Sizin her anınızı, tüm özel hayatınızı 24 saat izlemeyi amaç edinmiş birbiriyle bağlantılı beş ayrı “göz” var…
"Beş Göz", yani İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan oluşan beş ülkenin ortak istihbarat ağının adı. Temelleri, İngiltere ve ABD arasında 1946 Mart'ında imzalanan istihbarat paylaşımı anlaşması UKUSA'ya dayanıyor. ABD ve İngiltere tarafından kurulan UKUSA ilerleyen yıllarda, İngiliz Milletler Topluluğu 'Commonwealth' üyeleri Kanada, Avusturalya ve Yeni Zelanda'yı da içine katarak 'Beş Göz' ittifakına dönüştü. Böylelikle, tüm kıtalardaki iletişim trafiğini 5 ayrı noktadan izleyen ve bunlarla ilgili bilgileri birbirleriyle paylaşan dev bir istihbarat işbirliğinin temelleri atıldı.
Beş anglosakson ülkenin dayanışmasından oluşan bu ittifak, birbirlerine karşı casusluk yapmama ve aralarında her türlü istihbari bilginin (öncelikli olarak SIGNIT adı verilen iletişim sinyal bilgilerinin) paylaşımı esası üzerine kurulu. Bu 70 yıllık gizli ittifak, kurduğu küresel gözetleme altyapısıyla bugün tüm dünya iletişimini izliyor, analiz ediyor ve depoluyor.
Bu beş ülkenin ana istihbarat servisleri de bu küresel gözetleme sisteminin esas parçalarını oluşturuyor: ABD'nin "NSA", İngiltere'nin "GCHQ", Kanada'nın "CSEC", Avusturalya'nın "ASD" ve Yeni Zelanda'nın "GCSB" teşkilatları bunların başlıcaları. Ayrıca, bunlara bağlı diğer onlarca haber alma teşkilatı da '5 Göz' ağının en önemli kaynakları...
Bunlar arasında örneğin, İngiltere'deki "RAF" (Royal Air Force) dünyanın en büyük elektronik gözetleme merkezi olarak biliniyor. Burada dünya üzerindeki bütün haberleşmelere müdahale edilerek İngiltere ve ABD için istihbarat toplanıyor. Sadece NSA ve RAF'ın bile bu sisteme dahil olduğu düşünüldüğünde '5 Göz'ün istihbarat kapasitesinin gücü ve sınırları daha iyi anlaşılabilir.
Bilindiği gibi, 2013'te eski bir CIA ve NSA çalışanı olan bilgisayar uzmanı Edward Snowden tarafından, 5 Göz ülkeleri arasındaki gizli ilişkilerin ve bunlar tarafından yürütülen küresel istihbarat operasyonlarının belgeleri ifşa edildi. The Guardian, Washington Post, Der Spiegel ve New York Times'da yayınlanan belgeler 5 Göz’ün yasadışı izleme ve bilgi toplama operasyonlarının detaylarını gün ışığına çıkardı.
Belgelere göre, İngiliz istihbaratının NSA'yle işbirliği içinde dinledikleri arasında, G20 zirvesindeki diplomatlar, Almanya, Brezilya ve Meksika dahil 35 ülkenin devlet başkanları, siyasiler, BM ofisleri, büyükelçilikler, basın kuruluşları yer alıyor. İngiliz gizli servisinin marifetleri arasında, Irak Savaşı'nın başladığı dönemde Kofi Annan'ın ofisinin böcekle dinlenmesi gibi olaylar da sayılabilir.
Dünya çapındaki büyük elçiliklerde, askeri üslerde, temsilciliklerde NSA ve İngiliz GCHQ'nun uydu antenleri, dinleme ve gözetleme istasyonları var. Bunlar, hemen tüm ülkelerdeki güvenlik kameralarına erişebiliyor. Çin kıyıları civarında dolaşan İngiliz ve ABD gemileri bölgedeki telsiz iletişimlerini dinliyor. Maryland'deki Fort Meade üssünde bulunan uydu antenleri ise tüm dünyadaki bankacılık işlemlerini izliyor.
The Guardian'ın haberine göre, İngiltere, dünya çapında iletişim bilgilerini sızdırabilmek için telefon konuşmalarını, mesajlaşmaları ve internet trafiğini taşıyan 200 kıtalararası fiber-optik kabloya gizlice erişim sağlayarak her türlü özel kişisel bilgiye ulaşmış. İngiliz gizli istihbarat ajansı GCHQ aynı anda bunların 46 tanesinden bilgi toplayabiliyor.
Kod adı "Tempora" olan bu gizli program, haberin verildiği tarihlerde 18 aydır uygulamadaydı ve yalnızca o süre içinde bile toplanan verilerin (telefon kayıtları, sms mesajları, emailler, facebook, vs. gibi sosyal medya bilgileri, internet kullanım, sitelere giriş kayıtları...) miktarı devasa boyutlardaydı. Örneğin sadece bir günde 600 milyon telefon konuşması kayıt altına alınmış. Günlük toplanan bilgi hacmi ise 192 İngiliz Milli Kütüphanesi'ndeki bilgiye eşdeğer miktarda...
Snowden, bu casusluk ağının yalnızca ABD'ye maledilmemesi gerektiğini, asıl aktörün İngiltere olduğunu belirtiyor ve İngiliz istihbaratının sınır tanımazlığını vurgulamak açısından "İNGİLTERE ABD'DEN BİLE KÖTÜ" demekte.
Tempora gibi, deşifre olan Prism, XKeyscore da 5 Göz'ün kullandığı bilgi toplama, analiz, filtreleme amaçlı ileri teknolojili istihbarat programları arasında. Bunlar birçok yabancı ülkenin askeri ve diplomatik tesislerindeki bilgisayar sunucularına, uydularına bağlanabiliyor. Bir zamanlar casus filmlerine sık sık konu olan, yine 5 Göz ürünü ECHELON ise bunların en eski ve ilkel versiyonu.
Belirtmeliyiz ki Yeni Zelanda’nın elektronik gözetleme ajansı olan GCSB de diğerlerinden geri durmuyor. Asya-Pasifik hattında gerçekleşen iletişim bilgilerini NSA'in tartışmalı XKeyscore programıyla toplayarak büyük veri paketleri halinde İngiltere ve ABD'deki patronlarına ulaştırıyor. Snowden belgelerine göre; GCSB tarafından toplanan bu bilgilerin güvenlik tehditleriyle ilgisi yok. Aksine, GSBC, casusluk faaliyetlerini Yeni Zelanda'nın dostları, ticari ortakları ve yakın Pasifik komşularından oluşan geniş bir yelpazeye yöneltmiş durumda.
Yalnızca bu yazıda geçen bilgiler bile, dünya çapındaki genel yanılgının aksine, ABD'nin 5 gözden yalnızca biri olduğu, tüm gözlerin bağlı olduğu, onları asıl yöneten beynin ise yüzyıllardır değişmeden Büyük Britanya adasında bulunduğu gerçeğini bir kez daha gösteriyor. Bu beyin ise ortam, şart ve planlara göre kimi zaman ön plana çıkıyor, kimi zaman da arka planda gizleniyor.
5 Göz'ün faaliyetleri, hiçbir yasa ve sınır tanımadan, özel hayat ve mahremiyeti hiçe sayarak tüm hızıyla süregidiyor. Bu karanlık yapılanma, illegal ve gayrımeşru operasyonlarını, her türlü emperyalist eyleminde olduğu gibi, "terör tehdidi", "güvenlik meselesi" gibi klişelerin ardına saklanarak yürütüyor.
Açıktır ki, bu yapının asıl amacı, her zaman olduğu gibi, dünya üzerinde en güçlü siyasi, askeri ve ekonomik hakimiyeti sağlamak; zayıf, güçsüz ve çaresiz kitleleri ezecek en ileri sömürü düzenini, en geniş ve gelişmiş çıkar çarklarını kurmak…
Bu tür sinsi yapılar gücünü gizliliklerinden alırlar. Bu nedenle 5 Eyes benzeri yapılarla en iyi mücadele onları deşifre etmek ve sakladıklarını karanlıklardan aydınlığa çıkarmak, şeffaflaştırmaktır. Bu mücadelenin başarılı olabilmesi için iyilerin ittifak etmesi ve birbirlerin desteklemesi gereklidir.
Five Eyes ismi 5 ülkenin dahil olduğu bir yapıyı anlatmak için kullanılmaktadır. Bu 5 göze hakim olan ve gelen bilgileri değerlendirip “görülmesini“ sağlayan bir beyine ihityaç vardır. Bu beyini aramak gereken yer ise Britanya adasıdır.
Adnan Oktar'ın The China Post & Daily Mail'de yayınlanan makalesi:
http://www.chinapost.com.tw/commentary/china-post/special-/2016/11/06/483109/THE-SPY.htm
http://dailymailnews.com/2016/11/19/five-eyes-one-brain-the-spy-alliance-is-watching-you/