İnsan ruhu güzellikten zevk alacak şekilde yaratılmıştır. Her zaman en kusursuz olanı ve mükemmeli arar. En ufak bir detay bile gözüne çarpar, dikkatini çeker. Ancak insan, özlemini duyduğu kusursuz fiziksel güzelliği dünyada tam olarak hiçbir zaman bulamaz. Bu güzelliğe ancak cennette sahip olacaktır. Buna karşılık cennetteki sonsuz ve kusursuz yaşama ve nimetlere, bu dünyada kazanacağı ruh güzelliği ile kavuşacaktır. Ruh güzelliği ise yalnızca Kuran ahlakının yaşanması ile kazanılabilir. Yüce Allah'a iman eden, her şeyin karşılığını O`ndan bekleyen ve Yüce Allah`ın sınırlarını koruyarak Kuran ahlakını yaşayanlar, ruh güzelliğine, asalet ve izzete sahip olabilirler. Böyle bir insan, şartlara ve kişilere göre değişmeyen, çıkar peşinde koşmayan, haysiyetli, tevazulu, şerefli ve asil bir tavra sahip olur.Yüce Allah Kuran'da gerçek ahlak güzelliğine, dolayısıyla da ruh güzelliğine sahip olan kullarının sonsuz hayatlarını geçirecekleri yerin cennet olduğunu şöyle bildirmiştir:
"Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa, Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir." (Naziat Suresi, 40-41)
Ruh güzelliğine sahip olan mümin, aklından ve vicdanından her türlü kötülüğü uzaklaştırmıştır.Kuran`dan habersiz kimselerin son derece normal karşıladıkları kin, kıskançlık, zalimlik, bencillik gibi birtakım çirkin özellikleri ruhunda asla yaşatmaz. Yüksek bir ahlaka özendiği için, yüksek bir ruha sahiptir.
Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinden birinde cennetteki ruh güzelliğinin oluşturduğu bu ortam şöyle tarif edilir:
"... Kalpleri, tek bir kimsenin kalbi gibidir. Aralarında ihtilaf, husumet yoktur..." [Kütüb-i Sitte-14, s. 449/3]
Ruh Güzelliği Nasıl Kazanılır?
- Akıl Sahibi Olmak Ruh Güzelliği Kazandırır
Hırs ve bencil tutkular, insanın kalbini kararttığı gibi aklının da kapanmasına sebep olur. Kıskançlık, maddi değerlere karşı duyulan tutkulu istek, fakir kalma, sahip olduklarını kaybetme, hastalanma gibi geleceğe yönelik korkular insanın aklını kapatır. Eğer insan bu duyguların esiri olursa niçin yaratıldığı, Yüce Allah‘a nasıl kulluk etmesi gerektiği gibi asıl aklını kullanması gereken konuları unutur. Bu nedenle ruh güzelliğinin en önemli şartlarından biri aklın açık ve berrak olmasıdır.
İnsanın aklının gelişmesi, kalbinin "Allah'ın zikri" ile dolmasına bağlıdır. Yüce Allah'ın büyüklüğünü ve yaratışının mükemmelliğini düşünen, O`nun nimetlerini anan, O'nu yüceltip, tesbih eden ve O'na ibadet eden bir kimse Yüce Allah'ı tanıyıp O'na itaat ettikçe hırslardan, korkulardan, bencil tutkulardan arınır ve ruhunu temizleyerek gerçek ruh güzelliğine kavuşabilir.
Ruh güzelliğini amaçlayan akıl sahibi kişiler öğüt alabilen ve başkalarından gelen doğruları kolaylıkla kabul edebilen, temizlenip arınmayı şiddetle isteyen kimselerdir. Bu nedenle Allah, onların bu ahlakını, "Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar..." (Zümer Suresi, 18) ayetiyle haber vermektedir.
- Nefsi Fücurundan Temizlemek Ruh Güzelliği Kazandırır
Yüce Allah, insanı yaratırken nefsini düzenlemiş ve ona "fücur" (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ilham etmiştir. Bu konuyu Allah Kuran'da şöyle bildirmiştir:
"Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene', sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). " (Şems Suresi, 7-8)
İnsanın, ayetlerde bildirilen kötülükten temizlenmesinin yolu ise, bu kötülüğün varlığını kabul etmesi ve Rabbimiz`in gösterdiği biçimde ondan sakınmasıdır.
Mümin, Kuran ahlakının verdiği bilgi ve terbiye sonucunda nefsinin içinde kötülük bulunduğunu ve ondan sakınması gerektiğini öğrenir ve kabul eder. Ancak, Yüce Allah'ın varlığının, birliğinin farkında oldukları ve Rabbimiz`in hükümlerine karşı gelmekten sakındıkları için de nefislerindeki fücuru (inkara, günaha ve isyana girişmek, fasık olmak, yalan söylemek, başkaldırmak, karşı gelmek, haktan yüz çevirmek, nizamı bozmak, ahlaki çöküntü vb) örtmez, açığa çıkarıp vicdanını dinleyerek bunları temizler ve Yüce Allah'ın ilham ettiği şekilde ondan sakınır. Kuşkusuz bu son derece önemli bir özelliktir. Çünkü fücurdan sakındığı için, ruhunda yaşadığı bu güzelliği maddi ve manevi olarak hayatının her safhasına taşır ve bu şekilde de ahlakında oluşan temizliği dışa yansıtmış olur.
- Vicdanın Sesini Dinlemek Ruh Güzelliği Kazandırır
Yüce Allah Secde Suresi'nde insana Kendi Ruhundan "üflediğini" şöyle haber verir:
"... O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu" ve ona ruhundan üfledi... " (Secde Suresi, 7-9)
Bu nedenle müminin sahip olduğu tüm güzel vasıflar, aslında Yüce Allah'ın kendisine "üflemiş" olduğu ruhta mevcuttur. Dolayısıyla insanın içinde, kendisini sürekli olarak doğruya çağıran yanılmaz bir pusula vardır. Bu pusula insanı doğruya yönelten vicdandır. İnsan sürekli olarak bu sese kulak verdiği ve Kuran'da bildirilen hükümleri tam olarak kavradığı takdirde, daima doğru yolda ilerleyecek ve Yüce Allah`ın kendisine bahşettiği ruhu güzelliğe kavuşacaktır.
"Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin."(Al-i İmran Suresi, 102)