Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 1 Nisan 2006 tarihli saysında "Genlerimizin birçoğu henüz yeni" başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda insanlarda metabolizma, cilt pigmentasyonu, beyin fonksiyonu ve üremeyle ilgili olan genler üzerinde bazı evrimci spekülasyonlar ortaya konuyor, bunların çevresel değişimlere bir reaksiyon olarak birkaç bin yıl önce evrimleştiği öne sürülüyordu. Koku alma, verimlilik ve üreme ile ilişkili genlerin evrim senaryosu ise daha gerilere gidiyor, bunların, insan ve şempanzenin milyonlarca yıl önceki hayali yol ayrımından sonra değişim geçirdiği öne sürülüyordu.
Karşılaştırmalı DNA analizlerine dayalı bu iddialar, elde edilen verilerin baştan körükörüne benimsenmiş olan evrimci önyargılara uyarlanmaya çalışılmasından kaynaklanmaktadır. Evrimi bir dogma olarak benimsemiş bilim adamları, canlılar arasındaki genetik benzerlikleri en baştan evrimin ürünü kabul etmekte, buna göre senaryolar kurgulamaktadırlar. Bunlar hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan hayali spekülasyonlar olmaktan öteye geçmemektedir. CBT"de haber verilen bu çalışmanın yöntemiyle ilgili evrimci yanılgılara genel bir cevap oluşturan yazımızı buradan okuyabilirsiniz. Ayrıca tek bir genin dahi evrimleşmesi matematiksel bir imkansızlıktır ve insanla şempanze arasındaki genetik benzerlikler de evrim kanıtı oluşturmamaktadır.
Not: Bu yazı aynı zamanda aşağıdaki habere de cevabımızdır:
“Genomda Saklı Evrimsel İşaretler”, Bilim ve Teknik, Nisan 2006