Adnan Oktar: … Bizim insanlarımız erdemlidir, güzel huyludur bence en akılcı hareketi yapacaklarını düşünüyorum. Bir kere komünist kökenli bir partiye, stalinist bir partiye oy vermezler. Yani bir kere PKK’nın komünist ve Stalinist düşüncesi başlı başına bir iticilik meydana getiren bir şey. Ve terörist olması çok iticilik meydana getiren bir şey. Bunun yerine o bölgede tamamen sevgi hakim olsun. Yani huzur hakim olsun. Hepsini kucaklayalım. Biz buradan mesela geçenlerde de söyledim. Kıyafetlerden toplayalım, yiyecek toplayalım o kardeşlerimize kamyonlarla götürüp orada dağıtalım. O çocukları mutlu edecek, hatta oyuncaklar onların hoşuna gidecek şeyler dağıtalım. Onların sevinciyle biz mutlu olalım. Yani zaten onlar bombadan, ateşten yılmış insanlar onları yeniden ateşin içine sokmanın alemi ne? Acı çektirmenin alemi ne? Ama inşaAllah Mehdi’nin zuhuruyla, Hz. İsa’nın nüzulüyle, Türk-İslam Birliği’nin oluşmasıyla bütün bu acılar kalkacaktır. Müthiş bir ferahlık olacaktır. O bölgede, bütün bölgelerde hepsi huzura kavuşacaktır. Biraz daha sabır etsinler inşaAllah çok güzel olacak. |
Adnan Oktar: Tabii ki var. Biz Doğu’nun önce kültürel bir kalkınma içerisine girmesini istiyoruz. Materyalist, ateist ve Darwinist eğitimin oradan silinmesini istiyoruz, bütün Türkiye’de olduğu gibi. Önce buna bir çeki düzen verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Arkasından orada ekonomik ferahlık, ekonomik refahın artması, oradaki kardeşlerimizin huzur içerisinde, kardeşlik düşüncesi içerisinde, sevgi, huzur içerisinde yaşamalarıdır. Bir amacımız da budur. Onun için oraların tabii zenginleşmesi, oralarda sanayiinin gelişmesi, tarımın gelişmesi, insanlarımızın orada alabildiğine özgür olması, Doğulu-Batılı ayırımının ortadan kalkması, Doğu’dan gelen insanlarımızın buraya yerleşmesi, Batı’dan gelen insanlarımızın oraya yerleşmesi, dolayısıyla onların o güzel ahlakının örnek olarak bütün Türkiye’de de bilinmesi isteği içindeyim. Mesela Doğu insanımızın güzel bir yönü vardır, çok misafirperverdir. Bu pek o kadar bilinmez. En güzel yiyeceklerini, en güzel evinin bölümlerini, dostlarına misafirlerine ayırırlar. Çok efendidirler mesela, çok saygılıdırlar, hayret edilecek bir saygı vardır Doğu’da. Bunların bilinmesi gerekir. Bu sevgiyi arttıran, onlara karşı muhabbeti arttıran bir özelliktir. Bunları geliştirebiliriz, bunları daha da güçlendirebiliriz. Ama bunun için tabii, temelde iyi bir kültürel çalışma şart. Biz de ona ağırlık veriyoruz zaten. |
Adnan Oktar: … herkesin birbirini sevmesi… sokakta insanlar karşılaştığında birbirlerine selam vermeli, sevgiyle bakmalı, coşku olmalı, dostluk kardeşlik olmalı diye düşünüyorum. Ben yıllardan beri Türkiye’de sürekli bir gerilim olduğunu görüyorum. Yani bir sevgisizlik, gerilim... Iğdır TV / 28 Ağustos 2008 |
Sunucu: Peki, son olarak özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan insanlara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Adnan Oktar: Oradaki kardeşlerimiz, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kardeşlerimiz İslam’ı çok güzel yaşayan, eskiden beri güzel yaşayan, değerli alimlerim çıktığı, değerli bilim adamlarının çıktığı bir bölgemizdir. Bizi suni olarak bölmeye çalışıyorlar, böyle bir oyuna kesinlikle gelmesinler. Bütün Türkiye Güneydoğu halkını sever, herkes saygı duyar. Oradaki vatandaşlarımızın tertemiz insanlar olduğuna ben inanıyorum, çok saygıdeğer insanlar olduklarına inanıyorum. En iyi hayat şartlarında yaşamaları gerektiğine inanıyorum. Orada yapılacak ilk şey materyalist, Darwinist, ateist eğitimin durdurulmasıdır. Darwinizm’e karşı ciddi bir mücadele yapılması gerekir. Buna çok ağırlık verilmesi lazım. Anti-Marksist, anti-komünist faaliyet çok önemli. Komünizmin zararları, Marksizm'in yanlış noktaları anlatılması lazım. Bu konuda bizim başarılı faaliyetlerimiz olabilir, tabii yeter ki yolumuz açılsın, bize daha çok imkan tanınsın. Bize daha çok imkan tanınırsa biz bunu en güzel şekliyle yaparız. Ama Güneydoğu’daki insanlarımız tabii sadece bununla değil de, ilk planda yiyecek yardımı yapılabilir, kıyafet yardımı yapılabilir, yakacak yardımı yapılabilir, yani hemen sanayileşmesi mümkün değilse acil tedbirler alınabilir. Onlara önce onları ne kadar sevdiğimiz, ne kadar koruyup kolladığımız gösterilmesi gerekir. Arada bize göstertilen bu bölücü ve ayrımcı politikanın ne kadar anormal olduğu ve gereksiz olduğu ve çirkin olduğu anlatılabilir. Savaşın ve terörün de hiçbir gereği olmadığı anlatılır. Ama tabii Allah esirgesin bir terör varsa, nefsi müdafaa olarak tabii ki orada asker milleti savunur, yani bu ayrı meseledir. Doğu TV / 27 Şubat 2008 |
Muhabir: … Peki Hocam, PKK terör örgütü Türkiye’den nasıl temizlenebilir? Yani bunun yolları var mı sizce? Adnan Oktar: PKK terör örgütünün temizlenmesinin yolu anti materyalist, anti Darwinist, antikomünist, ilmi mücadele, felsefi mücadele verilmesi gerekir. Çünkü onlar felsefi bir mücadele veriyorlar. Darwinist propaganda yapıyorlar. Marksist propaganda yapıyorlar, materyalist propaganda yapıyorlar. Materyalist propagandaya, Marksist propagandaya susmak, Darwinist propagandaya susmak, hatta ona bir nevi uygun ortam hazırlamak örgütün gelişmesine sebep olur tabii ki. Karşı atak çok önemlidir. Bunun olması, bir de Güneydoğudaki vatandaşlarımıza karşı çok şefkatli, sevgi dolu yaklaşmak, onlara duyduğumuz derin saygıyı, sevgiyi, muhabbeti, hissettirmemiz bunlarda çok önemli. Bir de oraları böyle hiç olmazsa sıhhatli bir ekonomiye kavuşuncaya kadar doğrudan gıda yönüyle, giyecek yönüyle, yani acil ihtiyaç yönüyle desteklemek. Kanal 47 (Mardin) / 28 Temmuz 2008 |
Adnan Oktar: Böyle cahiller, aklıevveller, fitneciler, böyle masonların uşakları, sahtekar, sevgisiz insanlar, insan sevgisini tadmamış, Allah’tan korkmayanların tabii bir ayrım kafası var. Ama onların kafasını Allah eziyor zaten. Öyle bir şey olmaz. Allah’ın yarattığı her kul mukaddestir ve değerlidir. Oradaki bütün kardeşlerim, bütün Anadolu halkı gibi çok değerlidirler. Çok üstündürler, birinci sınıf vatandaştırlar, hepsi kardeşimiz, onu bu şekilde bilmek lazım. Aksini söyleyenlerinde fitneci, cahil ve akılsız olduğunu da bilmekte fayda var. Onun için, hiç itibar etmemek lazım onların sözlerine, hiç kaale almamak lazım. Değersiz insanlardan, değersiz sözler çıkar öyle, o tarz. Değersiz insanların, değersiz sözlerine değer vermemek lazım. |
Muhabir: Şimdi Hocam, biliyorsunuz Güneydoğu’da terör mağduru çok insan var köylerde filan, yani oralara nasıl bir yardım götürülebilir? Neler yapılabilir? Adnan Oktar: En güzel şey buralara işte kamyonlara yiyecek doldurup, temel gıda maddeleri, temel gıda maddelerinin dışında da özellikle soğukta giyebilecekleri gibi kalın kışlık kıyafetler veya yazlık kıyafetler, ayakkabı, yani doğal tabii ihtiyaçlar olabilir, sağlık malzemeleri olabilir, yani böyle güzel sağlıklı ve sıhhatli yaşayabilecekleri bir malzeme tespiti yapılabilir. Onların bolca oraya gönderilmesi halkın, oradaki değerli kardeşlerimizin bunları rahat rahat kullanmaları. Çünkü onlar çok onurludur doğu halkı böyle çok yani, o istemez sen götürüp ona dağıtırsan ısrar edersen alırlar, öyle bir insandır onlar yani, çok… bütün Türkiyemiz öyle efendidir, yani utangaç, saygılı insanlardır. Onurlu insanlardır. Onun için ısrar etmek lazım ayrıca. Evine götürüp o şekilde bir şey yapmak lazım. Kitap dağıtmak lazım, evlere gene kamyonla kitap dağıtılması lazım. Kanal 47 (Mardin) / 28 Temmuz 2008 |
Muhabir: Evet Hocam, son olarak buradan Mardin halkına neler söylemek istersiniz? Adnan Oktar: Mardinliler benim canım ciğerim kardeşlerim. Muhabir: Hocam, Mardin, Midyat, Nusaybin hepsi. Adnan Oktar: Hepsi, hepsi Şanlıurfa, Diyarbakır, Siirt, Tillo mesela Sait Nursi Hazretleri’nin memleketidir. Orada benim canım kardeşlerimin bulunduğunu biliyorum. Hepsini çok seviyorum. Oradaki Kürtler, Araplar, seyitler, Türkler, Lazlar… hepsi, hepsi benim kardeşim ve benim için hepsi Türk’tür. Hepsi birebir benim kardeşimdir, canımdır hepsi benim. Aynı bayrağın altında, tek millet olarak, tek vücut olarak inşaAllah, kardeşiz. Ama Allah bizi kavim kavim yaratmış, Kuran’da da var, birçok kavimden de olabiliriz, hiç fark etmez. Üstünlük ancak takva iledir. “Allah katında da en iyi olanınız…” diyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım, “… en takva olanınızdır” diyor. Bütün mesele takva olmakta ve samimi olmakta. Allah, şeytandan Allah’a sığınırım, “ancak samimi olan kullarım kurtulur” diyor. Benim oradaki kardeşlerim her kavimden olabilir, bana ne, ben onların güzel ahlakına bakarım ve bu bayrak altında, bu vatanın vatandaşı olarak ben Türküm diyor, ben o adamın anlından öperim. Yani, konu bitmiştir. Kanal 47 (Mardin) / 28 Temmuz 2008 |