Ne demişti | Ne oldu | |||
---|---|---|---|---|
| Akşam Gazetesi, 31 Ocak 2009 ![]() Sabah Gazetesi, 31 Ocak 2009 ![]() Belli bir dinin idelojininin ve ırkın değil sadece insan olarak değerlendirip insani meselerele meseleye baktım. Zulme duyarsız kalmak da zulümdür. Kimse 1300 kişinin öldürülmesinin küçümsenmesini isteme hakkına sahip değildir. Yaşanan trajediye tepkileri sorun gibi yansıtmak insaflı bir tutum gibi gelmiyor. Siyasi dengeler adına bastırmayı doğru bulmuyoruz. İsrailleri suçlamıyoruz eleştirimiz fosforlu bombalaradır. Kitle imha silahlarıdır. O yavruların düştüğü durumadır.. Yani İsrail yönetiminin uygulamalarınadır bu tepkimiz. Son 6 yıldır bölgede oynadığımız role bakarlarsa bunu görürler. Bizim temel sloganımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği 'Yurtta sulh, dünyada sulhtur'. Biz İsrail - Suriye görüşmelerinde bu amaçla ara bulucu olduk. Biz İsrail-Pakistan arasında diplomatik temas kurulmasına bu amaçla gayret ettik. Biz Lübnan meselesinin çözümünde bu yüzden aktif rol oynadık. Gürcistan-Rusya meselesinde bu amaçla devreye girdik. Biz onlarca ülkeye bu amaçla asker gönderdik. Tek amacımız buydu. Bölgede her ülke arasında bir an önce kalıcı barış oluşturulsun, bölge refaha kavuşsun. BAZI KESİMLERDE BİR PANİK HAVASI VAR. TÜRKİYE NE YAPAR DİYE BİR KAYGI VAR. BAŞKALARI NE DER? Türkiye ne yapar değil, Türkiye ne der. Türkiyesiz başkaları ne yapar diye düşünülmesi lazım. Kendisine ve ülkesine güvenmeyen gücünü bilmeyen eğilen bükülen bir anlayış bizim karakterimiz değil olamaz. Bizim dışişleri anlayışımız BAŞKALARININ NE DİYECEĞİ ANLAYIŞI ÜZERİNE KURULU DEĞİL, gündemi belirlenen bir ülke olmak üzere kurulan bir ülke değil, bizim dışişleri anlayışımız bizim ne diyeceğimiz üzerine kurulu. GÖLGESİNDEN KORKANLAR BUNU ANLAMAKTA ZORLANABİLİRLER. Bizim yönetim anlayışımız Türkiye’nin menfaatlerini, izzetini, itibarını korumak üzerine kurulu. Bizim hükümetimiz kazansın diye değil Türkiye kazansın diye hareket ediyoruz. Biz partimiz kaybetmesin diye değil, Türkiye kaybetmesin diye uğraşıyoruz. Biz sadece Türkiye’nin menfaatini düşünüyoruz. BUGÜNE KADAR SADECE TÜRKİYE’NİN, TÜRK MİLLETİNİN İZZETİNİ, MENFAATİNİ DÜŞÜNDÜK. Bundan sonrada öyle yapacağız. Zaman 18 Mart 1915. BİLDİĞİNİZ GİBİ ADETA DÜNYA TÜRKİYE’NİN KARŞISINDA ÇANAKKALE’DE BİZİ YOK ETMEK İÇİN SALDIRIYA GİRMİŞLERDİ. TÜRKİYE’NİN NESİ VAR NESİ YOK O ZAMAN BELLİYDİ. GÜCÜMÜZ BELLİYDİ. AMA TÜRKİYE’YE SALDIRANLARIN DA O İTTİFAKIN DA GÜCÜ BELLİYDİ. BÜTÜN BU OLAYLAR KARŞISINDA, O ZAMAN ATATÜRK MEHMETÇİĞE BİR ŞEY SÖYLÜYORDU: “BEN SİZE ÖLMEYİ EMREDİYORUM” DİYORDU. BİR TARAFTAN BU MÜCADELELERİN ÜZERİNDEN GELEN BİR MİLLETİN TORUNU OLACAKSIN, BİR TARAFTAN DA ŞU NE DER BU NE DER DİYE DÜŞÜNECEKSİN. Tabiî ki çok düşüneceğiz. Bin düşüneceğiz bir yapacağız. Ama onurumuzla da kimseyi oynatmayacağız.
| |||