
Dawkins, tesadüf iddialarının mantıksız olduğunu kabul etmek zorunda kalınca, Darwinizm’in büyük bir açmaz içinde olduğunu anlayınca, daha fazla çözüm getiremeyip çıkış yolu bulamayınca, tüm varlıkların yaratıldığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Ancak tüm iddialarını bir anda geri almakta zorlandığından, kendince uzaylıları ilah olarak görmektedir. (Allah’ı tenzih ederiz) Elbette bu bile, Dawkins’in tesadüf iddialarından vazgeçmek zorunda kaldığını ve artık Darwinist olmadığını görmek için yeterlidir. Şu anda geriye Dawkins’in şu soruyu cevaplaması kalmıştır: Uzaylıları kim yarattı?
Dawkins, muhtemelen yakın bir zamanda bu soruya da doğru yanıtı verecektir. Çünkü varlıkların yaratıldıklarını kabul ettikten ve Darwinizm’in sahteliğini gördükten sonra, bir insanın, tüm evrendeki ihtişamlı Yaratılışın Allah’a ait olduğunu kabul etmemesi imkansızdır. Nitekim bir röportajında Dawkins, yaşamın uzayda bir yerde, ÜSTÜN BİR AKIL tarafından yaratılıp var edildiğini itiraf etmektedir.[1]
Bir bilim adamının, kromozom gibi olağanüstü komplekslikteki bir Yaratılış harikasını “uzaylıların yaptığı” gibi akıl almaz bir iddiayla ortaya çıkması, elbette ki Darwinist bilim dünyası açısından içler acısıdır. Fakat çok daha mantıksız bir iddianın –tesadüflerin- savunuculuğunu yapmaktansa, canlı varlıkların uzayda üstün bir akıl tarafından var edildiği iddiasını savunmak, Dawkins’in gözünde de Darwinizm’in bittiğinin göstergesidir. Zaten eldeki muhteşem Yaratılış delilleri karşısında hala Darwinizm’i savunuyor olmak aklı başında bir insan için mümkün değildir.
Nitekim Dawkins’in Sayın Adnan Oktar’ın karşılıklı tartışma teklifine de icabet edememesi, içinde bulunduğu bu bocalamanın bir tezahürüdür. Bilindiği gibi Sayın Adnan Oktar, İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinin başında gelen The Times’da ilan vermiş ve Dawkins’i karşılıklı tartışmaya davet etmiştir. Son iki yıldır sürekli olarak yenilenen bu teklife karşı Dawkins, yine sessiz kalmıştır. Bu durum, Sayın Adnan Oktar’ın açıklamalarında ne kadar haklı olduğunu bir kere daha göstermektedir. Tüm varlıkların Yaratıcısı, Üstün Kudret ve Güç Sahibi olan Yüce Allah’tır. Allah’ın Yüce Varlığına karşı getirilen her batıl açıklama, çürümeye, yok olmaya ve rezil olmaya mahkumdur.
Sayın Adnan Oktar’ın 13.10.2009 tarihli İngiliz The Times gazetesinde vermiş olduğu Dawkins’e Çağrı ilanı.
Sayın Adnan Oktar’ın 30 ekim 2009 tarihli röportajından:

ADNAN OKTAR: İmkansızla bir yere varılmaz. Yani imkansız olan bir şey. Çünkü 250 milyon adet fosille geçersizliği ispat edilmiş bir teori. Proteinlerin yapısıyla da, kromozomların yapısının incelenmesiyle de açıkça ortaya konmuş ve Dawkins gibi bir adam bile uzaylılar yaptı demeye başladı, insanları uzaylılar meydana getirdi diyor. Yani bir Yaratılış var diyor Dawkins; bir Yaratan var ama uzaylılar onlar diyor. Uzaylıları kim yarattı dediğinde susuyor.
Bunlar çaresizlikten söyledikleri sözler. Yani inanca karşı ne yapacaklarını şaşırdılar. Bir çırpınış içindeler.
ADNAN OKTAR: Bu temelde iman ettiklerini gösteriyor. Fakat gurur, enaniyet ve kibirden dolayı, Allah’a teslim olmak istemedikleri için uzaylılara teslim olmayı daha uygun görüyorlar. Uzaylıları Allah gibi görmeyi daha üstün görüyorlar kendi kafalarına göre Haşa.
1 Ben Stein, Expelled “No Intelligence Allowed” belgesel, 2008