Adnan Oktar’ın 29 Haziran 2011 A9 Tv, Tv Kayseri ve Samsun Aks Tv’deki Canlı Sohbetinden
Adnan Oktar: Ankebut Suresi, şeytandan Allah’a sığınıyoruz. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla; “Elif, Lam, Mim. İnsanlar, (sadece) ‘İman ettik’ diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?” Biz iman ettik, Allah’a çok seviyoruz diyor, tamam güzel bak ama Allah diyor ki, “İman ettik diyerek, sınanmadan”, denenmeden, “bırakılacaklarını mı sandılar?” Sizi deneyeceğiz diyor Allah. Neyle? Hastalıklar, dertler, çileler, zorluklar, nefsin istediği şeyler her şey. “Andolsun, onlardan öncekileri sınadık.” Bütün dünyayı sınadım diyor Allah, bir tek sizi değil. Hz. Adem (a.s)’dan itibaren muntazam sınama devam ediyor. “Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.” Kim doğruysa onu Ben biliyorum diyor Allah, yalancıyı da biliyorum diyor. Çünkü doğrunun doğru söylemesini Allah yaratır, yalancının yalan söylemesini de Allah yaratır. Hepsi Allah’ın kontrolündedir. “Yoksa kötülükleri yapanlar, Bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar?” diyor Allah. Ben hepsinin farkındayım diyor Allah, Ben hepsini biliyorum diyor, çünkü Kendi yaratıyor Allah. “Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah'ın (tespit ettiği) süresi yaklaşarak-gelmektedir. O, işitendir, bilendir.” Aniden uyandığında, aniden hayatın sonsuz olduğunu gördüğünde, bunu görecek diyor Allah. Ama bu önceden bildirilse, imtihan kalkar. O zaman Hz. Ebu Bekir (r.a)’la Ebu Cehil aynı olur. Yani en adi insanla, en yüksek insan aynı olur. O yüzden imtihanda aleniyet olmuyor. Net bir mucize Allah meydana getirmez, aklın ihtiyarı kalkmaz. “Kim cihad ederse,” cehd ederse, gayret ederse “yalnızca kendi nefsi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, alemlerden müstağnidir.” Biz gayret etsek de etmesek de Allah zaten dediğini yapar, değişen bir şey olmaz. Allah bunu anlatıyor, inşaAllah.