1 Mayıs 2007 tarihli BBC internet sitesinde "Ape Gestures "show human links"" (Maymun Hareketleri İnsan ile Bağlantıyı Gösteriyor) başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda bonobo şempanzelerinin ve şempanzelerin kullandıkları el kol hareketlerinin, insan dilinin hayali evrimine ışık tuttuğu iddia ediliyordu. Konuşmanın hayali evrimi konusu ile ilgili olarak klasik evrimci senaryoların bir kez daha tekrar edildiği bu yazı, Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences) kaynaklıydı ve Ulusal Bilimler Akademisi"nin propaganda yöntemini yansıtıyordu.
1 Mayıs 2007 tarihli BBC internet sitesinde "Ape Gestures "show human links"" (Maymun Hareketleri İnsan ile Bağlantıyı Gösteriyor) başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda bonobo şempanzelerinin ve şempanzelerin kullandıkları el kol hareketlerinin, insan dilinin hayali evrimine ışık tuttuğu iddia ediliyordu. Konuşmanın hayali evrimi konusu ile ilgili olarak klasik evrimci senaryoların bir kez daha tekrar edildiği bu yazı, Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences) kaynaklıydı ve Ulusal Bilimler Akademisi"nin propaganda yöntemini yansıtıyordu.
Yalnızca maymunlar değil tüm hayvanlar, belirli şekilde haberleşme yeteneğine sahiptirler ve belli bir seviyeye kadar öğrenme kapasiteleri vardır. Fakat hayvanların bu yetenekleri ile insanın konuşma yeteneği arasında hiçbir yakınlık bulunmamaktadır. İnsanın konuşması gramer, anlam bilim ve söz dizim gibi kurallara dayanan kompleks bir yetenek olarak hayvanların işaretleşmeye dayalı iletişim yeteneklerinden ayrı, özgün bir kategori ortaya koymaktadır.
Bir insan konuşurken kavramları belirli bir anlamı oluşturacak şekilde dizer (sözdizimi). Burada şaşırtıcı olan nokta, insanın bu sıralamayla ilgili olarak aklından bir şey geçirmesine gerek dahi olmamasıdır. İnsan sadece ifade etmeyi dilemekte, kelimeler de birer birer ve uygun sırada ağzından dökülüvermektedir. Bu esnada, birçok kas ve organdan meydana gelen ses aparatı seri ve hatasız denebilecek bir keskinlikte son derece özel şekiller almaktadır. Bu mucizevi yetenek ile hayvanların iletişim yetenekleri arasındaki farklılıklar çok büyüktür. Durum böyleyken hayvanların iletişim yeteneklerine bakılarak evrim masalları anlatılması hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, hayalci bir tutumdur. Nitekim ünlü dil bilimci Noam Chomsky şunları yazmıştır:
“İnsan dili, hayvanlar aleminde bir benzeri olmayan özgün bir olgu olarak görünmektedir... [Hayvanlardaki iletişimle insanın konuşma yeteneği arasındaki] “boşlukların” kapanabilir olduğunu varsaymak için bir sebep yoktur. Nefes almaktan yürümeye doğru evrimsel bir gelişimin olduğunu varsaymak için bir sebep olmadığı gibi.”
İnsan dili, evrim sürecinin hayali gereklilikleriyle veya hayali mekanizmalarıyla açıklanamayan son derece kompleks bir yetenektir. Evrimciler, uzun çalışmalarına rağmen, son derece kompleks bir yetenek olan konuşmanın, basit hayvansı iletişim şekillerinden evrimleştiği yönündeki iddialarına kanıt göstermede tamamen başarısız olmuşlardır. Pennsylvania Üniversitesi"nden David Premack"in, "İnsan dili, evrim teorisi için bir utançtır” (Swisher III, Roger Lewin, “Java Man”, Abacus, London, 2002, s. 205) şeklindeki sözleri bu başarısızlığı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Peki bu utançta bilimsel araştırmaların veya kanıtların yetersizliği bir rol oynamakta mıdır? Hayır. Gerçekte evrimciler için bir utanç olan dilin kökeni çok açıktır. Dil, maddeye indirgenemeyen bilince dayalı bir olgudur. Dolayısıyla naturalist felsefeye dayalı evrimi kesin olarak reddetmektedir. İki yaşında bir çocuk hiçbir eğitim sürecinden geçmeksizin konuşmaya başlamakta üstelik bunu dilbilgisi kurallarına uygun şekilde başarabilmektedir. Özne ve yüklemin cümle içindeki dizilimini, anlam oluşturacak şekilde seçebilmektedir.
Dil bilimcilerin büyük çoğunluğu, bu şaşırtıcı durum hakkında Noam Chomsky"nin “Evrensel Gramer” tezini kabul etmiştir. Buna göre insan boş bir zihinle doğmamaktadır. İnsan zihninde, dil öğrenmeye ve konuşmaya yönelik özel bir eğilim bulunmaktadır. Bu özel eğilimin nedeni ise, insanın önceden "programlanmış " olması, yani özel bir yaratılışa sahip olmasıdır.
Kuşkusuz dil, Allah"ın yaratmasını gösteren büyük bir mucizedir. İnsanı Allah yaratmıştır ve ona konuşma yeteneğini vermiştir. İnsanın konuşması, Allah"ın özel bir ilmiyle mümkün olmaktadır. Rabbimiz bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir:
“Ve Adem"e isimlerin hepsini öğretti.” (Bakara Suresi, 31)
Sonuç:
İnsanın konuşabilme yeteneği, evrim teorisinin en büyük açmazlarından birini oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki, hiçbir şekilde açıklaması yapılamayan bu konuyla ilgili olarak Darwinisler, konuyu zaman zaman gündeme getirip maymun hareketlerinin bu sözde evrimle bir bağlantısı varmış gibi göstermeye çalışırlar. Oysa bu bir aldatmacadır. Bir maymun ne kadar fazla el kol hareketi yaparsa yapsın, ne kadar çok şey öğrenirse öğrensin, insanınkine benzer bir konuşma yeteneğine sahip olamayacaktır. Bunun için canlının, bu özel yetenek ile birlikte "yaratılmış" olması gereklidir. Ve Yüce Rabbimiz Allah, bu özel yeteneği yalnızca insana bahşetmiştir.
Not: Bu yazı aynı zamanda New Scientist internet sitesinde 30 Nisan 2007 tarihinde yayınlanan "Bonobos and Chimps Speak With Gestures" başlıklı yazıya da cevabımızdır.