Adnan Oktar'ın 3 Mart 2010 tarihli HarunYahya.TV'deki canlı röportajından
ADNAN OKTAR: Şimdi Cenab-ı Allah Kuran’da duanın nasıl yapılacağını bizlere anlatıyor. Şeytandan Allah’a sığınırım; Müzemmil Suresi, 8; “Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel”. Bak, “Allah’ın ismini zikret. Her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel”. Demek ki öyle evlenmeye kafa takmak, işine gücüne kafa takmak, bu konuları putlaştırmak, tek hedef haline getirmek, dine böyle konuları tercih etmek olmayacak. Her şeyden kendini çekerek, yalnızca Allah’a yöneleceğiz. Dua her yerde ve her şekilde olması gerekiyor. “Allah’ı ayaktayken, otururken”, mesela ayakta yürüyoruz; içimizden dua ederiz. Yolda yürürken dua edeceğiz. “Otururken”, mesela şu anda oturuyoruz, sohbet ediyoruz içimizden dua edeceğiz. “Yan yatarken”, mesela yatağa yattık, yan yattık böyle; Allah’ı zikredeceğiz, dua edeceğiz. “De ki: Allah diye çağırın, Rahman diye çağırın, ne ile çağırırsanız, sonunda en güzel isimler O’nundur”. “Ya Rahman”, “Yarabbi”, “Cenab-ı Mevla”, “Ya Allah”, hepsi Allah’a hitaptır. “İsimlerin en güzeli Allah’ındır, öyleyse O’na bunlarla dua edin”. Yani Allah’ın ismi olmayan isimlerle Allah’a dua etmek olmaz. Kuran’daki isimleriyle Allah’a dua etmek lazım. “Hz. Musa gölgeye çekilerek dedi ki: Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım”, Allah’tan her türlü hayrı isteyeceğiz. Hayır dileyeceğiz ve hayır isteyeceğiz. “Rabbimiz şüphesiz sen bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin”. Mesela biz gizli olan bir şeyi de, açıkta olan bir şeyi de Allah’ın bildiğini biliriz. “Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz”. Mesela birisi bir şey yapıyor, insanlar görmediğinde içi rahat ediyor, halbuki mutlaka Allah görür ve bilir. “Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel”, “her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel”, evet bunu demin okumuştum. “Hz. Süleyman: Rabbim beni bağışla”, mesela Allah’tan bağışlanma dilemek çok önemlidir, duadan önce. Allah’ın affetmesini istemek. “Ve benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz sen karşılıksız armağan edensin”. İnsanlar hep karşılık isterler, Cenab-ı Allah öyle değildir; bütün mülke sahip olduğu için sürekli insanlara nimet veriyor. Sad Suresi 35’te; “Rabbimiz bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma”. İman ettikten sonra hidayetten kalbin kaymaması için Allah’a dua edilmesi lazım. “Ve Katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı en çok olan Sensin, Sen”. Allah’tan rahmet istemek çok önemli, “Yarabbi rahmet ver bize” diyecek Müslüman. “Hz.Musa dedi ki: Rabbim beni ve kardeşimi bağışla”. Sırf kendisi için dua etmeyecek, Müslümanlar için de dua edecek. Dua ederken Müslümanlara da duayı yönlendirmek gerekir. “Bizi rahmetine kat”, bak hep rahmet. Rahmet istemek Müslümanın önemli bir özelliği. “Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın”. Allah’ın merhametli olduğunu, Allah’ın güzel ahlakını Allah’a söylemek, dualarda önemlidir. Mesela; “Yarabbi Sen çok merhametlisin, affedicisin, mülkün sahibi Sen’sin”. Bunlar önemlidir duada. Ve özellikle Allah’ın rahmet sahibi olduğunu belirtmek. “Rabbim bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin” dedi. Mesela Allah’ın bütün gücünü, güç özelliklerini belirtmek lazım. Mesela; “gizliyi bilirsin, gizlinin gizlisini de bilirsin, her şeyin yaratıcısı Sensin”. Bak “Rabbim bana Katından tertemiz bir soy armağan et”; demek ki, gerek olduğunda; soy kuruyacaksa, soy yok olacaksa, Müslümanlara zarar gelecekse, insan soyunun devam etmesini istiyor. Yoksa hamam böceği gibi çoğalmak arzusu Müslümanda olmuyor. Zaruret olması gerekiyor demek ki. Ve tertemiz olması o soyun. Allah’a adanması; yani çocuğunu Allah’a adaması. Allah rızası için çocuk yapmak. Ve zaruriyse, Müslümanların soyu kesilecekse. İslam’ın gücü yok olacaksa, tehlike varsa isteniyor. Bunun dışında istenmiyor. “İnsanlardan öylesi vardır ki; Rabbimiz bize dünyada mal ver, imkan ver der. Onun Ahirette nasibi yoktur”. Sırf dünya için istiyor. Ama Ahirette nasip kılmam diyor Cenab-ı Allah. “Onlardan öylesi vardır ki; Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver, Ahirette de iyilik ver, bizi ateşin azabından koru der”. Yani Ahireti esas almadan dünya için dua olmuyor. Buna dikkat çekmiş Kuran’da Cenab-ı Allah. Demek ki Müslüman diyecek ki, “Rabbim bize dünyada da iyilik ver, Ahirette de iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru”. Cehennemden Allah’a sığınacak. “Rabbimiz, unuttuklarımızdan ve yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma”. Mesela insan unutabilir, onun için de Allah’tan af dileyecek. “Unuttum, ne yapayım” demeyecek, haşa. Onun için de, Allah’tan özür dileyecek, o bir nezakettir, unuttuğundan dolayı. Yanılıp yapmadan dolayı, ondan dolayı da özür dilenecek Allah’tan. Yani af dilenecek. Af, özür derken af kastediyorum. “Veya yanıldıklarımızdan dolayı”, çünkü özür, özrünü belli etmiş oluyor. Orada bir yanlışlık var, Allah affetsin. Ama afta direk hata var, onun affedilmesi isteniyor. “Yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma”. “Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme”, ağır imtihanlardan Allah’a sığınacak Müslüman. “Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma”. Ağır imtihanlardan, ağır zorluklardan Allah’a sığınacak mümin. “Bizi affet”, zaten Allah insanları ağır imtihanlarla imtihan etmiyor. Herkesin kaldırabileceği gibi bir yük veriyor. Ayette de belirtmiş Allah, “Ben kaldıramayacağınız yükü yüklemem size” diyor. Bu bir mucizedir, Kuran’ın bir mucizesidir. Hiçbir insan kaldıramayacağı bir yükle karşılaşmıyor. Halbuki insanın değil mi, neler gelir başına neler. Birçok şey gelebilir, dünyada hiçkimsenin başına böyle bir şey gelmiyor. Kaldıramayacağı bir yük ile karşılaşmıyorlar. Yani asla olmuyor. Bu Allah’ın görünür, açık mucizelerinden bir tanesidir. “Bizi affet”, af çok önemli, “bizi bağışla, bizi esirge”, koru, “Sen bizim Mevlamızsın, kafirler topluluğuna karşı bize yardım et”. Dinsizlere, ateistlere, Darwinistlere, materyalistlere karşı bize yardımcı ol. Bakara Suresi 286; “Rabbimiz bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma”. Yani insan hidayete erdikten sonra, namazında niyazında olur ama sapıtabilir. Allah’a dua edecek kalplerinin kaymaması için. “Ve Katından bize bir rahmet bağışla”. Bak yine rahmet istiyor Allah’tan, rahmet istemek çok önemli. “Şüphesiz bağışı en çok olan Sensin, Sen”. Mesela Allah’ın bağış yapan olduğunu belirtmek; bak, “bağışı en çok olan Sensin” diyor. Allah’ın bir vasfı, onu Allah’a söylüyor. “Rabbimiz bize indirdiğine inandık ve elçiye uyduk. Böylece bizi şahidlerle beraber yaz”. Mesela Rabbimiz bize indirdiğin Kuran’a inandık, elçiye uyduk. Ahir zamanda biz ne diyoruz, biz Mehdi’ye uyduk, beraberiz inşaAllah. “Böylece bizi şahidlerle beraber yaz”. Şahid olunan ve şahid olan konumunda oluyor Müslüman inşaAllah. “Şahidlerle beraber yaz”. Yani biz mesela birçok olaya şahit oluyoruz. “Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel”, her şeyden kendisini çekmesi, işte demin de anlattım o konu çok önemli. Yani tam Allah’a kendisini bırakmak, dünyaya dalmamak, dünyaya yönelik zor, karmaşık bir mantığın içine girmemek. Kalbini tertemiz olarak Allah’a bağlamak. “Sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana Kendisine dua ettiği zaman icabet edendir” diyor Cenab-ı Allah, Neml Suresi 61-62. Sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana Kendisine dua ettiği zaman Allah icabet ediyor. Kabul edilmiyorsa onda bir hayır vardır ama mutlaka icabet eder Allah. Sevabını kazanır kişi. Ama yapmıyorsa Cenab-ı Allah, hayır vardır.“İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan pek acelecidir” diyor Cenab-ı Allah, aceleci olmayacak. Allah’a bırakacak, tevekkül edecek. Hayır zannedip, şerre dua ediyor. Şer zannedip hayra dua ediyor, haberi olmuyor inşaAllah. Halbuki “şer zannedersin hayır olur, hayır zannedersin şer olur” diyor. Allah’tan daima hayır isteyecek, her şeyde hayır görecek inşaAllah. Mesela Müslüman aleyhine bir şey zannediyor bazen küfür ehli insanlar, mesela sapkın, müşrik kafalı adamlar, şer zannedip Müslümanlar aleyhinde bir dua ediyor, o oluyor. Halbuki Müslümanın lehine oluyor o, o da aleyhine zannediyor aptal. Ona seviniyor. Halbuki Müslüman daha güçlenmiş oluyor.“Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz”, sadece Allah’a dua etmek önemli, fakat bunu da ayrıca belirtiyor. Yani Allah’ı övmek, Allah’ın üstünlüklerini belirtmek duada çok önemli bir husus. Ve rahmet istemek, Allah’ın rahmetini istemek çok önemli. Samimi dua edilmesi çok önemli. Bununla ilgili biliyorsunuz, Kuran-ı Kerim’de dua ile ilgili yerimiz var internet sitemizde, www.harunyahya.org’da. Oradan kardeşlerimiz bu konuları görebilirler inşaAllah.