İnsanlar karşılarındaki kişiyi kendi istedikleri doğrultuda yönlendirebilmek için sık sık yalana başvururlar. Yalanın ardında kimi zaman kişinin gururunu kurtarma telaşı, kimi zaman samimiyetsiz bir tavra zemin hazırlama kimi zaman da üstünlük elde etme arzusu vardır. Ancak sebebi ne olursa olsun yalan, Kuran'da haram kılınan fiillerdendir.
Allah'ın yalanı insanlara haram kıldığı Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar... Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz. (Maide Suresi, 89)
Karşı tarafı bilerek ve isteyerek yanlış yönlendirmek için söylenen, doğru olmayan her söz, yalan hükmündedir. Nitekim Allah yalanda, kişinin kalbindeki niyetin önemli olduğunu belirtmektedir. Bir kişinin ağzından düşünmeden bir söz çıkabilir ya da o an için boş bulunup doğru bir söz söylemeyebilir. Bunları kasti olarak karşı tarafı yanıltarak çıkar elde etmek için söylememiş olan bir kişi, bunu hemen telafi eder. Ancak yalanda bir niyet bozukluğu vardır. Kişi karşı tarafı yanlış yönlendirerek ufak ya da büyük herhangi bir çıkar elde etme peşindedir. İşte Allah, bu tip bir niyetle söylenen herhangi bir sözden kişiyi ahirette sorumlu tutacaktır. Bu nedenle Müslümanlar aşağıdaki ayetin gereği olarak her zaman sözün doğru olanını söylemelidirler:
Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzap Suresi, 70)
Bir Müslüman boş bulunduğu bir anda ağzından aslı olmayan bir söz çıksa bile bunu hemen telafi eder. Ancak ahirette hesabını veremeyeceği şekilde bir insanı kasti olarak yanıltmaya kesinlikle yanaşmaz. Çünkü bu, hem ahirette hem de dünyada bir kınanma konusudur.