İnce düşünceli olmak, cennetin güzelliklerini ve ihtişamlı yaşamını umut ederek hayatları boyunca Allah rızası için yaşayan müminlerin sahip oldukları asil bir ahlak özelliğidir. Peki insan ruhunun zevk aldığı ve yaratılışına uygun olan bu ahlakın tüm müminler tarafından yerine getirilmesi gereken yönleri nelerdir?
Müminlerin İnce Düşünceli Ahlaklarından Örnekler
Kuran ahlakına sahip müminler, son derece kaliteli, kibar, nezih ve ince düşüncelidirler. Bu ince düşünceli ahlakları birbirinden farklı pek çok üstün tavra vesile olur.
Fedakarlık
Nefsinin sonsuz isteklerine aldanmayarak daima vicdanının sesini dinleyen bir mümin, diğer müminlere karşı fedakar ve ince düşünceli davranır. Fedakarlığın kazandırdığı bu ince düşünce, kendi ihtiyaçlarından önce sevdiklerininkini düşünen derin bir sevgi ve düşkünlük şeklinde kendini gösterir. Kuran`da, Peygamber Efendimiz (sav) ile birlikte Mekke`den göç eden muhacirler ile Medine`de onlara yardım eden müminler (ensar) arasındaki bu fedakarlık şöyle bildirilir:
"Kendilerinden önce o yurdu (Medine`yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ‘cimri ve bencil tutkularından` korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. " (Haşr Suresi, 9)
Ayette haber verildiği gibi ince düşünceli bir mümin kendi haklarından feragat ederek önceliği her zaman diğer mümin kardeşlerine verir, onların isteklerini daha önemli ve acil görür. kendininkilerden daha üstün tutar. Bu ahlak seviyesi imanın, teslimiyetin ve Kuran`da emredilen kardeşlik duygusunun en yüksek hallerindendir.
Güzel Söz Söylemek
"… Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir..." (İbrahim Suresi, 24-25) ayetleriyle Yüce Allah Kuran'da insanların birbirlerine güzel sözler söylemelerini, güzel hitaplarda bulunmalarını emretmiştir. Bu, Kuran ahlakının bir gereğidir. Sonsuz merhamet sahibi Yüce Al-lah'ın bu emrini büyük bir titizlikle uygulayan müminler; birbirlerine, derin sevgi duyduklarını ifade eden gönül alıcı sözler söyler, en güzel hitap şekillerini kullanırlar. Ayrıca birbirlerine karşı asla kötü lakaplar da kullanmazlar. Çünkü Yüce Al-lah mümin kullarına sözün güzel ve hoşa gidenini söylemelerini emreder ve tersi bir yaklaşımdan müminleri sakındırır. (Hucurat Suresi, 11) Müminler sadece kendi aralarında değil herkese en güzel şekilde hitap ederler. Müminler Yüce Al-lah`ın emrettiği bir ince düşünce örneği olarak kötü söz sarf etmekten şiddetle kaçınır, insanlara en güzel şekilde hitap etmek için gayret gösterir ve bunu ibadet olarak yaparlar.
Bunun en güzel örneklerinden biri de Kuran`da Yüce Al-lah'ın Hz. Musa'ya, Firavun'a tebliğe giderken "Ona yumuşak söz söyleyin", (Taha Suresi, 44) şeklindeki emridir.
Misafir Ağırlamak
Her an güzel ahlak göstermekle mükellef olan bir mümin, evine konuk olan bir kişiye de kim olursa olsun, hangi mevkide ya da kaç yaşında olursa olsun hürmetle, sevgi ve saygıyla yaklaşır. Her hareketiyle karşısındaki insana değer verdiğini hissettirir. Bu ahlakından karşısındaki kişi kadar kendisi de çok fazla zevk alır. Kuran'da Hz. İbrahim'in konuklarını ağırlamasında da adaba ve ince düşünceye dair çok güzel örnekler vardır. Ayetlerde bu konu şu şekilde haber verilmektedir:
"Sana İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberi geldi mi? Hani, yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk." Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi. Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); "Yemez misiniz" dedi." (Zariyat Suresi, 24-27)
Ayette de bildirildiği gibi, Hz. İbrahim'in ikramı, ikram ederken kullandığı nezaketli ve kibar üslubu, misafirlerine hiç sezdirmeden hemen hazırlık yapması, ikramda en hoşa gidecek lezzetli yiyeceği seçmesi, Müslümanların misafirlerine ikram şekillerindeki inceliğin ve yüksek nezaketin anlaşılması açısından çok güzel bir örnektir.
Başkalarının Eksik ve İhtiyaçlarını Tespit Etmek
Yüce Allah Kuran'da müminlerin peygamberlerden örnek almaları için peygamberlerin yaşamlarındaki pek çok ince düşünce örneklerinden haberler verir. Bu güzel ahlak örneklerinden biri de ihtiyaç içinde olan kişinin bu gereksinimlerini o dile getirmeden dikkatle gözlemleyip tespit etmek ve o kişiye –şartlar imkan veriyorsa sezdirmeden- yardım etmektir. Kasas Suresi`nin 23 ve 24. ayetlerinde, Hz. Musa`nın dikkati ve ince düşünceli hali müminlere örnek olarak bildirilir. Hz. Musa kavminden ayrıldıktan sonra, suyun başında çobanlar bulunduğu için sakınarak geride bekleyen iki hanımla karşılaşmış ve onlara yardımda bulunmak amacıyla sürülerini sulamıştır. Ayetlerde şöyle buyrulur:
"Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu. Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır" dediler. Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım." (Kasas Suresi, 23-24)
Ayetlerde de bildirildiği üzere Hz. Musa iki hanımın mağduriyetlerini ve ihtiyaçlarını hemen fark etmiş, sonra da hiç duraksamadan, ne yapması gerektiğinin bilinciyle "hemen" hanımların yardımlarına koşmuştur.