontrol etmek için, kerkenezlerin jirostabilize kafaları gibi çok duyarlı yöntemlere sahiptir. Süzülerek uçuşun başlıca iki yararı vardır. Birincisi, yiyecek ararken ya da avlanma alanını diğer kuşlardan korurken, havada kalabilmek için gerekli enerjiyi azaltır. İkincisi, kuşa çok daha uzun uçuşlar yapabilme olanağı verir. Süzülerek uçan bir martı, kanat çırparken harcadığı enerjinin %70'ini tasarruf eder.
" O Allah ki, yaratandır, kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tespih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir." (Haşr Suresi, 24)
Hava Akımlarından Gelen Enerji
Bir kuş, hava akımlarından altı şekilde enerji elde edebilir: Bir yamaçtan süzülen kerkenezin ya da denize inen sarp kayalıklardan aşağıya süzülen bir martının yukarı çıkan hava akımını kullanarak yaptığı uçuşlar eğimli süzülme diye adlandırılır. Bir tepenin üzerinden kuvvetli bir rüzgar estiği zaman, hava akımı hareketsiz dalgalar şekline dönüşür. Kuşlar bu dalgaları kullanarak da dalga süzülmesi yapabilirler. Sümsük kuşu ve diğer deniz kuşları, adaların neden olduğu bu çeşit hareketsiz dalgaları kullanırlar.
Ender olarak kuşlar, gemilerin üzerinde süzülen martıların yaptığı gibi, daha küçük engellerin oluşturduğu havayı kullanarak da süzülürler. Hava içerisinde yukarı doğru akımlar hava cephelerinde de görülür. Hava cepheleri; hava kütleleri arasındaki sınırlardır. Kuşların bu cepheleri kullanarak yaptığı süzülmeler "cephe süzülmeleri" olarak bilinir. Kıyı boyunca denizden esen rüzgârların oluşturduğu cepheler, ancak radarın bu cepheler içinde süzülen kılıç kırlangıcı sürülerini saptaması ile keşfedilmiştir. Kalan iki yöntem ise ısı dalgaları ile süzülme ve rüzgâr değişimleri ile süzülmedir. Isı dalgalarını kullanarak süzülme, genel olarak dünyanın ılıman kesimlerinde, özellikle kıtaların iç bölgelerinde görülür.
Toprak güneşle ısındığı zaman, hemen üzerindeki hava tabakası da ısınır ve hafifleyerek bir ısı dalgası halinde atmosferde yükselir. Bu olay, toz fırtınası ya da ısınan havanın dönerek yükseldiği hortum şeklinde gözlenebilir.
Akbabalar ve Süzülme Tekniği
Akbabalar, yeryüzünü gözlerken elverişli bir yükseklikte süzülebilmek için, ısı dalgalarına dayalı özel bir yönteme sahiptir. Akbaba bir ısı dalgasından diğerine süzülerek gün boyunca çok geniş bir alan üzerinde uçar. Sabah güneş doğarken ısı dalgaları yükselmeye başlar. Önce küçük akbabalar, daha zayıf olan ısı dalgaları ile yükselirler. Hava ısındıkça, onları daha büyük akbabalar izler. Akbabalar, ısınan havanın yarattığı yukarıya doğru çekim alanında adeta yüzerek yükselirler. En hızlı yükselen hava, ısı dalgasının merkezindeki havadır. Yer çekimi ile ısınan havanın kaldırma kuvvetini dengelemek için havada daireler çizerler. Daha yükseklere çıkmak istediklerinde ısı dalgasının merkezine yaklaşırlar ve buradaki daha hızlı yükselen havayı kullanarak yükselirler. Isı dalgaları diğer avcı kuşlar tarafından da kullanılır. Leylekler de özellikle göç sırasında ısı dalgalarını kullanırlar. Orta Avrupa'da yuva yapan beyaz leylek, kışı Afrika'da geçirmek için yaklaşık 7000 km uzağa göç eder. Eğer tüm yolu kanat çırparak geçmeye kalksa yolculuk boyunca dört yerde konaklaması gerekecektir. Ama beyaz leylek günün 6-7 saati ısı dalgaları arasında planör uçuşu yaparak yolculuğunu üç haftada, enerjisinin büyük bir kısmını tasarruf etmiş olarak tamamlar.
Su karadan daha yavaş ısındığı için, denizler üstünde ısı dalgaları oluşmaz. Bu nedenle göç eden kuşlar uzun deniz geçişlerinden kaçınırlar. Avrupa'dan Afrika'ya göç eden leylekler ve diğer yırtıcı kuşlar, ya İber Yarımadası üzerinden Cebelitarık Boğazı yoluyla ya da Balkanlar üzerinden İstanbul Boğazı yoluyla geçerler. Albatros, sümsük kuşu, martı ve öteki deniz kuşları ise, yüksek dalgaların oluşturduğu hava akımını kullanır. Dalga tepeleri üzerinde uçan bu deniz kuşları, yukarıya doğru sapan havanın kaldırma kuvvetini kazanırlar. Albatros dalgaların üstünde süzülürken sık sık rüzgâra doğru keskin bir şekilde döner ve hızla yükselir. 10-15 m yükseldikten sonra yeniden döner ve süzülmeyi sürdürür. Burada kuş rüzgâr değişiminden enerji kazanmaktadır. Deniz yüzeyine değen havanın hızı azalır. Bu yüzden, yükselen Albatros daha hızlı hava akımı ile karşılaşır. Yeterli bir hıza ulaştıktan sonra yeniden döner ve dalgalar üzerinde süzülmeye devam eder. Yelkovan kuşu gibi küçük kuşlar da dalgalar üzerinde süzülürken aynı tekniği uygulayabilir. Bütün kuşları bu özellikleri ile birlikte yaratan Allah'tır. Yaptıkları tüm işleri, uçuş tekniklerini kuşlara Allah "ilham" etmektedir. Allah kuşların uçuşlarına ayetlerinde şöyle dikkat çekmektedir:
"Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ın tespih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir." (Nur Suresi, 41)