Allah (cc)`ın Kuran`ın "Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (İbrahim Suresi, 1) ayetiyle, müminlere bir yol gösterici olarak gönderilen hak kitabımız Kuran-ı Kerim`in, insanları ‘karanlıklardan` kurtaracak, doğru yola ve kurtuluşa ulaştıracak bir rehber olduğunu bildirmektedir.
İnsanların dünya hayatında yaşadıkları sıkıntılar iman etmemelerinden ya da imanı gereği gibi yaşamamalarından kaynaklanmaktadır. Allah (cc) inkar edenlerin içerisinde bulundukları bu durumu bir ayette şöyle açıklamaktadır:
Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir. (Enam Suresi, 125)
Bir başka ayette ise Allah (cc) iman ile inkar arasında samimiyetsiz bir yol tutan insanların yaşadığı bocalamayı şöyle haber vermektedir:
"Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın." (Nisa Suresi, 143)
Her iki durumda da, tüm bu insanların yaşadıkları sıkıntıların asıl sebebi vicdanen doğru olan her şeyi bildikleri halde, Allah (cc)`ın beğendiği ahlakı gereği gibi yaşamakta direnmelerinden kaynaklanmaktadır. Allah (cc), ayetlerinde inananları dünyada ‘güzel bir hayat yaşamakla` müjdelemiştir (Nahl Suresi, 97). Ancak bunun için insanların Rabbimiz'in gösterdiği, Peygamber Efendimiz (sav)'in öğrettiği yola kayıtsız şartsız uymaları ve Rabbimiz'in beğendiği ahlakı eksiksiz şekilde yaşamaları gerekmektedir. Aksinde ise, insan eğer bir yandan din ahlakını biliyor, ancak bir yandan da cahiliye ahlakının etkisiyle hareket ediyorsa, bu durumda Kuran`da bahsedilen güzel hayat da elbette ki tam anlamıyla oluşmaz. İnsanların dünya hayatını Kuran`da vaat edildiği şekilde yaşayabilmeleri için, öncelikle Kuran ahlakı dışında insanın fıtratına uygun bir başka yaşam şekli olmadığını tam anlamıyla anlamaları gerekmektedir.
İnsanların sorun olarak dile getirdikleri her şeyin çözümü, yaşanan tüm sıkıntılardan kurtuluş yolları Kuran'da bildirilmiştir. Rabbimiz'in Kuran`da gösterdiği ahlakı yaşayan kimseler bu nimetten hem dünya hayatlarındaki yaşamlarında faydalanır, hem de ahirette Allah (cc)`ın rızası, rahmeti ve cennetiyle karşılık görürler. Allah (cc) ayetlerinde, Kuran ile bildirdiği yolu izleyen insanları kurtuluş yollarına ulaştıracağını ve karanlıklardan nura çıkaracağını şöyle bildirmektedir:
... Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap geldi. Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 15-16)
İnsanın Rabbimiz'in kulları üzerindeki bu rahmetini görüp Kuran ahlakına ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetine sımsıkı sarılması ve kurtuluşu yalnızca bu yolda araması gerekmektedir. Bunun dışında, insanın dünyada ve ahirette kendisine mutluluk ve nimet sağlayacak başka bir yol bulabilmesi ise hiçbir şekilde mümkün değildir. Rabbimiz Kendisine "kesin bir bilgiyle" (Lokman Suresi, 4) iman edip, sonra da Kendi yolunda "ciddi bir çaba" gösteren kullarına cennet hayatını vadetmiştir. Allah (cc)`a karşı samimiyetsiz bir yol tutan, Rabbimiz'in rızasını aramaktansa, kendi menfaatlerinin peşinde çalışanların durumunu ise, Allah (cc) Kuran'da şöyle açıklamaktadır:
İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac Suresi, 11)
Ayette imana karşı samimiyetsizliği benimseyen kimselerin hem dünya hayatını hem de ahireti kaybedecekleri bildirilmiştir. İnsan kendisi için takdir edilen ömür süresinin ne zaman dolacağını bilemez. Bu nedenle böyle bir son ile karşılaşmaktan sakınmalı; her an ölecekmiş gibi, imanını güçlendirmek ve ahlakını güzelleştirmek için ciddi bir çaba içinde olmalıdır. Unutulmamalıdır ki her insan için, ölüm anına kadar her an yeniden başlama, yeniden iman etme ve samimiyetle Allah (cc)`a teslim olma yolu açıktır.