Çay TV, 23 Temmuz 2008 Adnan Oktar: Bu kadar doğal. Dinimiz bir, dilimiz bir, her şeyimiz bir, aynı köklerden geliyoruz, kardeşiz fakat ayrıyız. Bugün Azerbaycan’a desek ki hadi birleşelim. Bir gün düşünmezler kabul ederler. Yani bunun sadece resmi olarak talep edilmesi gerekiyor. Yani iki devlet bir millet olarak, çok rahat birleşebiliriz. Hiçbir engel yok. Kazakistan da öyle, Kırgızistan da öyle, Türkmenistan da öyle, Doğu Türkistan da öyle hepsi rahatlar ve bu birleşmenin sonucunda İslam alemi de öyle Irak, Suriye can atıyorlar Türkiye ile birleşmek için. Bütün mesele Türkiye’nin bunu açıkça ortaya koymasında yani adı konulması gerekiyor. Sadece talep olması yeterli buna ait. Kon TV, 31 Ağustos 2008 Adnan Oktar: Benim kanaatim Azerbaycan ve Suriye ile birleşme yani birkaç yılın içinde bile olabilir. Yani çok çok yaklaştı o. Fakat tabandan biraz tazyik gerekiyor. Yani hükümete hadi ne duruyorsunuz gibisinden bir tazyik gerekiyor inşaAllah... Suriye de aynı şekilde içi gidiyor Suriye’nin Türkiye ile birleşmek için. Irak zaten can atıyor. Mesela Şii sayın Ahmedinecad geldi Sünni imamın arkasında namaz kıldı, hiç olmayan bir şeydir bu, Osmanlı döneminde de olmamıştır. Bunun anlamı çok büyük dedi, siyasi anlamı çok büyük… MPL, 21 Kasım 2008 Adnan Oktar: Bu inancı kitleler zaten kabul ettiğinde bu konu biter yani, bu konu o kadar karmaşık bir şey değil. Yani pasaport ve vize kalkması Bakanlar Kurulunun bir toplantısındaki bir karara bağlıdır bu ne demektir “Türk-İslam Birliği” demektir. Yani Türk devletlerine ve İslam devletlerine pasaportu ve vize zorunluluğunu kaldırdık dediğinde hükümet konu biter. Türk-İslam Birliği kurulmuştur. Onlar için de aynı kararların alınması gerekiyor bundan sonra bu konu bitmiştir bu kadar. Ama bu asıl gönüllerde olacak birliktir. Bu resmi zorlamalara, resmi baskılara ihtiyacı olan bir birlik değildir yani resmi baskıyla sevgi oluşmaz, muhabbet oluşmaz, resmiyet dışında oluşması lazımdır. Çoşkun bir muhabbet vardır. Basarsın gidersin buradan Suriye’ye. Sınır kapısı diye bir şey yok kapı sonuna kadar açıktır. Malı yüklersin, götürürsün istediğin gibi satarsın Şam’da. Onlar getirirler İstanbul’a getirip satarlar. Para oluk gibi akar böyle bir ortamda, para müthiş hareketlenir, mal müthiş hareketlenir, üretim müthiş hareketlenir ama yani çok şiddetli bir hareketlenme yani mal ve zenginlik insanların tahminin üstünde olur çok çok şiddetli olur. |