Adnan Oktar’ın 11 Ocak 2010 tarihli Kral Karadeniz, Adıyaman Asu ve Ekin TV röportajından
ADNAN OKTAR: "Vay bana" dedi (kadın). "Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!" diyor bak kadın diyor ki ben kocamışken, yaşlanmış kadın artık, kocam da ihtiyar iken doğuracak mıyım? Normalde yaşlılıkta insanın cinsel gücü kalmaz, yani kadın olsun, erkek olsun, çoğunda öyledir yani klasik.
OKTAR BABUNA: Zaten yumurtlama da sona eriyor zaten.
ADNAN OKTAR: Yumurtlama, yani doğuma elverişli olmuyor, doğuramıyorlar. “Dediler ki: "Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid'tir." Bu da aynı zaman da Abdülmecid devrine bakan bir ayettir. İnşaAllah. “İbrahim'den korku gittiği ve ona müjde geldiği zaman,” diyor devam ediyor işte kavim konusunu tartışmaya. Fakat burada dikkat çeken şu; yine imanlı olursa bir insan, Cenab-ı Allah mucize tarzında geliştirir. Mesela Oktar normalde % 100 ölmesi gereken bir hastaydı. Yani % 100, o bunun gelişen kanser türü en azgın ve dünyada kurtulan hiç hasta olmayan bir hastalık.
SUNUCU: Ne kanseriydi?
ADNAN OKTAR: Kan kanseriydi ama en azgın türü. Yani hiç tedavisi yok dünyada.
OKTAR BABUNA: Richter sendromu.
ADNAN OKTAR: Richter sendromu, bir de en azılı. Kurtulan da en fazla birkaç yıl yaşıyordu, yani geçici kurtuluyordu birkaç yıl içinde. Bak Oktar, tam anlamıyla kurtuldu yani elhamdülillah. Yani eskisinden daha sağlıklı oldu.
SUNUCU: Nasıl kurtuldu?
OKTAR BABUNA: Sizin vesilenizle Hocam İnşaAllah.
ADNAN OKTAR: Eğer imanı olmasa, eğer tevekküllü olmasa yıkılır giderdi.
SUNUCU: Ama imanlı olan herkes de kurtulmuyor ki.
ADNAN OKTAR: İmanlı olan insan da bazen Cenab-ı Allah tabii ki canını alır, ama iman genellikle hep kurtuluş nedenidir. Mesela az sayıda insanla başarılı olursun. Mesela farz edelim ahir zamanda şimdi Mehdi (a.s) çıkacak. Bunların özelliği ne, imanlı olmaları, az sayıdalar İslam’ı dünyaya hâkim ediyorlar, hâkim oluyor. Başarı işte bu elle tutulur bir şey. Bütün insanların gözüyle göreceği bir şey bu, bu nettir. Mesela Resulullah (sav), imanlıydı, çok imanlı bir insan, dört tarafından düşman tarafından sarıldığı halde ve amaç savaşta sadece onu şehit etmek bakın, savaşın amacı bu. Ve it sürüsü gibi küfür etrafını sardı müşrikler, onların arasında kaldı ve çok uzun süre kaldı. Yani savaş anında. Adamlar da mızrak var, ok var, kılıç var, yani her türlü insan öldürmeye yarayan her türlü alet var. Buna rağmen ona orada hiçbir şey yapamadılar, üstünde zırh olmadığı halde. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Ve buna tarih şahit yani müşriklerin kendi de şahit. Bu nedir? Bu iman gücüdür. Ama mesela Hz. Yahya (a. s)’ı da şehit ettiler. İmanlıydı ama şehit oldu, ağaç kovuğuna saklandı. Ağaç kovuğunu biçtiler, o da kendi içerisindeyken Allah’a zikrede zikrede şehit edildi. Ama onun kaderi öyleydi. Hz. Yahya (a.s)’ın kolu biliyorsunuz kutsal emanetlerdedir. Topkapı’da. Böyle bir altın muhafazanın içerisinde, böyle tabii zamanın etkisiyle tabii ki bir çürüme göstermiş ama, kemikleri falan olduğu gibi duruyor. Hz. Yahya (a.s)’nın koludur o. Ama onun kaderinde zaten şehitlik var. Şehitlik de bir kazançtır. Yani kayıp değildir, çünkü şehitlik Ahirette müthiş bir nimet, yani şereftir. Cennette büyük bir şeref, onun için bir mutluluk vesilesi bu. Ama bak senin için en belirgin şey bunu söylüyorum. Yani imanlı olan insan, mesela farz edelim grip olsa, gribi çok daha rahat atlatır imanlı bir insan. Yani daha vücudu dirençlidir, daha sağlıklıdır. Bu dünyada bilinen bir şeydir, bütün dünyada. Hatta imam kuvveti derler, imam kuvveti yani. Hatta bana şimdi örnek vermek istemezdim ama vereyim madem öyle diyorsunuz. Emniyette bizim çocukların hepsi Adil Serdar Saçan tarafından gözaltına alınmıştık. Hepsi onlara orada askeri nizamla spor yaptırıyorlardı, gözaltındayken böyle ördek yürüyüşü mü diyorlar, bir şey diyorlar, timsah yürüyüşü.
OKTAR BABUNA: El arabası, ördek yürüyüşü.
ADNAN OKTAR: Böyle çok ağır sporlar yaptırıyorlardı. Ben de orada duruyordum. Hocam dediler senin de yapman lazım dediler spor. Ben onları yapmayayım da dedim ben size şınav çekeyim dedim. O zamanlar kiloluydum ben yani bayağı kiloluydum. Hiç böyle sektirmeden 50 kere şınav çektim, ama tam anlamıyla böyle yani. 50 kere saydırdım, sayın dedim. Polisler, maşaAllah imam kuvveti dediler.
OKTAR BABUNA: Onu yaparken de, günlerce uyumadan yaptığınız bir şeydi o.
ADNAN OKTAR: Tabii, tabii 7 gün uykusuz bırakmışlardı, yani böyle. Ellerim arkadan kelepçeli. Bak 50 şınav yani olacak gibi değil, bayağı kiloluydum ben o zaman, daha kiloluydum.