DNA’da var olan mevcut gen dizilimi ile ne kadar ileri derecede düzenleme sistemlerinin var olduğu ve bunların hayati önemleri konusunda bir çok araştırma yapılmakta. Fakat her geçen gün yepyeni sistemlerin varlığıyla karşılaşmamız çok hayret verici ve bu düzenleme işlemleri o kadar hassas sistemler ki sadece ilgili bir tek proteinin olmaması halinde bile pek çok hastalık meydana çıkabiliyor. İşte bu hassas sistemlere bir örnek :
Biyologlar, çifte sarmaldan oluşan DNA molekülünün bir kasetten çıkan bantın karışarak birbirine dolaşması gibi çözülmesi durumunda, onu tekrar “geri sarmaya” yarayan hücre motor proteinlerini tespit ettiler.
HARP enzimi, çözülen DNA molekülünün ilgili kısmını “geri sarıyor.” California Üniversitesi’nden iki biyolog genlerin ifade edilmesine engel olacak şekilde DNA’nın çözülmesi durumunda, bu ilgili bölümleri “geri saran” hücre içi motor proteinlerini tespit ettiler.
Prof. Jim Kadonaga, “DNA’nız çözüldüğünde, hücrelerinizin başında büyük bir sorun var demektir. İnsanlarda bu durum ölümle sonuçlanır. Biz bu sorunu çözen bir enzim keşfettik,” diye açıkladı.
Söz konusu buluş, DNA’nın çözülmesi halinde oluşan baloncuk şeklinde yapıların birikmesinin önlenmesi için görevlendirilmiş bir motor proteini ilk kez ortaya çıkardı.
UCSD araştırmacılarının bulguları çok önemli, çünkü nadir görülen bir genetik hastalık olan Schimke immunoosseoz displazi hastalığıyla bağlantılı moleküler mekanizmalar hakkında yeni anlayışlar ortaya çıkartabilir. Böylece felç, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve çocuklarda ölümle sonuçlanan bu hastalığın tedavisinde ilerleme kaydedilebilir.
HepA-bağlantı protein anlamına gelen HARP proteini DNA’nın ayrılan bölümlerine tutunan helikaz enzimleri ile aynı şekilde enerji kullanıyor. Fakat helikazlar enerjiyi, birleşik nükleik asit ipliklerini ayırmak için kullanmalarına rağmen, HARP proteini tam tersini yapıyor. Kusurlu DNA’nın bölümlerini geri sarıyor ve iki ipliği tekrar bir araya getiriyor.
Bu nedenle UCSD biyologları keşfettikleri bu yeni enzimin hareketini kapatıcı helikaz olarak isimlendirdiler. Bilimadamları çalışmaya başlamadan helikazın tersine işlev yapan bu enzimin farkında değillerdi. Kadonaga, “Bu enzimlerin var olduğunun farkında değildik. Hatta, DNA çözüldüğünde ne olduğunu hiç bilmiyorduk,” diye açıkladı.
Şimdi dikkatlice düşünmek gerekiyor HARP adı verilen bu moleküllerin duyu organları olmamasına rağmen nasıl olur da çevresindeki DNA moleküllerinin şekillerini fark edebilirler ve iplikçilerin birbirine dolaşmasını önleyecek aklı var olabilir? C,H,N,O gibi atomlardan oluşan protein moleküllerinin bu kadar ileri derecede akıl göstermesi, onları hareket ettiren ve kilit görevler yaptıran Yüce Allah’ın varlığını ve sonsuz aklını bizlere göstermektedir.