Kandil, derin Amerika ve İran ittifakının Barzani'yi tasfiye girişimleri
ucgen

Kandil, derin Amerika ve İran ittifakının Barzani'yi tasfiye girişimleri

22761

PKK-PYD-Kandil üçgeninin, özellikle son yıllarda Müslüman Kürtlere ve Barzani liderliğindeki peşmergelere olan düşmanca tavır ve söylemleri çok önemli bir gerçeği ortaya koyuyor: Örgütün asıl amacı, iddia ettiği gibi Kürtlerin çıkar ve özgürlüklerini savunmak değil. Kürt etnisitesini araç olarak kullanıp bölgede uydu bir komünist Kürdistan kurabilmek.

PKK, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak'taki Müslüman Kürtleri ve Barzani liderliğindeki peşmergeleri bu komünist Kürdistan idealinin önünde ciddi bir engel olarak görüyor. Bu anlayışla PKK/PYD, işgal ettiği bölgelerdeki muhalif Kürtleri ve Barzani taraftarlarını baskı altına alıyor, hapsediyor ve yıldırmaya çalışıyor. Nitekim, Suriye'de iç savaş başladığında Haseke'den ilk kaçanlar PYD zulmünden kaçan Kürtlerdi. Bunların bir kısmı Türkiye'ye bir kısmı da Barzani'ye sığınmıştı.

Kürt halkı da kendilerini kullanmaya çalışan, baskı yapan, zulmeden bu PKK/PYD’yi sevmiyor ve istemiyor. Son günlerde sosyal medyada binlerce Kürt PKK/PYD'ye karşı olan öfkelerini dile getiriyor. "Devrimcilik oynamak için Kürtleri katlediyorlar" şeklinde tepkilerini ortaya koyuyorlar.

Barzani Aleyhtarı Kampanya Kuzey Irak'ı Hedefliyor

Son haftalarda gerek PKK gerekse PKK destekçisi bir kısım Batılı medya Barzani aleyhinde yoğun bir karalama kampanyası başlattı. Türkiye'deki PKK yanlısı çevreler Barzani'yi IŞİD'ten korkup kaçmak hatta IŞİD'e destek vermekle itham ediyor. Sosyal medyada PKK sempatizanı hesaplar Barzani'nin Rojava'ya gönderdiği Peşmerge birliklerinin Türkiye için istihbarat topladığı, bu istihbaratla Türk ordusunun YPG'yi vuracağı iddiasını yayıyor.

Kandil'deki PKK liderleri sürekli Barzani'yi tehdit eden açıklamalar yapıyor. Geçtiğimiz aylarda, PKK taraftarı medyada çıkan haberlerde, Cemil Bayık ve Duran Kalkan, Barzani yönetimindeki Kürdistan bölgesinin, Suudi Arabistan ve Erdoğan’la anlaşarak Rojava’yı işgal etme projesinin içinde aktif olarak yer alacağını iddia etmişti. Yazıda Barzani hakkında son derece çirkin ithamlar, hakaret ve kin dolu ifadeler yer alıyordu.

Duran Kalkan her fırsatta kendince Barzani'yi tehdit edip ve 'bundan sonra tek güç sadece PKK'dır' mesajını verirken,  Cemil Bayık da geçenlerde yaptığı açıklamada, "Erdoğan dersini aldı, AKP'yi destekleyen KDP (Barzani'nin partisi) de kaybetti" diyerek Barzani'nin artık desteksiz kaldığı iddiasına vurgu yaptı.

Komünist Kürdistan'a Yeni Bir Adım: Şengal Kantonu

Barzani'ye yönelik tüm bu kara propagandanın gerçekte tek bir amacı var: Barzani yönetimindeki Kuzey Irak bölgesini ele geçirip burayı da Kuzey Suriye'de PYD'nin işgal ettiği bölgeye katmak. Bu amaçla PKK Kuzey Irak Kürt yönetiminin kontrolündeki Şengal bölgesinde Barzani'den bağımsız bir yönetim kurma çabasında. Buradaki Ezidileri komünist propagandalarla örgütleyerek kendi saflarına katma ve PKK'ya bağlı yeni bir kanton kurma peşindeler.

Bu girişimlere sert tepki gösteren Barzani ise PKK'ya "karton marton kuramazsınız" şeklinde cevap verdi. Mesut Barzani'nin Başkanı olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nden yapılan açıklamada, PKK'nın, Şengal'de kanton ilan etme girişiminin, IKBY'nın yasalarına ve halkın iradesine saygısızlık olduğu belirtildi. Ancak bu tepkilerin PKK’yı durduracağını sanmak gerçekçilikten uzak olur.

ABD ve İran'ın Çıkarları PKK'yı Değil Barzani'yi Desteklemektedir

Tüm bu tablo içinde ilginç olan ise ABD ve İran içinde belirli kesimlerin de, Barzani’ye karşı PKK kartını kullanıyor olmaları. Amerikan strateji kurumlarının uzun yıllardır gündeminde olan “yeni Ortadoğu haritası”nın bir Kürdistan içerdiği biliniyor. Ancak mühim olan hangi sınırlar içinde ve nasıl bir Kürdistan olacağı? Saddam ve Esad rejimleri yüzünden geçmişi acılarla dolu olan Kürt halkını, inancına, değerlerine, dünya görüşüne ters bir komünist örgütün inisiyatifine bırakmak bu halka yapılabilecek en büyük kötülük.

Irak’ta oluşan fiili durum Barzani yönetimini yakın gelecekte bir bağımsızlığa doğru götürebilir ve Türkiye Irak’taki Kürt kardeşlerinin ılımlı, dindar, demokrat bir yönetimle daha hür olmasından rahatsızlık duymaz. Ancak, Marksist Leninist terör örgütü olan PKK’nın kanlı ideolojisini yaymak amacıyla kuracağı bir komünist Kürdistan’ı ne Türkiye, ne diğer bölge ülkeleri ne de Kürtler kabul eder.

Derin Amerika’nın hem Müslüman ülkeler arasında onların ittifaklarını engelleyebilecek bir set oluşturmak hem de menfaatleri doğrultusunda yönlendirebilmek için PKK öncülüğünde komünist bir Kürdistan’ı kullanışlı gördüğü anlaşılıyor. İran içinde belirli bir kesim de bölgedeki Sünni gruplara karşı PKK’yı kullanmayı ve dolayısıyla Barzani’ye karşı güçlendirmeyi planlıyor.

Ne var ki amaç ne olursa olsun araç PKK olduğunda, kızıl ideolojisi için tüm değerleri yok sayan, hainliği alışkanlık haline getirmiş komünist Stalinist bir cinayet örgütü olduğunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir.

Eğer amaç Irak ve Suriye’de Kürt halkını desteklemek ve onların rahat etmesini sağlamaksa, Kürtlerin inanışlarına, ahlaklarına, kültürlerine bütünüyle ters bir yapı olan PKK/PYD yerine Kürt halkının sevdiği, inandığı, dürüst, ahlaklı, dindar Barzani'nin lider olarak desteklenmesi doğru ve akılcı olur. Böyle bir yaklaşım hem ABD'nin hem İran'ın hem de bölge ülkelerinin de faydasına olacaktır.

Adnan Oktar'ın MBC Times ve The Hans India'da yayınlanan makalesi:

http://www.mbctimes.com/english/barzani

http://www.thehansindia.com/posts/index/2015-08-19/Efforts-on-the-Part-of-the-Kandil-the-US-Secret-State-and-Iran-Alliance-to-Sideline-Barzani-171084

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo