Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 11 Mayıs 2002 tarihli sayısında, "İlk memeliler dünyasında neler oldu?" başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda, Tim Haines isimli yapımcının, BBC televizyonu için hazırladığı, "Walking With Dinosaurs" (Dinozorlarla Yürümek) ve "Walking With Beasts" (Dört Ayaklılarla Yürümek) isimli belgeselleri konu ediliyordu. CBT dergisinde bu belgeseller için şu ifadeler kullanılmıştı:
"BBC Televizyonu Üçüncü Zamanda ortaya çıkan memelilerin evrimini, paleontolojik buluntular yardımıyla belgeledi."
Bu ifadelerle, CBT dergisi, sözkonusu belgesellerin, memelilerin evriminin delillerini görsel olarak da ortaya koyduğunu iddia ediyordu. Oysa, memelilerin evriminin hiçbir delili yoktur ve söz konusu belgeseller de tamamen yapımcıların hayal güçleri ile gerçekleştirilmiş birer bilim kurgu filmden farksızdır. Hatta, her iki belgesel de yayınlandıkları günden itibaren hem Amerika"da hem de İngiltere de, gerçeklerle kurguyu birbirine karıştırdığı, spekülasyonları bilimsel gerçekler gibi gösterdiği için eleştirilmiştir.
Örneğin Londra Doğa Tarihi Müzesi"nden Angela Milner, Time dergisinin 18 Ekim 2001 tarihli sayısında söz konusu belgeseller için şu yorumu yapmıştır:
"Korkarım gerçek ve kurgu birbirine karışacak... bu davranışların (belgeselde gösterilen soyu tükenmiş hayvanların davranışları) bazıları doğru mu gerçekten bilmiyoruz."
USA Today"in 1 Kasım 2001 tarihli sayısında ise, Cambridge Üniversitesi"nden Dr. David Norman"ın şu yorumuna yer verilmektedir: "Programın gerçeklere dayandğı öne sürülüyor, oysa uydurmalardan oluşuyor.... Gerçek ile kurgunun karışımı çok ileri gitmiş."
Belgesel hakkındaki eleştirilerden bir başkası ise şöyle:
"Seyirciler, gösterilen sahnelerin gerçeği ne kadar ortaya koyduğunu merak edebilirler. Bununla birlikte, bazı paleontologlar "Walking with Dinosaurs"un varsayımları tartışmasız gerçekler gibi gösterdiğinden yakınıyorlar. Acaba film yapımcıları bu dizide yaklaşımlarını mı değiştirdiler? James (belgeselin yapımcısı) "Konumumuz bir önceki ile tamamen aynı" diyor. Bu spekülasyon, ama son derece fazla bilgi içeren bir spekülasyon." [i]
Nature dergisi yazarlarından Helen Pearson ise, "Digital Beasts Roam Large" başlıklı makalesinde, şu yorumları yapmıştır:
"Gerçeklerle varsayımlar arasındaki sınırı ortadan kaldırdığı için çok keskin eleştiriler aldı. Hayvan hareketlerinin mekaniği konusunda danışmanlık yapan İngiltere Leeds Üniversitesi"nden, Robert McNeill Alexander, "soyu tükenmiş hayvanlarda, çok fazla spekülasyon olur." diyor.
... Belki bundan sonra, gerçek ile kurgu arasındaki ayrım daha açık olur. Daha çok bilimsel kanıt ve daha derinlemesine bir araştırmaya dayalı yorumlar eklenebilir." [ii]
Aslında filmin yapımcıları da, her iki belgeselin de spekülasyona ve hayalgücüne dayalı olduğunu kabul ediyorlar. Örneğin Tim Haines, BBC televizyonu ile yaptığı bir röportajında, kendisine yöneltilen "sizce bu belgesel olabildiğince gerçekçi mi?" sorusuna şu cevabı veriyor:
"Temelde evet. Gerçekten iyi bilim olan sahneler var, ve çiftleşme gibi daha spekülatif olanlar da var. Bu hayvanların nasıl çiftleştiklerini biz nereden bilebiliriz ki? Biz insanlara her zaman doğru olduğunu bildiğimiz şeyleri göstermiyoruz, biz onlara en iyi tahminimizi gösteriyoruz." [iii]
Haines kendisiyle yapılan bir başka röportajda "Hayvanların, özellikle tüylü hayvanların üzerlerindeki desenlerin nasıl olacağını nasıl belirlediniz?" sorusuna ise şu yanıtı vermektedir:
"...Biz sadece en iyi renklerin neler olabileceğini tahmin ettik." [iv]
Haines yine aynı röportajında "Bir paleontolog böyle şeyler üzerinde spekülasyonda bulunmaktan son derece büyük bir zevk alır." diyerek, hazırladığı program ve paleontoloji hakkındaki görüşlerini de özetlemektedir. [v]
Bu yorumların da açıkça ortaya koyduğu gibi, Haines tarafından hazırlanan her iki sözde "belgesel"de bolca hayal gücüne dayalı senaryo bulunmakta ve bu hayali canlıların bir günlerini nasıl geçirdikleri, en ince detaylarına kadar anlatılmaktadır. Ne var ki, dinozorların nasıl olup da kanatlı, mükemmel tüyleri olan kuşlara evrimleştikleri veya memelilerin süt bezlerini, tüylerini hangi evrimsel mekanizmalarla nasıl elde ettikleri, bu değişimler için gerekli olan genetik bilginin bu hayvanlara nasıl sağlandığı gibi soruların hiçbiri bu belgesellerde cevaplanmamaktadır. Oldukça gelişmiş teknikler kullanılarak hazırlanan silikon maketler, bilgisayarda hazırlanan tasarımlarla, oldukça çarpıcı görüntüler sunan bu programlar bilimsel bir içeriğe kesinlikle sahip değil. Bu nedenle birçok bilim adamı ve eleştirmen bunları belgesel olarak nitelendirmek yerine, Holywood yapımı Jurassic Park tarzında, eğlendirici, şaşırtıcı ve ilgi çekici bir program olarak nitelendirmeyi tercih etmektedirler.
Ne varki, CBT dergisi, bilim kurgu filmlerinden farkı olmayan bu dizileri, memelilerin evrimini belgeleyen belgeseller olarak tanıtmıştır. CBT dergisinin, evrim propagandası amacıyla okuyucuya sunduğu bu haber kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. "The Lord of The Rings" filminden yola çıkarak devlerin veya ateş püsküren cavarların varlığına inanmak ne kadar "bilimsel" ise, "Walking With Dinosaurs" (Dinozorlarla Yürümek) veya "Walking With Beasts" (Dört Ayaklılarla Yürümek) gibi filmlerden yola çıkarak, evrim teorisinin öne sürdüğü hayali geçiş formlarına inanmak da o kadar "bilimsel"dir. CBT dergisi, bu gibi yayınlarla bir yere varılamayacağını artık görmelidir.
i Davies, T., 16 million years AD (After dinosaurs), Radio Times, 10-16 November, s. 39, 2001.
ii http://www.nature.com/nsu/011108/011108-12.html
iii http://www.bbc.co.uk/dinosaurs/tv_series/production.shtml
iv http://www.bbc.co.uk/beasts/communicate/transcript1.shtml
v http://www.bbc.co.uk/beasts/communicate/transcript1.shtml