Beynimiz, bütün duyu merkezlerimizin bir arada toplandığı mükemmel bir organdır. Beyinde, neye göre düzenlendiği henüz tam olarak anlaşılamamış trilyonlarca bağlantı, görmek, duymak, tatmak, dokunmak, koklamak gibi duyuların ve düşünmek, konuşmak gibi sadece insana özgü olan benzersiz işlemlerin gerçekleşmesini sağlar. Beyinde üç tür hücre vardır; bunlar birbirleriyle bağlantılı sinir hücreleri olan nöronlar, onları destekleyen ancak işlevleri tam olarak anlaşılamamış olan glual hücreler ve beyin içindeki damarları ve kılcal damarları oluşturan kardiovasküler hücrelerdir. Yetişkin bir insanın beyninde ortalama 10 milyar nöron vardır. Nöronların "akson" ve "dendrit" adı verilen çıkıntıları bulunur ve nöronlar bu çıkıntıları sayesinde birbirlerine bağlanırlar. Sinaps olarak adlandırılan bu bağlantılar sayesinde bir beyin hücresi diğerine mesajlar gönderir.
Biyokimyacı Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis (Evrim: Kriz İçinde Bir Teori) adlı eserinde, nöronların arasındaki bağlantı sayısının yaklaşık 1 katrilyon (1015= 1.000.000.000.000.000) olduğunu belirtip sözlerine şöyle devam eder:
1015 sayısı elbette algılarımızın üzerinde bir sayıdır. ABD'nin yarı büyüklüğündeki bir arazi düşünün (1 milyon mil kare). Bu bölgede 1 mil kareye 10.000 ağaç düşmektedir. Eğer her ağacın 100.000 tane yaprağı olduğunu kabul edersek, bu bölgedeki yaprak sayısı beynimizdeki bağlantıların sayısına eşit, yani 1015 olacaktır. (Michael Denton, Evolution: A Theory In Crisis, London: Burnett Books, 1985, s. 330)
Kafatasınızın içine sığacak kadar küçük olan beyninizin içindeki bu olağanüstü sayıdaki ve komplekslikteki bağlantıların her biri, tam olması gerektiği şekilde ve belirli bir amaç için yaratılmıştır. Yüce Allah'ın yaratmasındaki mükemmellik sonucu olan bu bağlantılar vasıtasıyla birbirinden bağımsız işleri birbirine karıştırmadan aynı anda gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin bu satırları okurken aynı zamanda müzik dinleyebilir, bir yandan da suyunuzu yudumlayabilirsiniz. Ayrıca beyniniz, tüm bunlar esnasında sizin adınıza, siz farkında bile olmadan, kalp atışlarınızı düzenler, kandaki oksijen miktarını çok hassas bir seviyede sabit tutarak nefes alıp vermenizi sağlar, vücut ısınızı ya da böbreklerinizden atılacak idrar oranlarını belirler, kaslarınızın hangilerinin hangi sıra ya da şiddette kasılarak elinizdeki bardağı devirmeden ağzınıza götürebileceğinizi hesaplar, dik durmanız için gerekli olan çok detaylı denge hesaplarını yapar. Bunlar gibi birbirinden farklı yüzlerce işlem, hayatınız boyunca, beyniniz tarafından en mükemmel biçimde gerçekleştirilir. Siz ise bu işlemler için beyinde yapılan hesaplamalardan haberdar bile olmazsınız.
Beynin Yaratılışı
Bu kadar üstün yapıdaki bir organın oluşum aşamaları da başlıbaşına bir mucizedir. Beyindeki sinir hücreleri, bebeğin anne karnında bulunduğu dönemin beşinci haftası ile beşinci ayı arasında oluşur. Beynin oluşum sürecinde saniyede ortalama 7741 yeni sinir hücresi üretilir. Doğduğunuzda, yaşamınız süresince gerekli olan sinir hücrelerinizin büyük bölümü hazır durumdadır. Bütün bu hücreler, ana rahminde sperm tarafından döllenmiş yumurtanın (zigot) ilk bölünme evrelerinde ortaya çıkan ve sinir hücrelerini oluşturmakla görevli olan tek bir hücrenin sonraki evrelerde bölünmesiyle meydana gelmiştir. Sinir hücrelerinin bölünmesiyle meydana gelen diğer hücreler de birbirinden biçim ve işlev olarak ayrışırlar. Her biri beyin kabuğundaki altı ayrı katmanı oluşturacak farklı işlevdeki hücre gruplarını üretmekle görevlidir. Bölünen sinir hücreleri kümesi, beyindeki sıralı katmanları oluşturacak şekilde, bulundukları yerden beynin dış kısmına doğru hareket ederler. Nöronlar kendi katmanlarına erişir erişmez farklı bir etkinliğe girerek uzantıları olan akson ve dendritler yardımıyla diğer hücrelerle fiziksel bağlantılar kurarlar. Bölünme devam ettikçe beyin belirmeye başlar. Beşinci ay sonunda mükemmel bir beyin tüm işlevleriyle hazırdır. Bu kompleks, ancak belirli sıra ve düzende meydana gelen işlemler, her insanda aynı şekilde hiç şaşmadan yüzbinlerce yıldır devam etmektedir.
Beynin, hücreler tarafından bu şekilde oluşturulması çok olağanüstü bir olaydır. Hücreler, sanki bir bilince, akla ve beyin hakkında muazzam bir bilgiye sahiplermiş gibi hareket etmekte; hiç şaşırmadan, herhangi bir aşamayı atlamadan, kusursuz bir organizasyon ve iş bölümü içinde beyni meydana getirmektedirler. Her hücre nereye gideceğini, ne yapacağını, beynin hangi kısmını meydana getireceğini çok iyi bilmektedir. Bilinçsiz yapıların, bu kadar bilinçli bir davranış göstermeleri ve adeta ortaya ne çıkaracaklarının farkındalarmış gibi hareket etmeleri, sonsuz akıl ve ilim sahibi Yüce Allah`ın yaratışının delillerinden sadece bir tanesidir.
Evrimcilerin Kusursuz Beyin Çıkmazı
Beynin, milyarlarca sinir hücresinin birbirine bağlanmasıyla oluşan kusursuz yaratılışı, her olguyu basite indirgeyerek açıklamaya çalışan evrimci bilim adamlarını şaşkınlığa düşürmüştür. Chicago Üniversitesi'nden Nöroloji Profesörü Judson Herrick, insan beyninin kompleks yapısı hakkında şunları söyler:
Eğer bir milyon beyin hücresi, her birinde iki nöron bulunan gruplar halinde birbirinin ucuna mümkün olan tüm kombinasyonlarda bağlanırsa, elde edilen farklı şekillerdeki nöronlar arası bağlantıların sayısı [1'in yanına iki milyon yedi yüz seksenüç bin tane 0 gelmesiyle oluşan] 102.783.000 sayısıdır. Bu varsayım, beyin zarındaki 9.200.000.000.000 (dokuz trilyon iki yüz milyar) sinir hücresinin birbirleriyle kurabilecekleri bağ olanaklarındaki olağanüstü kompleksliği göstererek bizim derinden etkilenmemize yetiyor. (C. Judson Herrick, Brains of Rats and Man: A Survey of the Origin and Biological Significance of the Cerebral Cortex, s.382)
Bu üstün yapıya sahip olan beyin, insan vücudundaki sayısız işlemi düzenler, yönetir ve denetler. Rabbimiz`in yaratışının insan vücudundaki tecellileri bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:
Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi. (Nahl Suresi, 78)