Darwinizm'in Avrupa'da arka arkaya aldığı yenilgilerden biri de, Avrupa Konseyi'nin, Yaratılışı sözde fikri bir tehlike olarak lanse eden raporu görüşmeyi reddetmesi oldu. Bundan kısa bir süre önce, Sayın Adnan Oktar'ın Yaratılış Atlası adlı kitabının Avrupa'da pek çok ülkeye ulaşmasının ardından, Avrupa genelinde Darwinist bir panik başlamıştı.
Darwinizm'in bilimsel bir dayanağı olmadığını somut bulgularla ortaya koyan Yaratılış Atlası, başta Fransa olmak üzere, Hollanda, Beçika, İngiltere, İtalya, İsveç, İsviçre, İspanya, Danimarka gibi birçok ülkede büyük yankı uyandırdı. Yaratılış Atlası'nı konu alan sayısız gazete haberi, köşe yazısı, televizyon programı, internet sitesi kitabın fikri etkisini gözler önüne serdi.
Bu fikri uyanış Avrupalı materyalist çevrelerde ciddi bir tedirginliğe sebep oldu. İdeolojilerinin sözde bilimsel temelinin yıkılmakta olduğunu endişeyle fark eden bu çevreler, kendilerince çeşitli tedbirler almaya çalıştılar. Bunlardan biri de, Avrupa Parlamentosu Konseyi Kültür, Bilim ve Eğitim Komitesi'nin hazırladığı "Eğitimde Yartılışçılığın Tehlikeleri Başlıklı" rapordu.
Raporun hedefi, Yaratılış gerçeğinin okutulmasının ve anlatılmasının yasaklanmasını sağlamaktı. Demokrasiyle, en temel insan haklarıyla ve düşünce özgürlüğüyle hiçbir şekilde bağdaşmayan bu talep, Avrupa Konseyi tarafından görüşülmeye değer görülmedi.
Konsey, bilim üzerindeki materyalist hegemonyadan yana tavır almadı. Kuruluşunun ve varlığının temel gerekçelerine uygun olarak, insan haklarına ve düşünce özgürlüğüne saygı duyduğunu ortaya koydu. Fikirlerin yasaklanmasıyla bir yere varılamayacağını, fikre fikirle karşılık verilmesi gerektiğini, her türlü düşüncenin özgürce tartışılmasında bir mahzur olmadığını göstermiş oldu.