Kopyalama, zaten var olan bir genetik bilginin eklenmesinden ibarettir. Bu işlemde ne yeni bir mekanizma ne de yeni bir genetik bilgi üretilmiştir. |
Genetik biliminin ilerlemesi ile canlıların ve dolayısıyla insanın da kopyalanabileceği konusu gündeme gelmiştir. Böyle bir kopyalama işlemi mümkündür ancak özellikle evrimci bilim adamları bu işlemi "insanın, insan veya canlı yaratması" olarak yorumlamakta ve böyle kabul etmektedirler. Bu, son derece çarpık ve gerçeklerden uzak bir mantıktır. Çünkü yaratmak, bir şeyi yoktan var etmektir ve bu fiil sadece Allah'a mahsustur.
Genetik bilginin kopyalanmasıyla bir canlının aynısından oluşturulması, bu canlının baştan yaratılması manasına gelmez. Çünkü, insan veya başka bir canlı kopyalanırken, bir canlının hücreleri alınmakta ve kopyalanmaktadır. Ancak hiçbir zaman, yoktan bir tek canlı hücresi bile oluşturulamamıştır. Bu gerçek, yaratma vasfının yalnızca Allah'a mahsus olduğunu gösteren önemli bir gerçektir. (bkz. Miller deneyi; Fox deneyi) (Ayrıca bkz. DNA)
Klonlama konusu yakın bir zaman önce bilim çevrelerinde önemli bir gündem maddesi oldu. Klonlama, bilinen kanunlar çerçevesinde gerçekleşen biyolojik bir süreç olmasına rağmen evrimciler, her yeni bilimsel gelişme gibi bunu da teorilerini destekleyebilme hevesiyle sahiplenmeye çalıştılar. Evrimi, ideolojik olarak destekleyen bazı basın-yayın organları da evrim yanlısı sloganlarla konuyu manşetlere taşıdılar. Konu çeşitli polemiklerle evrimin kanıtı gibi sunulmaya çalışıldı. Fakat konunun evrimci safsatalarla uzaktan yakından ilgisinin olmadığı açıktı. Bilim dünyası evrimcilerin bu gülünç çabasını ciddiye bile almadı. Üstte: Klonlama işleminin nasıl gerçekleştiğini açıklayan yabancı bir bilimsel yayın. |