Yıllarca sürekli olarak yalanları ortaya çıkmış ve bundan dolayı ciddi şekilde aşağılanıp küçük düşmüş olan Darwinistleri, aynı yalanları tekrar etmeye iten sebep ne olabilir? Bu sebep elbette, çaresizlik, yenilmişlik ve çözümsüzlüktür.
Darwinistlerin çaresizliğinin bir başka önemli göstergesi ise, aylar önce hakkında propaganda yaptıkları sahtekarlıkları, hiçbir şey olmamış ve sanki hiç yalanlanmamış gibi tekrar tekrar gündeme getirmeleridir. İşte bu Darwinizm’in nasıl çöktüğünün esaslı bir delilidir. Çünkü Darwinistlerin elinde spekülasyon malzemesi yapacakları, insanları aldatacakları bir malzeme kalmamış bulunmaktadır.
Söz konusu haberlerin ve Darwinist aldatmacaların ülkemizde en baştaki savunucu olan NTV ve diğer yayınlar ve elbette yurt dışındaki Darwinist basın, adına Denisovan dedikleri ve hayali insanın evriminde üçüncü tür diye manşetten tanıttıkları bu fosili hiçbir şey olmamış gibi yeniden gündeme getirerek aldatacak insan bulmaya çalışmaktadırlar. Aradan zaman geçmesini bekleyip, bu konuda daha önce vermiş olduğumuz cevabı unutturmaya çalışmaktadırlar. Oysa daha önce bu iddiayı gündeme getirdiklerinde bunun geçersizliğine dair çok kapsamlı cevap vermiş ve buradaki büyük aldatmacayı oldukça detaylı şekilde gözler önüne sermiştik. Konuyla iligili cevabımızı buradan okuyabilirsiniz.
Kısaca özetlemek gerekirse;
· Sibirya’da Altay dağlarında 30.000 yıllık bir parmak fosili parçası ve bir tane diş bulundu.
· Dişin ve parmak kemiğinin aynı dönemde yaşamış iki farklı kişiye ait olduğu anlaşıldı.
· Darwinistler, parmak kemiği ve dişin Neandertallerle, hatta homo Erectuslarla benzerlik gösterdiğini söylediler.
· Parmak kemiğine yapılan DNA analizleri sonucunda ise bu canlıların günümüz Malenazya (Yeni Gine ve bazı çevre ülkeler) insanları ile aynı genetik özelliklere sahip olduğu anlaşıldı.
· Elde edilen bu sonuçlardan yola çıkarak ve fosilin Sibirya’da bulunması -yani evrimcilerin iddia ettikleri hayali Afrika’dan çıkış senaryosuna uymadığı için- Darwinistler bu canlının orada hayali şekilde evrimleşmiş “üçüncü bir tür” olduğunu iddia ettiler.
· Oysa zaten homo Erectuslar da, Neandertaller de normal insan ırklarıdır. Günümüzde söz konusu ırkların özelliklerini taşıyan çok fazla insan bulunmaktadır. Dolayısıyla bulunan insan fosilinin bu insan ırklarına ait özelliklere sahip olması son derece normaldir.
· Afrikadan göç ise tamamen evrimcilerin kendi uydurma senaryolarıdır. (Darwinistler, maymunların ilk olarak Afrika’da insana evrimleşmeye başladıklarını ve evrimini tamamlayarak, buradan Avrasya’ya göç ettiklerini iddia etmektedirler.) Darwinistlerin iddiasına göre, Sibirya’da bulunan bu canlının tüm Neandertal ve daha eski insan ırklarının özelliklerini kaybetmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla söz konusu fosil Darwinistlerin bu sahte senaryosuna uymamaktadır.
· Bu sebeple Darwinistler, çaresiz kaldıklarından ve fosil kendi iddialarını tamamen yerle bir ettiğinden, bu fosili “Neandertalin kuzeni” adıyla farklı yerde evrimleşmekte olan üçüncü tür olarak adlandırdılar. Oysa genetik araştırmaların verdiği sonuçlardan da anlaşıldığı gibi, fosilin günümüz insanlarından hiçbir farkı yoktur. Evrime delil gösterilmeye çalışılan bu fosil, açıkça evrime meydan okumaktadır.
Daha önce defalarca belirttiğimiz gibi Darwinistlerin çok fazla propaganda yöntemi vardır. Bilimsel delillerle ve bilimle ortaya çıkamadıkları için, bilimi kullanarak propaganda yapar ve açıkça insanlara yalan söylerler. Şimdi anlaşıldığı kadarıyla Darwinistlerin yeni yöntemi, sahteliği ispat edilmiş olan propaganda malzemelerini, tekrar tekrar gündeme getirmektir. Aradan zaman geçmesini, insanların buna verilmiş olan cevabı unutmalarını beklemektedirler. Darwinistlerin 150 yıldır sadece sahtekarlıklarla ayakta durmaya çalıştıkları düşünüldüğünde bu sahtekarlık girişimi de şaşırtıcı olmamıştır.
Darwinistler şunu anlayamadılar veya anlamazlıktan geliyorlar: Kapalı bir odada bir insana dışarıda havanın karanlık olduğu söylendiğinde buna belki inanabilir. Ama perdeyi sadece bir saniyeliğine kaldırıp dışarıdaki Güneşi gördüğünde, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın artık bu kişi dışarının karanlık olduğuna inanmayacaktır. Onu ikna etmeye çalışmak fayda etmeyecektir. Çünkü sözle telkin, kesin kanıt karşısında geçersiz kalmıştır. Şu anda insanların durumu böyledir. Dünyadaki bütün insanlar Darwinizm’in bir aldatmaca olduğu konusunda uyanmışlardır. Ne zaman evrim haberi görseler kendilerine yalan söylendiğini bilmektedirler. Yıllardır Darwinistlerin kullandığı tek aldatma metodu yani “kesintisiz telkin” bir işe yaramamaktadır. Çünkü insanlar Güneş’i görmüşlerdir.
Darwinistler, artık düştükleri zavallı durumun farkında olup gösterdikleri boş çabaya bir son vermelidirler. Alemlerin Rabbi olan Allah’ın yüce, üstün ve kusursuz yaratması, sürekli olarak karşılarında olacaktır. Darwinizm, çok büyük bir yenilgi almıştır. Onu kurtarma çalışmaları, artık Darwinistler açısından çok küçük düşürücü olmaktadır,